Bazen ne yaparsak yapalım içinde bulunduğumuz ilişkinin kurtarılmasının mümkün olmadığını anladığımız anlar vardır. İlişkimiz ve karşı taraf için harcadığımız çabanın aslında bizi içten içe bitirdiğini ve tükettiğini fark ederiz. Ancak bir ilişkinin en büyük çıkmazlarından birisi de o ilişkiye son noktayı koymaktır. Hele ki çok fazla emek, çaba ve zaman harcanan ilişkileri bitirmek daha zor oluyor. 

İlişkiyi sonlandırma düşüncesi başlı başına bir problem. Bazı partnerler bu problemle yüzleşmekten kaçmayı tercih ediyor. Doğru olanın her iki taraf için ilişkiyi bitirmek olduğu bilinse de ilişkiyi devam ettirmek için çok fazla çaba harcanabiliyor. Peki neden bize zarar verdiğini bildiğimiz halde, bir ilişkiyi bitirmekte zorluk çekiyoruz? 


Güzel Anılar

İlişkiyi bitirme düşüncesi zihnimizde filizlendiğinde, aklımıza hemen birlikte geçirilen güzel ve eğlenceli anılar gelir. Partnerlerin birçoğu, birlikte geçirilen güzel anıların hatırına ilişkiyi devam ettirmek için çabalayabiliyor. Hele ki ilişkinin başlarında ve romantizmin zirvesinde yaşanan o güzel anılar, ilişkiler için bir şans daha verilmesini sağlıyor. Neredeyse bütün ilişkiler güzel anılarla bezenmiştir. Ancak güzel anıların var olması, kötü anılardan ve yaşanılan hayal kırıklıklarından daha ağır basmamalıdır. Eğer böyle bir durum söz konusuysa, ilişkiyi sonlandırma vaktinin sinyalleri ortaya çıkmaya başlamış demektir.


Öz Güven Zedelenmesi

Size zarar veren sağlıksız bir ilişkiden ayrılmak, sağlıklı bir öz saygı gerektirir. İlişki boyunca partnerinizin sizi küçümsemesi ve yıpratması öz saygınızda zedelenmelere yol açmış olabilir. İlişki uzmanı ve terapist olan Jordan Madison şöyle diyor;

 "Benlik saygısının düşük olması, sağlıksız bir ilişkide kalmada etkili olabilir çünkü kişinin başka hiç kimsenin onları istemeyeceğine inanmasına neden olur, bu yüzden mevcut partneriyle birlikte kalmaya devam ederler."

İçinde bulunduğunuz ilişki, sizi daha mutlu edecek bir ilişkiye layık olmadığınızı ve elde edebileceğiniz en iyi ilişkinin bu olduğunu düşündürebilir. Yaşadığınız öz saygı zedelenmesi de ilişkiyi bitirmek için adım atmanızı engelliyor olabilir.


Tanıdık Olanın Verdiği Rahatlık

Partnerinizle uzun zamandır birlikteyseniz, muhtemelen ilişkinizde birbirinizi iyi tanımış olmanın verdiği bir rahatlık vardır. Bu süreç içinde birbirinizin neye öfkelendiğini, neye sevindiğini öğrenmişsinizdir. Yeni bir ilişki, en baştan bu süreci tekrar yaşamak demektir. Sıfırdan başlayarak yeni bir insanı tanımak ve yaşama dahil etmek yorucu gelebilir. Ancak bir ilişkiyi bitirmek, hemen yeni bir ilişkiye başlamak anlamına gelmiyor. Elbette uzun süreli bir ilişkinin verdiği rahatlık yadsınamaz. Ancak size zarar veren, enerjinizi tüketen, öz sevginize ve öz saygınıza zarar veren bir ilişkiyi; tanıdık olanın verdiği rahatlık için sürdürmek pek sağlıklı bir karar değil.


İlişkinin Eskisi Gibi Olabileceği Umudu

Emek ve zaman harcanan bir ilişkiyi bitirme kararı vermek kolay değildir. Bu nedenle ilişkiye son noktayı koymadan önce, genellikle insanlar ilişkinin tekrar eskisi gibi olacağı umut edilir. Ancak sorun ilişkide değil, sorun ilişkiyi yürütmede başarısız olan partnerlerle alakalıdır. İlişkiyi toparlamak için samimi ve ciddi bir konuşmanın ardından yine en başa döndüğünüzü görüyorsanız, ilişkinin ömrü pek uzun gözükmüyor demektir.


Yalnız Olmak İstemiyorsunuz

Yalnızlık korkusu sadece romantik ilişkilerde değil, yakın ilişkilerimizi bitirmemize de engel olan en önemli nedenlerin başında gelir. Özellikle uzun ilişki yaşayan partnerler, zamanla kendilerini karşı tarafa ve ilişkisine bağımlı hissedebilirler. Birçok şeyi birlikte yapmanın verdiği güven, artık her şeyi tek başına devam ettirme düşüncesine set çekebilir. Ancak sağlıklı bir ilişki, her iki partnerin de ilişkiden ve diğer partnerlerinden bağımsız ve yalnız hareket edebildiği ilişkilerdir. Yalnızlığa yüklediğiniz anlamları değiştirin. Yalnızlık, sadece uzun zamandır alışık olmadığınız bir durumdur. Ayrıca ailenizi ve arkadaşlarınızı da düşünün. Muhtemelen ilişkinizden önce hayatınızda yer alıyorlardı ve ilişkinizden sonra da sizinle birlikte olacaklar. 


Pişman Olma Korkusu

Bazen bizi kısıtlayan, hareket alanımızı daraltan kişilerden ve durumlardan vazgeçmekte güçlük çekiyoruz. Özellikle pişman olma korkusu, vazgeçmemizi engelleyen faktörler arasında. Ancak daha gerçekleşmemiş bir durum için endişelenmeye gerek yok. Bittiğinde nasıl hissedeceğinizi tam olarak kestirmekte güçlük çekseniz de doğru bir karardan pişman olma olasılığınız yok denecek kadar azdır.