Öncelikle bahsettiğiniz durumda, iki ihtimalin olduğunu belirtmek isterim:
Ya, karşı taraf ile iletişime geçmeyerek, bu kaygıyı yönetip karşı taraftan adım gelmesini bekleyeceksiniz, ya da bu bekleme ile gelen kaygıyı yönetme noktasında tıkanır ve yine de bir cevap istiyor olursanız, bu adımı siz atacaksınız.
İlk ihtimalde, eğer karşı tarafın %50 ihtimalle olan adım atmasını, beklemek isterseniz, buradaki vurgu zamanın geçip gitmesi değil, anlamlandırılması yönündedir.
Bunun içinse, 1 gününüzü nasıl geçirdiğiniz çok önemlidir.
Bunların içinde, ailenize, sosyalliğinize, hareket etmenize, okul ya da iş sürecinize, kişisel gelişiminiz için etkinliklere, dahil olduğunuzdan muhakkak emin olun isterim.
Bu şekilde kendi kaynaklarınızı güçlendirerek bu süreci daha sağlıklı bir şekilde yönetebilir, karşı taraftan bir adım gelir ise de, bu adımı daha sağlıklı bir şekilde değerlendirebilirsiniz.
İkinci ihtimal ise, kaygıyı yönetemediğiniz ve cevap istediğiniz noktada, bu cevabı sizin iletişime geçerek almanız olur.
Bunun içinse, ben dilinden faydalanarak, ''konuşmadığımız sürede seni merak ettim, nasıl gidiyor?'' gibi aslında medeni bir mesaj atıp, iletişimi anlamak ve anlaşılmak adına sürdürüp, aldığınız cevaba göre, bir karar verebilirsiniz.
En nihayetinde yerinde beklemek, kişiyi sıkıntıya sürükleyeceğinden, bir şekilde şifa için, adım atmanızı isterim.
Sevgilerimle..