Merhaba,

İlişki dinamikleri kişilerin bireysel farklılarına göre değişebilmektedir. İlişkinin en önemli ihtiyacı dengedir. Zaman zaman bir taraf daha çok ilgi gösterirken diğer taraf değişebilir ya da bir başka zaman siz daha ilgisiz davranırken karşı taraf üstünüze düşebilir. 

1 senelik bir ilişki dinamikleri oluşmuş ve partnerlerin birbirlerini tanıdığı bir zaman süreci olarak görülebilir. "Mesajıma geç cevap veriyor" kaygısı yanlıştır ya da doğrudur demek bu aşamada doğru olmayacaktır. 

Sorduğunuz soruda aslında ilişkiniz ve partneriz ile ilgili olumlu yönleri net bir şekilde belirtmişsiniz. 

Mesajınıza kaçınca sıra ile cevap verdiği bir sevgi ölçeğinden ziyade partnerinizin kişisel özellikleri ile ilgili size ancak ipucu veriyor olabilir. 

Aklınızdaki teraziyi kullanarak partnerinizin olumlu ve olumsuz yönlerini kıyaslamanızı isteyeceğim. Bu durum gerçekten terazinizde ağır mı basıyor cevabı ancak kendiniz verebilirsiniz.

Sevgiyle kalın..

Öncelikle 1 sene, bir ilişkiye uzun soluklu diyebilmemiz için yeterli bir zaman.

Öyle ki, aranızda sevgi, saygı ve güven bağının varlığı ile, bu zamana kadar geldiğinizi görmek mümkün.

Bahsettiğiniz, geç cevap verme sıkıntısının aslında, ilişkinizin en başından beri var olduğunu anlıyorum.

Burada da içinizin rahat etmesini isterim.

Çünkü, son zamanlarda değişen bir farklılıktan, rutin dışı hareketlerden söz edilmediği için aslında,

bu durumun aklınızı karıştırmasını istemem.

Çünkü aslında sevgilinizin bu davranışını, ''bireysel farklılıklar'' olarak açıklamak mümkün.

Öyle ki, her birimizin genetiği, bakım verenimizle ilk bağı ve içeriği, yetiştiği çevre, doğuştan gelen ve pek kolay değişmeyen mizaç özellikleri ve de yaşanılan ilişki tecrübelerine bakacak olursak, esasında, birbirimizden farklı olmamız ve farklı bakış açılarına sahip olmamız için, epey veri mevcut.

Buradan hareketle aslında, sevgilinizle aranızdaki sorun güven ya da sevgi ile alakalı değil, ilişkiye ve hayata olan bakışlarınızdaki farklılık.

Siz belki, daha duygusal ve dokunsal bir sevgili iken, sevgiliniz biraz daha realist olabilir.

Bu durumun çakışması ile, şaşırmanız çok doğal.
''Nasıl bana cevap vermez?'' gibi soruların aklınızdan geçmesi çok olası.

Çünkü bu zamana kadar getirdiğiniz değerleriniz, bunun böyle ''olmaması'' gerektiğini söylüyor.

Oysa ki, karşı taraf da, kendince bazı değerler taşımakta.

Bunların çakışması ile, taraflar elbette ki bir şaşkınlık hatta belki kızgınlık yaşarlar.

Fakat, ilişkiye devam edilmek isteniyorsa, karşılıklı olarak değiştirme yerine, kabule gidildiğinde, tarafların hem omuzlarındaki yük kalkar, hem de birbirlerinde olan farklılıklarla büyüyüp gelişirler.

Buradan hareketle, esasında size huzursuzluk verenin, aklınızdan geçen düşünceler olduğunu düşünüyorum.

Bu düşüncelere bağlı kalmanızı istemem.

Çünkü bir ilişki içerisindeysek, ''güvenmeme'' seçeneğini elememiz gerekir.

Aksi, bizi ya geçmişin üzüntüsünde ya da geleceğin kaygısında yaşatır.

Sizin şu an, ''anı'' yaşamayı tercih etmenizi isterim.

Öyle ki, hayat bir sınav sunacaksa, inanın bizler kuşkulanmasak, sezmesek dahi sunar.

Fakat işin garibi, insanın bu sınavların üstesinden gelebilme gibi bir gücü de vardır.

Bu yüzden, anı yaşamanızı, ilişkinizin keyfini çıkarmanızı isterim, bırakın aklınızdaki düşünceler aksın geçsin, yaşamdaki zamanınız değil.

Sevgiler..