Akrep Burcu Tarihi

Akrep burcu, Akrep (Scorpio) takımyıldızı ile birbirine denk düşmez. Bu burç, Zodyak’ta sekizinci 30 derecelik açıyı alarak Terazi ve Yay burçları arasında konumlanmıştır.Terazi’de henüz başlamış olan sonbaharın hemen ardından gelen bu burç sabit bir burçtur. Terazi’de düşük konumda bulunan Güneş’ten ve bununla birlikte gelen karanlıktan, bahardan beri bildiğimiz yaşamın sona ermesi, bu burçta bu değişimin sabit niteliğidir. İşte bu yüzden bu burcu bir ölüm burcu olarak algılarız. Dengeli bir evre olan her şeyin çiçek açtığı bahara ev sahipliği yapan Boğa’nın tam zıttı olan Akrep’te her şey ölmeye başlar, uykuya dalar ve doğa çetin geçecek kışa girmek için bir döngüyü bitirir.

Bu takımyıldızın önemini anlamak için, akrebin pençelerinin Terazi takımyıldızını temsil ettiğinin farkında olmalıyız. Akrep, genel olarak hayvan türünden ziyade, burcun yapısına da işaret eden tek bir spesifik akrepten bahseder. Bu takımyıldızı da, diğer birçok takımyıldız gibi ilk olarak Babilliler tarafından tanındı ve o zamanki adı kelimenin tam anlamıyla “yakıcı sokan bir yaratık " olarak çevrilebilir.

Scorpius takımyıldızındaki en büyük yıldız, kırmızımsı rengi nedeniyle “Mars'ın rakibi” olarak da bilinen Antares'tir. Antares, akrebin kalbini temsil eder ve Batı'nın koruyucusu olarak da bilinen dört kraliyet yıldızından biridir.

Akrep’in mitolojide birkaç versiyonu vardır, bunlardan birincisi, Gaia’nın (en başta var olan Yunan tanrıçalarından biri ve Toprak Ana’nın ta kendisi) Orion adında bir avcının bir boğayı öldürmek istemesine sinirlenmesi üzerinedir. Gaia, avcıyı sokması ve böylece de boğanın ölümünü engeleyebilmek için bir akrep yollamaya karar vermişti. Gökyüzünde, Akrep takımyıldızı Boğa ve Orion takımyıldızlarının tam zıttında konumlanmıştır. Akrep ufkun üzerinde yükseldiği zaman, Orion sanki ölüme düşüyormuş gibi, Akrep’in altına düşer. 

Başka bir efsaneye göreyse Orion, Artemis ve annesi Leto'yu gezegendeki tüm hayvanları öldürmekle tehdit etti ve bu da onları Orion ile savaşlarına akrep gönderecek kadar kızdırdı. Daha sonra, akrep Orion'u sokarak öldürdü ve Zeus her ikisini de yıldızlara yükseltti, böylece yeryüzündeki ölümlülerin haddinden fazla kibir için cezalandırılmayı anlayabilmelerini umdu. Bu efsanenin bir başka versiyonu ise, Orion’un avcılık becerilerinin Artemis’inkinden daha iyi olduğunun ortaya çıkması ile ilgilidir ve Artemis’I korumayı seçen Orion, Artemis’e yaptığı işte daha iyi olduğunu söylemiştir. Bu da Artemis’in Orion’a karşı hisler beslemesine yol açmıştır ve bu durumda kız kardeşini kıskanan ikizi Apollo, Orion’u öldürmek için bir akrep yollamıştır.

Akrep burcunu anlamak istiyorsak, Orion’un da diğer bir sürü genç erkek gibi, Şafak tanrıçası Eos tarafından baştan çıkarıldığı söylencenin cinsel bir tarafı olduğunu da anlamalıyız. Artemis’i kıskandıran bu durum, bir kez daha Orion’u öldürmek için bir akrep yollanmasına sebep olmuştur.

Söylence her ne olursa olsun, Orion haddinden fazla gösterdiği kibir ya da aşk ve kıskançlık nedenleriyle bir akrep tarafından sokulur ve öldürülür. Akrep burcunun ve Akrep takımyıldızının bize anlatmak istediği en önemli şey, fazlasıyla görkemli, kibirli ya da duygusal hiçbir şeyin sonuçsuz kalmayacağıdır. Bu hikayelerin her birinin iki uç noktada da olmak üzere genel denge eksikliğiyle ilgisi olduğunu bile söyleyebiliriz. Bu burç ve takımyıldızının bize öğrettiği en önemli ikinci şeyse, bir şey küçücük olmasına rağmen ölümcül olabilir ve Tabiat Ana’nın gücünün aslında küçük şeylerle temsil edildiğidir.

Akrep’in son derece kötü niyet göstergesi öldürmek için yaptığı anlaşmadır. Burada, çoğunlukla kadın ya da kıskanç bir genç erkek olan tanrısal biri tarafından gönderilen bir suikastçıdan söz edebiliriz. Akrep, ölümcül bir aşk hikayesinden ya da doğanın kendisine verdiği dirençten bahseder. Olabilecek en iyi dışavurumda, Akrep ve Akrep burcu, tipik Batı tıbbından farklı olarak alternatif öğretilere, astrolojiye, biyoenerjiye ve iyileşmeye doğal bir ilginin yanı sıra zihin ve şifa yeteneklerinin derinliği yansıtır.