Bu takımyıldızının efsanesiyle ilişkin bir ikilem vardır. Bir yoruma göre, Yay, ok çeken bir kentaurdur, ancak takımyıldızı dört ayaklı bir varlığı bize yansıtmaz. Bu yüzden, Yay, bir satir (yarı insan yarı keçi) Crotus’un oğlu Pan, veyahut Saturn’un oğlu olan Chiron olarak anlatılır.
Yunanlılar Crotus’un okçuluğun mucidi olduğuna inanıyorlardı. Müzler ile birlikte büyüyen ve yaşayan Crotus, büyük bir avcı ve hatta avcılıktan öte iyi bir müzisyen olarak kabul ediliyordu. Müziğe olan bu yeteneği sayesinde, Müzler Zeus’tan onu göklere taşımasını rica etmişti. Okçuluk becerileri sebebiyle, Zeus’un ona iki at ayağı, bir kuyruk ve bir ok ile yay verdiği zaman bu zamandı. Crotus’un müziği Müzleri o denli etkiliyordu ki Müzlerde, onu alkışlama isteği uyandıyordu ve bu da alkışlamanın nereden çıktığının mitolojik açıklamasıdır.
Bir diğer yandan Chiron, ilk astrologtu ve hayvani dürtülerine boyun eğmeyen tek kentaurdu. Aynı zamanda, ölümsüz olan ve arkadaşı Herakles tarafından ağır yaralanan Chiron bir öğretmen ve şifacıydı da. Herakles, şarabını çalan başka kentaurları, onlara zehirli oklar fırlatarak kovalarken, yanlışlıkla Chiron’u kalçasından vurdu ve onda tedavi edilemez bir yaraya sebep oldu. Chiron'un acısı o kadar dayanılmazdı ki ölümsüzlüğünü Prometheus'a vermesi ve yeraltı dünyasındaki yerini alması için Zeus’a yalvardı. Sonunda ölüp acı hissetmeme arzusu ile, Chiron ölümsüzlüğünden kurtuldu ve birisinin hayatını kurtarmış oldu.