Öncelikle içinde bulunduğunuz durumun sizi ruhsal anlamda zorladığını ve, karşı tarafı anlama ihtiyacı içinde olduğunuzu görmekteyim.
Bu noktada, ''bi kac kez gorustuk ama her defasında konuyu evde goruselım vakit gecirelime getiriyordu ben de reddediyordum '' cümlenizden aslında, karşı tarafın, içeriğini bilememekle beraber, sizden yana bir beklentisi olduğunu, öyle ki, bu beklentiyi bir hayal noktasına dahi eriştirdiğini görmekteyiz.
Bu ısrarcı tekliflerin nedenini aldığı bu isteği, ''en son bir gün gelicem dedim ve son anda gitmedim'' cümlenizdeki eylemin gerçekleşmesiyle, karşı tarafın başta, bu süreci doğal karşıladığını düşünsek de, aldığı uyarıcı madde etkisi ile, esasında içeride, öyle olmadığını anlamaktayız.
Yani, sizinle ilgili sürecine, bir hayal yatırımı olduğundan ve, bu hayalin kırılmasından söz ettiğimizden, karşı tarafın bu süreci yönetemediğini ve, içinde oluşan öfkeyi size yansıttığını görmekteyiz.
''Neden bu kadar öfke?'' diyecek olur iseniz de esasında, öfkeyi bir ''engellenmişliğin'' varlığında gördüğümüzü belirtmek isterim.
Yani, karşı tarafın hayalleri, eyleme dökülemedi ve, engellendi.
Bu yüzden de bu öfke duygusu, hem kendisine zarar verecek, hem de iletişiminizi zedeleyecek şekilde size yansımaktadır.
Karşı tarafa karşı ilginiz olduğundan, kendinizi kötü hissetmeniz pek doğaldır fakat, uzun vadede, her bir krizin bu şekilde çözümsüz kalabilme ihtimalini, bu ilişkiye başlamayarak elediğiniz de aşikar...
Sadece kendinize biraz zaman verirken duygularınızı yaşayın, nihayetinde bu kötü his de, solacaktır.
Sevgilerimle..