Öncelikle sürecinizde, ruhsal anlamda zorlandığınızı fakat, kendi kararlarınızı devreye sokabildiğinizi görmekteyim.
Bu, gerçek anlamda gücün ve sağlığın belirtisidir.
Bu süreç sonrası ise, size eziyet verenin aslında yazdıklarınızdan, siz de ''gerçek bir tehdit değil'' , ''ya olursa'' diyen ''düşünceleriniz olduğunu biliyorsunuz.
Yani aslında savaşınız, gerçek somut olaylardan ziyade, düşüncelerinize karşı.
Bu noktada ise, bu düşüncelerin kaynağını, ''peki ben neden bu şekilde düşünüyorum?
'' diyerek sorguladığınızı gördüğümden, bunun da cevabını, ''tüm ilişkimi anlattığım bi kiz arkadaşımla,eski sevgilim msjlasmis'' diyerek verdiğinizi görüyorum.
Öyle ki, hayatınızı açtığınız, duygularınızı paylaştığınız bir arkadaş ile, duygu ve hayallerinizin yatırımını yaptığınız eski hayat arkadaşınızın iletişimde olması, zihninizi anlamlandırmak adına, epeyce kurcalayacaktır.
Tam da bu noktada, aklınızdan düşüncelerin geçip size eziyet vermesi kadar doğal bir durum, sanırım olamaz.
Çünkü aslında, kandırıldığınızı, ''düşünüyorsunuz''
Bu düşünce de, duygular üzerinde büyük bir güce sahip olduğundan, bir yanınız verdiğiniz karardan memnunken, diğer yanınız ''acaba ve keşkelerle'' uğraşmakta...
Bu noktada ise bu düşüncelerin eziyet vericiliğini kırmak adına, bunların sadece aklınızdan geçen birer ''cümle'' olduğunu kendinize hatırlatmanızı isterim, sizin kendiniz ya da gerçeğiniz değil, zihninizden gelip geçen cümleler...
Bu şekilde, inancınızı kırarak, yüklerini de hafifletebileceksiniz.
Sonrasında ise, henüz hala bir ayrılık, ''yas'', sürecinde olduğunuzu belirtmek isterim.
Burada duygusal, düşünsel ve fizyolojik tepkileri görmemiz aslında gerekli olduğu gibi, pek de doğaldır.
Bunun içinse, şu an köklü bir değişimdense, duygularınızın yaşanması ve zihninizin olanları anlamlandırması için, bir süreç içerisinde olduğunuzu, bu sürecin başının zehir zemberek olsa da, sonunun baldan tatlı olduğunu kendinize hatırlatmanızı isterim...
Sevgilerimle..