Soru sor

İkili ilişkiler üzerine soru sor, Psikologlardan cevap al!

Smokinli.com'da romantik ilişkiler üzerine soru sorabilir, sorulmuş sorulara tecrübelerinizden yola çıkarak cevap verebilirsiniz.

Soru Sor!

Merhaba, pratik psikolojinin profilinden gördüğüm anksiyete ile ilgili bir postta neredeyse kendimi gördüm ve bunun bir sorun olduğunu pek düşünmüyordum açıkçası. Postta verilen örnekler gibi kendimi yetersiz görüyorum, yapacağım işlerin gözümde büyümesi ve bir türlü işe başlayamamam, neden bana böyle cevap verdi yanlış bir davranışta mı bulundum gibi şeyleri çok tekrarladığımı farkettim. Özellikle benim terkedilmeye karşı korkum var, bu tabi birileri tarafından yarı yolda bırakıldığım için ön plana çıktı diye düşünüyorum ki yakın zamanda da terkedilme durumuyla başbaşaydım. Hep aklımda böyle yaptığım için mi gitti ya da suçu kendime atıp kendimi hep beceriksiz görme gibi şeyler yapıyorum ister istemez. Anksiyete böyle bir şey mi ya da benim herhangi bir terapiye, tedaviye ihtiyacım var mı? 

Senin İçin Seçilmiş Sorular

Soruya cevap vererek, soran kişiyle tecrübeni paylaşabilirsin.

Cevap Yaz
3 Cevap

Öncelikle, bilimsel bilgiler paylaşan bir platformda gördüğünüz etkileri, kendinizle kıyaslamanız sonucu aldığınız cevabın çok doğal olduğunu belirtmek isterim.

Burada bu anlamda, bir tanı koymak için böyle kıyaslamalardan ziyade, bir değerlendirme görüşmesinin gerçekleşmesi gerektiğini belirtmek isterim.

Buna göre, internet üzerindeki bilgiler gerçekten, bazen olmayan ve tehlikeli yerlere götürebilen birer araç olabiliyor.


Buradan sorunuza gelecek olursam, esasında anksiyete, kaygı demektir.

Kaygı ise, bir tehlike algısının varlığında ortaya çıkan bir duygudur.

Peki nereden gelir bu kaygı duygusu?

Esasında, ilk insanlık tarihinden beri, bizlerle olan bu duygu, çok gereklidir.

Öyle ki, bu duygu sayesinde insanlar dışarıdaki tehlikeleri algılayarak kendilerini, doğal afetler ve yırtıcı hayvanlardan koruyabilmektedirler.

Günümüzde ise, bunu, örneğin, karşıdan karşıya geçerken, durup neden solumuza, sağımıza ve tekrar sola bakıyor olmamızda görebiliriz.


Anksiyete ne zaman bir bozukluk haline gelir?

Eğer, geleceğe dair hemen hemen her konuda endişeli düşünceleriniz var ise, buna çarpıntı, titreme, terleme, sıcak basması gibi bedensel belirtiler eşlik ediyor ve, günlük okul, iş, sosyallik gibi alanlarınızı sürdüremiyor ve de 6 ay kadar bu belirtilerin varlığından söz ediyorsanız, işte o zaman Yaygın Anksiyete Bozukluğu'ndan söz edilebilir.


Yazdıklarınızı okuduğumda ise sizin, yalnızca kaygılı bir kişilik özelliğinizin olduğunu görüyorum.

Bunu özelliği verimli bir şekilde kullanabilmek adına, günlük hayattaki alanlarınızı yeniden yapılandırmanıza ihtiyaç duyduğunuzu görebiliyorum.
Aklınızda size eziyet veren düşüncelerle iletişime geçmeden, davranışlarınızı düzenlerseniz, bu kaygı haliniz hafifleyecek ve daha işlevsel bir hale gelecektir.


Bunun için, örneğin okul diye bir başlık atıp, ''neler yapmalıyım?'' ve ''neler yapabilirim?'' diye iki alt başlık açar, altlarını doldurmaya başlarsanız, nelere ihtiyacınız olduğunu göreceksiniz.

Bunu, hayatınızın anlamlı her alanı için yapıp, sonrasında yalnızca harekete geçmenizi isterim; basitten zora.

Nihayetinde, kaygınızın daha makul bir seviyede ve, ondan güç alarak günlük hayatınızın daha işlevsel olduğunu göreceksiniz.

Biraz cesaret ve adım..


Sevgilerimle

2 Yorum
çilek

çilek

çok teşekkür ediyorum :) 14 Ocak 2021 02:19

Psk.TuanaGökce

Psk.TuanaGökce

Rica ederim, sağlıkla kalın:) 14 Ocak 2021 07:54

Merhabalar. Anksiyeteyi en kısa ve anlaşılabilir haliyle "kaygı" olarak tanımlayabiliriz.

Aslında her insanın içinde bir miktar kaygı bulunması oldukça doğaldır. Taşıdığımız kaygı sayesinde tehlikeli durumlara karşı tetikte kalabilir, kendimizi koruyabilir ve hayatta kalmak için gereken motivasyonu sağlayabiliriz. Ancak kaygının normal miktarından sapıp ortada tehlike arz edecek herhangi bir durum yokken bile kişiyi mantık dışı endişelere sürüklediği zamanlarda hayatı oldukça zorlaştıran bir etkisi ortaya çıkar.

Yaşanan her kaygı her zaman patolojik değildir.

Genellikle gerçek bir neden yokken ya da nedeni olsa bile durumla özdeşleşmeyen aşırı, kontrolsüz nitelikteki endişe halinin en az 6 ay boyunca sürdüğü durumlarda biz kaygıyı bir bozukluk olarak görebiliyoruz.

Yine de böyle bir durumda kesin bir tanı ve tedavi hali için bir uzmana başvurmak en sağlıklı adımdır. 


Terk edilme korkusunu ebeveynlerimizle bağlanma stilimizle, geçmiş yaşam tecrübelerimizle açıklayabiliriz. Siz de yaşadığınız birkaç olumsuzluktan bahsetmişsiniz. Tecrübe ettiğiniz bu olumsuzluklar şu an içerisinde bulunduğunuz güvensizlik durumunu etkilemiş olabilir.


Terapiye ihtiyacınız olup olmadığını belirlemek için hali hazırda bir patolojiye sahip olmanız gerekmez. Bazen içinde bulunduğumuz durumlar bizim tek başımıza mücadele edebileceğimizden daha fazladır ve bu süreci daha rahat atlatabilmek için bir desteğe ihtiyaç duyarız.

Eğer şu an bir desteğe ihtiyaç duyuyorsanız çekinmeden bir uzmandan yardım alabilirsiniz. 

2 Yorum
Gizli Kullanıcı

Gizli Kullanıcı

çok teşekkür ederim :) 14 Ocak 2021 02:19

Psk.İlaydaGedik

Psk.İlaydaGedik

Rica ederim:) 15 Ocak 2021 22:12

Anksiyete yani kaygı aslında hepimizin zaman zaman yaşadığı, son derece normal bir duygudur. Herhangi bir şeye dair belirsizlik durumu kaygı duygusu yaşamamıza neden olabileceği gibi hissettiğimiz kaygıyı tetikleyen birçok faktör olabilir. Örneğin iş aramak, faturaları ödemek, bir ilişkinin sonlanması, sunum yapmak, tehlikeli bir nesneyle karşılaşmak ve benzeri birçok durum kaygı duygusunu tetikleyebilir. Burada önemli olan nokta hissettiğiniz kaygının sizde ne derece rahatsızlık uyandırdığı, sizi günlük işlerinizden ne derece alıkoyduğu ve kaygı hissedilmeyecek durumlarda bile kaygı hissedip hissetmediğinizdir.


Kaygı bozukluğunun Panik Bozukluk, Agorafobi, Özgül Fobi, Sosyal Kaygı Bozukluğu, Yaygın Kaygı Bozukluğu gibi birden fazla türü vardır. Her bir kaygı bozukluğunun ortaya çıkmasını tetikleyen durumlar birbirinden farklıdır örneğin panik atakta kişi korkunç bir şey olacağına, sosyal kaygı bozukluğunda sosyal ortamlarda rezil olacağına dair kaygı duyabilir. Buna bağlı olarak genel anlamda kaygı bozukluklarında kontrol edilemeyen bir kaygı durumu, stres, gerginlik, uykusuzluk, odaklanmakta güçlük gibi belirtiler görülebilir.


Aslında bahsettiğiniz terk edilme kaygısı, çocukluk döneminizde ebeveyninizle olan ilişkinizden etkilenebileceği gibi ebeveyninizle ilişkiniz son derece iyi olsa da ileride kurduğunuz ikili ilişkilerdeki tecrübelerinize bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu noktada yaşadığınız durumlarla zihninizde gereğinden fazla meşgul olmanız, kendinizi sıklıkla suçlamanız ve olumsuzluklara odaklanmanız yaşadığınız süreci zorlaştırabilir. 


Bu noktada yaptığınız sorgulamalar sizi günlük işlerinizden alıkoyuyorsa, sıklıkla bu durumla meşgul oluyorsanız ve rahatsızlık hissediyorsanız yaşadığınız rahatsızlığı gidermek adına elbette bir profesyonelden destek alabilirsiniz. Profesyonel destek almak için illa tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlığa sahip olmanıza gerek yok. Kendinizi geliştirmek amacıyla, yaşadığınız zorlukları anlamlandırmak amacıyla, farkındalığınızı arttırmak amacıyla, yaşadığınız olumsuz duyguların getirdiği zorlaştırıcı süreçle baş etmeyi öğrenmek amacıyla da psikoterapi seçeneğine başvurabilirsiniz.


1 Yorum
Gizli Kullanıcı

Gizli Kullanıcı

çok teşekkür ediyorum. :) 14 Ocak 2021 02:19

Cevap yazmak için giriş yapınız.