İlişkilerde tarafların kendi hayatlarına dair karşı tarafla yaptığı her türlü paylaşıma kendini açma davranışı diyebiliriz. Bu noktada partnerinizin sizinle kendi hayatına dair yaptığı paylaşımın sıklığı sizin onunla yaptığınız paylaşımdan az olduğunda ilişkinizde dengeye yönelik sağlıklı olmayan durumlar ortaya çıkabilir.

Bu noktada yapılan paylaşımın, kendini açma davranışının karşılıklılık ilkesine göre şekillenmesinin ilişki açısından sağlıklı olabileceğini, yapılan karşılıklı paylaşıma bağlı olarak yakınlık ve samimiyetin sağlıklı biçimde gelişebileceğini söyleyebiliriz.

Partneriniz kendi hayatındaki problemleri sizinle paylaşıyorken bazen bir çözüm bulamayabileceğinizin farkında olabilir ve yalnızca anlaşılmak istediği, duygularını paylaşmak istediği için sizinle bu durumu paylaşıyor olabilir.

Benzer şekilde siz de yapacağınız paylaşımları karşı tarafın çözüm bulmasını amaçlayarak değil yalnızca hissettiklerinizi paylaşarak anlaşılmış hissetme amacıyla yaptığınızda karşı tarafın desteğini daha fazla hissedebilirsiniz.

Bu noktada her iki tarafın da birbirlerinin problemlerini dinlerken karşı tarafın ihtiyacının ne olduğuna dair fikir yürütmesi ve bu fikir doğrultusunda davranışlarda bulunması faydalı olabilir.

İçinde bulunduğunuz durumda aşamalı olarak problemlerinize dair paylaşımlarınızı arttırmanızın ilişkide karşılıklılık durumunu sağlayabileceği ve zaman içerisinde kendinizi yıpranmış hissetmenizin önüne geçerek destek algınızı arttırabileceği kanaatindeyim.

Merhaba, 

Sınav zamanı ne yazık ki hayatımınızın geri kalınına adım atmak adına önemli bir süreçtir. Hayat akışında zaten birtakım problemler ile uğraşırken devamlı olarak bu stresin hayatımızda olması yorucu bir sürece neden olabilmektedir. Bu nedenle biraz olsun yaşadığınız stresi azaltmak belki genel olarak problemlerinizin azalmasına da katkı sağlayabilmektedir. Bu süreçte biraz gevşeme ve nefes egzersizleri o kaygının azalmasını sağlayacaktır. 

Ne kadar şanslısınız ki böyle bir durumda destek gördüğünüz bir ilişkiye sahipsiniz. Ama aynı şekilde aynı kaygıya erkek arkadaşınızın da sahip olduğunu görmekteyim. Burada paylaşım yapmak önemli. Ancak paylaşımın şikayet şeklinde olması tabii ki erkek arkadaşınızı üzecektir. Bir özel eleştiri yaparak şikayet mi ettiğinizi yoksa paylaşımda mı bulunduğunuzu ayırt etmelisiniz..tamamen içinize kapanmak paylaşım alanınızı kısıtlamak işlevsel bir hareket olmayacaktır.

Sevgilerle..

Esasında yazdıklarınızı okuduğumda, kıymet verdiğiniz ve gördüğünüz bir ilişkiye sahip olduğunuzu görüyorum.

Öyle ki pandemi gibi dış etkenlerin yanında, sizi ruhsal anlamda zorlayabilecek kendi birçok içsel ve dışsal etkenlerinizle de, bir sosyal desteğe ihtiyaç duymanızın çok doğal ve aslında, gerekli de olduğunu söylemek isterim.

Çünkü aslında, büyük travmalar yaşayan kişilere sorduğumuz bir soru olan ''Hayatınızda sizi dinleyecek, konuşabileceğiniz 1 kişi var mı?'' sorusu, burada da kıymetini göstermekte.

Aslında küçük gibi görünse de, bu sosyal desteğin, sihirli ve anlamlı bir tesiri vardır, iyileşme anlamında.

Bu yüzden de aslında sizin, '' Sizce doğru mu bu yaptığım?'' sorunuzla aslında, doğru olanı yapmadığınızı bildiğinizi görüyorum.

Öyle ki siz karşı tarafın ne annesi ne de terapistisiniz, aynı şekilde karşı taraf da.

Fakat, '' bu sefer kendi derdimi unutup onu teselli etmeye çalışıyorum konuyu değiştiriyorum'' diyebildiğiniz gibi, bu fırsatı karşı tarafa da tanımalı, ve eğer üzülüyor, huzursuz oluyorsa, bunu ifade edebilmesi ve hatta çözebilmesi için, alan tanımalısınız.

Çünkü gelişim ancak böyle sağlanır ve  sizin de söylediğiniz gibi, siz birbirini seven, mutluluğu da derdi de paylaşan, iki sevgilisiniz.

Ve inanın, işlerin böyle, sıfatları koruyarak ilerlemesi, çok daha sağlıklıdır.

Bu aşamada konuşulan derde deva bulunuyorsa ne ala.

Bulunamıyorsa dahi, paylaşmanın ve dinlenilmenin verdiği şifa da, bizim için kafidir.

Sevgilerimle..:)