Yaşadığımız mutluluk, öfke, üzüntü gibi duygularla beraber her insan içinde kıskançlık duyguları da mevcuttur tabi ki. Fakat bu duygunun gün yüzüne çıkması kişinin bunu nasıl yönettiği, kontrol altına aldığına bağlı olarak da değişmektedir. Kıskançlık partnerimizi ve kendi zihnimizi rahatsız etmeyecek şekilde olursa ilişkideki bir renk diyebiliriz ama ilişkide kıskançlığın az veya çok olması partnerinizin sizi daha az sevdiği ya da daha çok sevdiği anlamına asla gelmez. Kaldı ki her birimizin sevgisini gösterme biçimleri birbirinden çok farklı olabilir. Bahsettiğiniz durumlarla ilgili olarak ise kendi hayat akışınızda kontrol sizin elinizde olmalı diye düşünüyorum. Evet partnerinizi rahatsız eden bir durum varsa bunu sizinle paylaşması ve beraber ortak bir çözüm yolu bulmanız kadar doğal bir bir şey yok fakat karşınızdaki kişinin yaşadığı kıskançlık üzerinden de bu kontrolü direkt ona vermek ilişkinin ilerleyen dönemlerinde sıkıntı yaratabilir diye düşünüyorum.

Merhaba. Kıskançlık dediğimiz duygu belli bir dozda olduğu ve davranışlara da belli bir dozda kaldığı sürece sıkıntı yaratan bir duygu değildir. Ancak dozunun kaçması kişinin kendisi içinde karşısındaki kişi içinde oldukça yıpratıcı bir duygudur ve ilişkilere de oldukça fazla zarar verir. Kıskançlık dediğimiz duygunun güven ilişkisiyle oldukça kuvvetli bir ilişkisi vardır. Karşılıklı güven ilişkisinin oldukça iyi kurulmuş olduğu ilişkilerde kıskançlığa çok fazla rastlanmaz. Sizin durumunuza gelecek olursak sevgilinizin kıskanmadığını söylemesine rağmen sizi kıskandığını düşündüm. Yani tavırları bana bunu düşündürdü. Bunu partnerinizle konuşabilirsiniz. Ne olursa olsun, kim olursa olsun kıskançlığın bir başkasının hayatını kısıtlamaya yönelik bir hale bürünmesi iyi bir şey değildir. Sizin bu konu hakkında ne düşündüğünüz asıl önemli olan. Daha sonrasında kendi düşünceleriniz doğrultusunda, beklentileriniz hakkında partnerinizle bu konuyu konuşmalısınız. Çünkü kıskançlığın dozunun artması hem size hem de ilişkinize zarar verebilir. İyi geceler dilerim. :)

Esasında kıskançlık, tıpkı diğer duyguların olduğu gibi, insanda olması doğal bir duygudur. Her duygunun ise, kişi için bir işlevi vardır. Örneğin, genelde üzüntüden her ne kadar kaçılmak istense de, uzun vadede kişiyi büyüten ve güçlendiren bir duygudur. Kıskançlık için, evet insanda vardır fakat doğru yönlendirilmesi oldukça önemli bir konudur. Bu duygu bir kişiye karşı olunca insanı yıpratır. Eğer ilişkide bu durumdan bahsediliyorsa, ilişkiyi yıpratır. Çünkü insan olarak bizler sadece ve sadece kendimize hakimiz ve de kendimizden sorumluyuz. Sorumlulukların türü ve şiddeti artınca, kıskançlığı üstlenmek gibi, problemler de akabinde gelir olur. Sağlıklı bir ilişkide öncelikle görmek istediğimiz yapılar; sevgi, saygı, güven, anlayış gibi kavramlardır. İlişki içerisinde karşımızdaki kişiyi ve ilişkimizi sahiplenmemiz oldukça doğal bir durumdur. Fakat ne zaman ki kısıtlamalar, kontroller başlar, ilişkinin adeta kuyusu partnerlerin kendi elleriyle kazılmış olur. Yukarıda bahsettiğim yapılar zaten oturmaya başlamışsa, kişi partnerini kıskanma ihtiyacı içerisine girmez ya da böyle bir durum yaşadığında bunun yönünü değiştirip olumluya entegre edebilir. Ki istenilen de budur. Partnerlerden birinin bu konuda bir sıkıntısı var ise, biraz daha derin düşünüp, onu gerçekten bu duyguya itenin ne olduğunu belirlemek ve bu konuyu karşılıklı olarak çözmek faydalı olacaktır. Çünkü kıskançlık, var olan bir sıkıntının habercisidir. Sevgiler..