Merhabalar, Depresyonda olduğunuzu bir ruh sağlığı uzmanına gitmeden önce ölçmenin en iyi yollarından biri Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanmış olan DSM-V kriterlerini incelemek olabilir. Buna göre majör depresyon kriterleri şu şekildedir: Ardışık iki hafta boyunca neredeyse her gün günün büyük kısmında ortaya çıkan aşağıdaki semptomlardan EN AZ beş tanesinin bulunması gerekir. Semptomlardan biri depresif ruh hali veya ilgi/istek kaybı olmalıdır. Depresif ruh hali-üzüntü, çökkünlük, boşluk, çaresizlik hissi •İlgi ve zevk kaybı •Uykusuzluk veya aşırı uyuma •Iştah kaybı ya da kilo değişikliği •Psikomotor retardasyon veya ajitasyon •Düşük enerji •Kötü konsantrasyon •Değersizlik veya suçluluk düşünceleri •Tekrarlayan ölüm veya intihar düşünceleri Depresyonu kısaca tanımlamak gerekirse günlük etkinlikleri ilgi ve istekle yapabilme ve yaşamdan zevk almanın yerini üzüntü, keder, mutsuzluk, isteksizlik, karamsarlık, umutsuzluk ve suçluluk gibi duyguların almasıdır. Depresyon bireylerin yaşam kalitesini azalttığı, ekonomik ve mesleki kayıplara yol açtığı ve kişiler arası uyumun bozulmasına neden olduğu için profesyonel bir yardım eşliğinde çözüm aranması gereken bir bozukluktur. Depresyonun tedavisinde İlaç tedavisi, psikoterapi, egzersiz ve kombine tedaviler gerçekleştirilmektedir. Sizin şu anda bir uzmana gitmeden bu durumun üstesinden gelmek için yapabileceklerinizi sorduğunuz için en iyi yol size zevk veren, hayata bağlayan aktivitelerinizi hatırlayarak, hatta belki listesini çıkararak ufaktan ufaktan bu aktiviterle uğraşmanız ve sosyal ilişkilerinizdeki bağları yeniden güçlendirmek için daha fazla zaman sevdiklerinize ayırmanız olabilir. Sevdiklerinizle görüntülü ya da sesli görüşme yapmak, pandemi öncesindeki günlük rutin aktivitelerinizi evdeki hayatınıza entegre ederek hayatınızın normalleşmesine katkı sağlamanız ve uykunuzu düzene sokmanız olabilir. Sevgilerimle…

Esasında depresyon, sanılanın aksine bir üzüntü hali olmaktan çok, ciddi bir hastalıktır.

Bir tanı koyulması adına, belli başlı kriterlerden 5 tanesinin kendisini, en az 2 hafta boyunca gösteriyor olması ve bu belirtilerden birinin depresif ruh haliyle ilgi ve isteğin kaybı olarak kendini göstermesi gerekir. 
Fakat, Duygu Durum Bozuklukları içerisinde yer alan depresyonun da, kendi içinde tipleri vardır.

Bahsettiğiniz belirtiler, uykunun artışı ve iştahın artışı gibi, Atipik Depresyon olabileceğini düşünmeme sebep oldu.

Fakat, gerek tanı gerekse tedavi aşamasında, depresyon muhakkak öncelikli olarak bir psikiyatri hekiminden ruhsal muayene olunması sonrası, Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan bir psikolog ile, bu tanının duygu, düşünce ve davranış anlamında çalışılması sonucu, bilişsel davranışçı terapi de hali hazırda kökenini depresyon hastalığından aldığı için sağlıklı baş etme mekanizmalar geliştirmenizde yardımcı olacaktır.

Burada hastalık diyorum çünkü, eğer böyle bir tanının varlığından söz ediyorsak, uzun vadede tedavi edilmemesi sonucu, beyinde demans gibi tahriplerin olabileceğinden söz etmemiz gerekebilir.

Bundan dolayı, bir tedavi sürecine girmenizin gerekip gerekmediğini anlamak için, bir muayene olmanızı isterim.

Bunun yanında, tanınız olsa da olmasa da, hareketin birçok derdin devasında en sağlıklı ve basit çözüm yolu olduğundan bahsetmek isterim, en azından ilk adım olarak.

İstemeseniz dahi, kendinizi hareketli kılmak için zorlayacağınız her an, size şifa olarak geri dönecektir.

Sevgilerimle

Yaşadığınız semptomların günlük hayatınızı son derece olumsuz etkilediğini söyleyebiliriz. Bu noktada semptomların ortadan kalkması noktasında en faydalı tedavilerin psikoterapi ve ilaç tedavileri olduğunu söyleyebiliriz. Bir uzmana gitmeden çözüm arayışı içerisinde olduğunuzu anlıyorum ancak bu sürecin kolaylaşması ve sürecin kısalması noktasında profesyonel desteğinin katkı sağlayabileceğini göz ardı etmemelisiniz.

Bunun yanı sıra depresyonun etkileriyle baş etme noktasında kendinize dair işlevsel olmayan düşüncelerinizi keşfetmeye çalışmanız, kendinize dair gerçekdışı düşüncelerinizi esnetmeye çalışmanız ve olumlu yönlerinize, anılarınıza odaklanmaya dair çaba göstermeniz faydalı olabilir. Bunun yanı sıra uyku düzeni oluşturmaya çalışmanızın, düzenli egzersiz yapmanızın, dikkatinizin yönünü değiştirebilecek ve zaman ayırmayı sevdiğiniz aktiviteler yapmaya çalışmanızın, meditasyon yapmaya vakit ayırmanızın ve yaşadıklarınızı çevrenizle paylaşarak hissettiğiniz sosyal desteği arttırmanızın da faydalı olabileceği kanaatindeyim.

Merhaba. Dediğiniz gibi iştahtaki düzensizlik, uyku problemleri, hayattan keyif alma halindeki düşüş depresyon belirtilerine işaret ediyor olabilir.

Ancak unutulmamalıdır ki  fizyolojik bir rahatsızlıkla karşılaştığımız zaman bunun tanısı ve tedavisi için bir uzmana başvuruyorsak psikolojik sağlığımız söz konusu olduğunda da ilk destek almamız gereken kişiler profesyoneller olmalıdır.

Düşünün ki dişinizde kuvvetli bir ağrı var. Bu ağrıdan kurtulmak için ne yaparsınız? Bir diş hekiminden yardım alırsınız. Diş hekimi size gittiğiniz şikayetle ilgili tanıyı koyar ve de sizin için uygun tedaviyi düzenler.

Psikolojik anlamda da kendimizi iyi oluş halinden uzak ve sağlıksız hissettiğimizde yardım almamız gereken kişiler yine uzmanlardır.

Bu şekilde sorunun kaynağını tespit edebilir ve daha iyi bir oluş hali için yapabileceklerinizi görebilirsiniz.