İkizler Burcu Tarihi

Zodyak’taki diğer burçlar gibi, İkizler burcu da İkizler (Gemini) takımyıldızıyla aynı konumda değildir. İkizler, Zodyak’ta, Boğa’yı takip eder ve çemberin üçüncü 30 derecesinde bulunur. İkizler değişken bir burçtur, yazdan önce gelen, yani Boğa baharının yeni yeni bittiği ve yeryüzündeki yaşamın değişmek üzere olduğu bir döneme işaret eder. Baharın yavaş yavaş bittiği ve Yengeç’in başlangıcıyla gelecek yaz için hazırlıkların tamamlandığı bir dönemdir.

“Gemini” kelimesi ikizler için Latince bir kelimedir ve gerçekten de isimleri gibi görünen takımyıldızlardan biridir. Bilindiği kadarıyla, İkizler takımyıldızından ilk kez M.Ö 300 yılı civarlarında Aristoteles'in Meteorolojisi'nde bahsedilmiştir. İkizler’de bilinmeyen bir yıldız ve Jüpiter’i de onunla birlikte hareket ederken gözlemlediğini söylemiştir. Babil astronomisinde ise, bu yıldızlar büyük ikizler olarak biliniyordu ve biri Meshlamtaea (yeraltı dünyasından ortaya çıkan), bir diğeri de Lugalirra (güçlü Kral) olmak üzere küçük tanrılar olarak kabul ediliyorlardı.

Bu takımyıldızı batısında Boğa (Taurus) ve doğusunda Yengeç olmak üzere bu ikisinin arasında yer almaktadır. Bu takımyıldızının bilhassa özeldir, çünkü Yunan mitolojisindeki ikizler sadece takımyıldızı tarafından değil, ikizlerin adlarını da gösteren asıl yıldızlar tarafından da temsil edilmiştir. Turuncu renkli dev bir yıldız olan Pollux, İkizler’in en parlak yıldızıdır ve Castor da, çıplak gözle mavi-beyaz bir yıldız olarak görünen en parlak ikinci yıldızdır.

İkizler, Zeus ve Leda'nın oğulları Castor ve Pollux'un efsanesidir. Leda, Sparta Kralı Tyndareus'un karısıydı. Bu söylencenin versiyonlarından birinde, Leda'nın kocasıyla da birlikte olduğu bir gece, Kuğu kılığına girmiş Zeus tarafından baştan çıkarıldığı ya da tecavüz edildiği söylenir. Sonuç olarak da, Leda, Castor ve Pollux’un da aralarında olduğu, dört çocuğun doğduğu iki yumurta yumurtladı ve babaları farklı olduğu için bu çocuklar ölümlü ve ölümsüz olarak birbirinden ayrılıyordu.

Castor ve Pollux ikiz kardeşlerdi ve Castor ölümlü, Pollux ise ölümsüzdü. Birbirleriyle hiçbir zaman ne savaşmışlardı ne de birbirlerini çok sevmişlerdi. Pollux, boks yeteneğiyle tanınırken Castor'u bir at terbiyecisi olarak biliniyordu. Kardeşler, zaten onların kuzenleriyle nişanlı olan iki kadınla evlenmeyi arzuladılar ve bu bir aile kavgasına yol açtı. Bu kavga sonucu, Castor, kuzenlerden biri tarafından ölümcül bir şekilde yaralandı. Bu olaydan sonra Zeus, Pollux'a bir seçim hakkı tanıdı- Pollux ya her günü tanrılar arasında Olympus Dağı'nda bir ölümsüz olarak geçirecekti ya da ölümsüzlüğünün yarısını kardeşi Castor'a verebilirdi ve Pollux, ikinci seçenekte karar kıldı ve ikizler yaşam ve ölümü paylaştı. İkisi de sırayla bir günü Olympus'ta, ardından bir günü Hades’in yeraltı dünyasında geçirerek ölümsüzlüğü dönüşümlü kullanmış oldu.

İkinci efsaneyse, aslında Leda'nın oğulları olmayan ikizlerin doğumuyla ilgilidir. Efsanenin bu versiyonuna göre Zeus, intikam tanrıçası Nemesis’e aşık oldu. Nemesis, imansız ve kötü olanlara karşı kaderin kaçınılmazlığını temsil etti. Zeus hissettiği yoğun cazibe doğrultusunda Nemesis’in peşinden koştu ve o kovaladıkça Nemesis kendisini farklı formlara sokmaya başladı. Kendisini bir kaz haline dönüştürdüğünde, Zeus onu buldu ve bir kuğuya dönüştü ve büyük bir tutkuyla onunla çiftleşti. Sonuç olarak da, iki farklı yumurta yumurtlandı, ve bunlar Leda tarafından bir bataklıkta bulundu ve onların kendisine ait olduğunu iddia etti. 

Bu söylence, bize koşulsuz kardeş sevgisini hatırlatır ve bu sevgi bir kardeşe ya da kardeş gibi hissettiren yakın bir dostlukla ortaya çıkabilir. Aynı zamanda, birbirlerinin farklılıklarını umursamayan ve birbirleri için her şeyi yapmaya hazır olan iki kişiyi anlatır. Burada, hayatlarında zaten bir erkek olan kadınlar için savaşan iki erkeği görebiliriz. Eğer bunlardan birinin canı yanarsa, diğerinin ona yardım etmek için her şeyi vermesi beklenmelidir. İkizler burcu ve takımyıldızı, cennetin ve yeraltı dünyasının bağlantısını da temsil eder ve aynı zamanda, birinin ölüme yakın deneyimini ya da ölümle bağını da temsil edebilir.

Esas hikayenin arkasında, sadece annelerini baştan çıkarmak için kendisini olmadığı bir şey olarak sunan, bir baba olarak Zeus var. Gerçekten sıkıntı verici bir şekilde, tecavüz sonucu doğan kardeşleri veya anneleri tarafından terk edilmiş ve bir bataklıkta evlat edinilmiş çocukları bile görebiliriz. Bu noktada, efsanenin ikinci versiyonu bize kaçınılmaz olanın üstesinden gelmeyi anlatıyor diyebiliriz. Neredeyse her zaman, kaçınılmazlığı yenmek için kovalamaca İkizler burcunda vardır.