İlişkiler hakkında ne kadar konuşsak az. Bazen bu kadar uğraşa değmeyeceğini ve ilişki yaşamanın adeta sizi sıkıştırdığını düşünüyor olabilirsiniz. Beni yanlış anlamayın ama doğru da düşünüyor olabilirsiniz.


Ancak şöyle doğrusunuz: Karşılıklı saygınız bavulunu toplayıp memlekete gitmişse haklısınız. Çünkü karşılıklı saygı ve gerçek sevgi ile ilişkinizi ne olursa olsun eğlenceli kılmayı ve ayakta tutmayı başarabilirsiniz.


Karşılıklı saygıyı nasıl sağlayacağımıza geçmeden önce tanım hakkında biraz daha açık ve net olmak istiyorum.


Saygı kelimesi, Türkçede iki anlama sahip fakat bir tanesi var ki;

İşte, ilişkide aradığımız anlayış bu!

dedirtiyor. TDK’ye göre saygı kelimesinin ikinci anlamı, başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusudur. İlişki için de çok uygun bir tanımdır. Çünkü toplum içerisindeyken nasıl başkalarının olmasını göz önünde bulunduruyorsak ilişki yaşarken de bizden başka birisinin olduğu gerçeğiyle hareket etmeliyiz. İlişkide saygı, karşıdaki kişiyi olduğu gibi kabul ederek ve aynı zamanda kabul edilerek oluşur.  


Evet, biliyorum ki demesi çok kolay. İş uygulamaya gelince cidden kaç yaşında olursak olalım devreler yanabiliyor fakat inanın ki öğrenmek ve çabalamak için istekli olduktan sonra o kadar da zor değil.


Aşağıda, ilişkinizde saygıyı nasıl artıracağınız ve saygıya nasıl bir çerçeveden bakmanız gerektiğiyle alakalı birkaç öneri sıraladım. 


1. Aşkın size ne ifade ettiğine karar verin.

Zamanında, arkadaşlarımdan birisi kocasına ilk ‘Seni seviyorum’ deyişinin hikayesini anlatmıştı. İlk ‘Seni seviyorum,’ diyen oydu ve karşılığında aldığı cevap niteliğindeki soru fazlasıyla kafa karıştırıcıymış açıkçası. ‘Sevgi sana ne göre ne? Bunu bilmeden nasıl bir karşılık verebilirim?’ diye sormuş.


Bu mükemmel (!) aşk hikayesiyle biraz moralleri düşürmüş, göz kapaklarınızı indirmiş olabilirim fakat birçoğumuz sevgi itirafına karşılık böyle bir şey sorup cevabını alsaydı bugün daha sağlıklı ilişkilerde olabilirdik. Çünkü sevgilinizin sevgiye ve ilişkilere bakış açısını bilmezseniz karşılıklı saygıyı geliştirmeniz çok da mümkün olmayabilir.


Benden tavsiye isteyen arkadaşlarıma, önlerindeki sorunu çözmeye debelenmektense öncelikle birbirlerini neden veya nasıl sevdiklerine dair derin bir konuşma yapmalarını öneriyorum.

Böyle bir konuşma; sevgilinizin beklentilerini ve ihtiyaçlarını öğretmekle kalmaz, aynı zamanda ilişkinize ve üzerine eğilmeniz gereken konulara daha temiz bir pencereden bakmanızı sağlar.


Aşka bakış açılarınızı, birbirinize göstermekle birlikte daha anlamlı ve derin bir bağınızın olması için neler yapmanız gerektiğine dair fikir alışverişinde de bulunmalısınız. Böylece aşka dair temel varsayımlarınızı geliştirebilmek veya değiştirebilmek için aklınıza gelebilecek her türlü soruyu sorup doğrusunu bulabileceksiniz.


2. Gerçek hislerinizi paylaşın.

Karşılıklı saygıyı elde etmenizi sağlayacak en önemli faktörlerden birisi iletişimdir. Özellikle; sevgilinize ve kendinize yardımcı olabilecek o ana ait anlaşılır bir tablo çizmek için düşüncelerinizi ve hislerinizi katıksız şekilde paylaşmanız epey yardımcı olacaktır.


Sevgiliniz üzülecek veya kırılacak diye hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi içinizde tutmanızı asla önermiyorum. Çünkü her ne kadar kıracak bir konuya değinseniz de bunu aktarma biçiminizle sevgilinizin hemen karşı çıkmasını veya kötü hissetmesini engelleyebilirsiniz.


Sevgilinizle gerçek düşüncelerinizi paylaşmadan önceki başka bir şart ise konuşmayı daha yeni sinirlenmiş iken yapmamanız. İki taraf da silahını çekmiş, ateşlemeye hazırken sağlıklı bir konuşma yaşanmasını bekleyemezsiniz. Hemen müdahale etmek yerine bir süre sonra, konuyu dillendirme nedenlerinize odaklanmadan, sadece onun yaptıkları hakkında konuşun. Böylece detaylarda boğulup yeniden sinirlenmenin aksine konuyu akılcı şekilde çözmek istediğinizi belli edeceksiniz.


Örneğin; eşiniz, diğer insanların yanında sözünüzü kesip duruyor.


Dün arkadaşlarla yemekteyken sürekli konuşmamı bölüp durdun ve ne dediğim umurunda bile değildi!


Bunu demek yerine;


Son zamanlarda lafımı bölüp ne dediğimi umursamadan konuşuyorsun. Bana konuşmak için fırsat vermiyorsun ve bu cidden çok değersiz hissettiriyor. Değerli hissettirmen benim için önemli.

Diyebilirsiniz.


Farkı görebiliyor musunuz? Hikayeyi baştan sarıp sevgilinizin bir de o anki durumu için savunmasını dinlemektense genel bir gözleminizden bahsediyorsunuz ve ona söz hakkı bırakmak yerine düşünmesini sağlıyorsunuz. Hissettikleriniz ve beklentileriniz üzerine konuşma yaparsanız ayrıntılarda boğulmak yerine sizi anlaşılır kılacak daha derin bir iletişim yakalarsınız. Bu tarz samimi konuşmalar, sevgilinizin anlık durumu çözmeye odaklanması yerine ileride sizi daha memnun edebilmek için neler yapması gerektiğini düşünmesini sağlar.


3. Korkularınızın sevgilinize davranış biçiminizi yönetmesine izin vermeyin.

Bu maddeyi biraz kötü bir deneyimle öğrendim fakat olsun. En azından, siz deneyimlemeden öğrenmiş olun. Bir zamanlar, birçok insanın baş etmeye çalıştığı hayatın her noktasını ihlal eden ve birtakım travmaları tetikleyen ilişkilerden birisini yaşıyordum. Bu ilişkim el mahkum bitecekti ki bitti de fakat birkaç yıl ilişkinin bende bıraktığı yaraları iyileştirmeye çalıştım. Sonunda kendimi zihnen iyileşmiş hissedince de yeni bir ilişkiye hazır olduğumu düşündüm fakat eski ilişkimde beynime yer etmiş korkular, koşar adımlarla yeni ilişkimin merkezine yerleşti.


Yine birçok çalışmayla bu korkuların üstesinden gelmeye çalıştım fakat fark ettim ki sadece herhangi bir ilişki çevresinde gelişen korkularımı yenmem yeterli olacaktı. Çünkü bu korkular bana zarar vermiyor, beni yönetiyordu. Karşıdaki kişiye davranışlarımın kontrolünü ele geçiriyordu. Bu yüzden aşk konusunda zihnimi iyice temizleyip kontrolünü kendim sağlamalıydım.


Hayatınızı her alanda ihlal eden bir ilişki yaşamış olmasanız bile ilişkilere dair en azından bir tane travmanız olmuştur. İhanet, kötü bir boşanma süreci ya da çocukluktan gelen yalnız kalma korkusu… Unutmayın ki hepimiz sevmenin neler yapabileceğine dair birçok deneyimin korkusuyla geliyoruz. Siz böyleyseniz, sevgiliniz de öyle olacaktır. Belki sevgiliniz biliyor olacaktır fakat bazılarımız duygularının üstesinden gelmeyi geç yaşlarında öğreniyor. Geç yaşta öğrenmekle kalmayıp korkuları yüzünden sevgilisine ateş püskürüyor.


Kişi kendi korkularını bilmez ve o an yaşadığı ilişkiden bunları ayrıştırmazsa karşılıklı saygı ve güvenin olduğu bir ilişkiden söz edilemez. Sadece ayrıştırmak önemli değil. Geçmişinizin belli bir noktasından gelen korkunuz varsa bu noktayı sevgilinizle paylaşmalısınız da. Paylaşmak ile ilişkiye zehir salıp durmaktansa sevgilinizle olan iletişiminizi daha anlaşılır ve derin kılarsınız.  


Karşılıklı saygıyı artırmayı istiyorsanız, korkularınızı sadece tespit etmekle kalmayıp terapi ya da kendi yöntemlerinizle onları yenmelisiniz. Nasıl korkmayacağınızı öğrenmekten korkmayın. J


4. Sınırları çizin ve onlara sadık kalın.

Sınırlar, sınırlar, sınırlar… Dürüst olmak gerekirse, kendileri ilişki dünyasında çokça önemli bir konu başlığıdır. Ancak siz de benim gibi paranoyak bir psikopatsanız, sınırların önemine dair birçok öğüt alırsınız. Fakat bu sınırların nasıl çizileceğini bilmez, çizilse bile aşmamayı başaramazsınız.


Sınırlar üzerine ayrı uzunca bir yazı daha paylaşılabilir fakat burada nasıl çizileceğini ve aşmamayı size kısaca anlatmaya çalışacağım.


Öncelikle, sınırları çizip onlara uymanın size bağlı bir şey olduğunu öğrenmenizde fayda var. Çizilen sınırlara kendiniz uymadan sevgilinizin de saygı göstermesini bekleyemezsiniz. Bu yüzden sınırlara değinmeden önce bir kendinize bakın. Nelere dikkat edip nelere dikkat etmiyorsunuz? Nerelerde kontrolden çıkıyorsunuz? Hislerinize ve ihtiyaçlarınıza nerede saygısızlık ediyorsunuz? Başkaları yüzünden hangi noktalarda isteklerinizi göz ardı ediyorsunuz?


Sınırlarınızın nerelere kaydığını öğrenmek için bu soruları cevaplamak ilk adım olacaktır. Cevapları bulduğunuzda ise sevgilinizle hem size saygı duyması için hem de saygısızlık yaptığınız noktalara değinmek için güzel bir konuşma yapın. 


Önceden de dediğim gibi; isteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı konuşmak sizin elinizde. Siz anlatmadan sevgilinizin beklentilerinizi yalayıp yutmasını bekleyemezsiniz. 


Bir diğer adım ise sevgilinizle her iki tarafa ait yeni sınırları kararlaştırmaktır. Unutmayın, sevgilinize saygı göstererek nasıl saygı görmeniz gerektiğini de gösterirsiniz. Ve ayrıca, o nasıl kararlaştırılan duvarları aşmıyorsa siz de onun sınırlarına saygı göstermeyi ihmal etmemelisiniz.


Son olarak…


5. Soru sormaktan korkmayın.

İlişki sırasında kimse mükemmel değildir. İlişki uzmanı olduğunu iddia edenler bile… Herkes hata yapar ve yanlış anlaşılmalar kaçınılmazdır. Bu yüzden, sevgilinizin neye ihtiyacı olduğunu veya ona nasıl yardım edebileceğinizi sormaktan çekinmeyin. Nasıl saygı göstereceğinizin veya nelerden kaçınmanız gerektiği bilgisi size vahiy olarak inmeyecektir. Bunlar, sevgilinizle konuşarak öğreneceğiniz şeylerdir.


Ve unutmayın ki ilişkinizde karşılıklı saygı, bağınızı ve iletişiminizi fazlasıyla kaliteli yapar. Hemfikir olup olmadığınızı anlayabilmek için sorular sormaktan çekinmeyin ve şüpheniz olduğu an anlaşılır olup olmadığınızı sorgulayın.


Bir bakalım, nereye varmaya çalışmışız?


İlişki yaşamanın güzel tarafı, yalnız yaşamıyor olmanızdır. Bu yüzden karşınızdaki kişiye güvenip daha ileriye gidebilmek için sevginizi göstermeyi unutmayın. İlişkide saygının gidişatını iyi görmüyorsanız da onu raya geri sokmak için konuşup çözümler bulmak aklınızda olsun.


Zaten, ortada bir ilişki varsa taraflar birbirini cidden önemsediği ve sevdiği için vardır. Önemsemek ve sevginin geldiği yer de saygıdır. Bu ikisi olduğu müddetçe saygı görüp gösteremeyeceğinize dair endişeniz olmasın.