Öncelikle içinde bulunduğunuz sürecin, birikim ile varıldığı bir nokta olduğunu görmekteyim.
Öyle ki, ilişkilerinizden yana oluşan sıkıntılar, vaktinde çözülmediğinde, belki halı altına süpürüldüğünde, aslında yaşadığınız şey, bastırılanın geri dönüşü olmuştur.
Bu noktada, radikal bir karar almadan önce, ilişkilerin doğasına uzaktan bakın isterim.
Esasında, her ilişki bir alışverişe tabiidir.
Öyle ki, anne bebek ilişkisinde bile, anne bebeğe bakım verirken, bebek de anneye varlığını hissettirmektedir.
Bu yüzden, bu alışverişin varlığını sorgulamak yerine, belki de içeriğini sorgulamak, daha anlamlı olacaktır.
Bunun için de, ''destekçi biri ve beni tamamen tüm kalbiyle seven şu dünyada bir tane insan yok'' cümleniz üzerinde durmak isterim.
Esasında bu beklenti, insanı gerçekten de hayattan uzaklaştıracaktır.
Çünkü kurtuluşumuzu, bir başka insandan umduğumuzda, bir nevi fermanımızı imzalamış sayılırız.
Oysa, karşıdan aradığımız o sevgiyi, önce kendimize verdiğimizde, kendimizle paylaştığımızda, gerçekten de insanların sizinle olan iletişimindeki kalitenin arttığını göreceksiniz.
Bu yüzden, okları kendinize çevirerek; aile, eğitim, iş, sosyallik, spor, hobi, kişisel gelişim başlıklarını bir kağıda yazın ve her birinde gerçekleştirmek istediğiniz hedefleri not alın.
Bu notları, basitten zora doğru sıralayarak, en basit hedefinizden başlayın; sadece adım atın.
Bu attığınız adım, kendinize olan sevginizin ilk adımı olacağından, bu hedefleri hayata geçirdikçe, kendinizle olan bağınızın ve şefkatinizin arttığını göreceksiniz.
Bu şekilde, bir başkasından sevgi, ilgi görmek ihtiyaç değil, geldiğinde paylaşacağınız ve keyfine varacağınız bir kavram olacaktır.
Çünkü sağlıklı yetişkinlik, tam olarak bu süreci içermektedir.
Kendinize bu şansı verin isterim.
Sevgilerimle...