Soru sor

İkili ilişkiler üzerine soru sor, Psikologlardan cevap al!

Smokinli.com'da romantik ilişkiler üzerine soru sorabilir, sorulmuş sorulara tecrübelerinizden yola çıkarak cevap verebilirsiniz.

Soru Sor!

Merhabalar son zamanlarda en popüler konu kendini ezdirme yıpratma ,kendine değer ver.Kendini sev.Peki yoğun bir değersizlik duygum var.Ust üst yaşadığım başarısızlıklar dan ötürü ve saldırgan insanlara pek çok maruz kaldığım için.Birinci sorum saldırgan insanlara karşı kendimizi nasıl koruruz.İkinci sorum kendime nasıl saygı duyup değer verip severim? Teşekkürler şimdiden.

2 Yorum
Gizli Kullanıcı

Gizli Kullanıcı

Eminim bu soruyu sorabilme cesareti olan insanlarin büyük çoğunluğu, aslında derinlerinde bir yerde, kendilerindeki potansiyelin bilincindeler. Fakat bu potansiyeli çevrelerindeki insanların görmemelerinden ötürü kendilerinin üstüne fazlaca gider, bu hassas insanlar. Sizi başkalarını memnun etmek degil, öncelikle kendinizi memnun etmek rahatlatabilir. Çünkü sizi empatik insanlar anlayabilir ama onların da sayısı çevrenizde muhtemelen azdır. Diger ınsanların fikirlerini gözünüzde büyütmemelisiniz. Güven duygunuzu kendi enerjinize uygun bir şekilde hayatiniza almak icin, birkac pratik bilgi isterseniz eger size şunları önerebilirim: Öncelikle sizi seven ve destekleyen bir insandan sizinle ilgili fikirlerini sorabilirsiniz. Belki de söyleyecekleri şeylere şaşırabilirsiniz. Hiç farkında olmadan etrafiniza, sadece kendinizi iyi hissederek dahi etki ediyorsunuz, hepimiz öyleyiz. Ama bunu önemsemeyiz toplumdaki önyargılardan dolayı. Insanları gerçek anlamda sevebilmek icin; kendinizde, sevilebilir oldugunuz konusunda bir inanç oluşmalı. Birinci adim sevgi ihtiyacınıza farklı çözümler bulmak. Eger işe yaramamaktan kaynaklı bir ozguvensizlik soz konusuysa, başarılarınıza odaklanın ve yaptiginiz iyi seyleri not alın. Zamanla aslinda zannettiginiz kadar, diger insanlarin size haksızlık etmeye haklari olmadigina kanaat getirebilirsiniz. Şunu unutmayin bir insanin size zorbalik etmesinin hiç bir mantikli aciklamasi yoktur. Hiddet kişinin kendisindeki eksiklikten kaynaklanir. Bu yuzden o insanlari hayatinizdan uzaklastirin, ilk tanistiginiz zaman bu tarz insanlara sınır koyun. Size zarar verecek insanlardan uzak durmak hem kendinize hem onlara daha iyi gelir. Lütfen bir yolculukta olduğunuzu da unutmayin. Kimse mukemmel olmaya degil sevmeye sevilmeye ve kendini gerceklestirmeye dunyaya geliyor. Kendimizi gerceklestiremedigimiz zaman, dış etkenler bizi sınayabilir. Bu bir insan ya da bir durum olabilir. Bunlar sizi gelistirmek adina hayatiniza gelir. Bir seyleri degistirmeniz, en azindan düşüncelerinizi irdelemeniz, sorunlarınıza farkli bir acidan bakmaniz icin yardimci olabilir. Daha azına veya daha fazlasina ihtiyacınız yok. Amaciniz kendinizi tanımak. Mükemmel olma ihtiyacınız sizin yolunuzdan uzaklasmaniza neden olur. Kendinizi ve size gelecek olan her şeyi , kabul edin ve memmuniyet hissederek hayatınıza sahip çıkın. Kimse sizin hayatinizi yaşamıyor. Bu fırsatı mutlu olmaya harcamak daha iyi olmaz mi? Beğenmediğimiz ya da yeterli görmediğimiz tüm insanlarda kendimizden bir parca görürüz. Bu insanlara bakın ve onlardaki ozelliklerin kendinizdeki sevmediginiz taraflar olacagini görürseniz bu özellikleri fazla abarttiginizi düşünmeyi deneyin, iyi gelecektir. Aşırılıklar yerine sizi rahatsız eden özelliklerinizi dengeye getirmeye çalışın. Bunu zamanla başarabileceginizi de unutmayin. Tekâmülünüz size özeldir. Kimseyle kendinizi kıyaslamayın. Siz dünyaya tam da siz olmak icin geliyorsunuz. Kendinizin en iyi hali en çok kendinizi tanıdığınız halidir. Kendinizi taniyabilmek için başınıza gelenlerle zaman zaman bocalayabilirsiniz. Bunu yaşamayan kimse yoktur. Bu durumu , bu sekilde bir sarsıp kendine getirme, olarak düşünün ve iradeli bir şekilde davranın. Geçmişi tekrarlamamak adına korku ve endişe psikolijisinde uzun süre kalmamalısınız. Biz yalnızca bizim hayatımızı yaşayabiliriz. Hayatınıza geç kalmayın. Onunla iyi anlaşmaya bakın. Sizin yaşadığınızı ben de yaşadım. Umarim fayda sağlar size, bu sözlerim. 13 Ocak 2021 22:10

Hatice

Hatice

Çok özenle yazılmış emek verilmiş bir yazıydı.Bu yazı bile bana değer veren birilerinin olduğunu gösteriyor.Tesekkkur ederim Engin fikirleriniz için 25 Mart 2021 09:53

Soruya Yorum Yaz

Senin İçin Seçilmiş Sorular

Soruya cevap vererek, soran kişiyle tecrübeni paylaşabilirsin.

Cevap Yaz
3 Cevap

Merhaba,

Gündelik hayatımızda yerine getirmemiz beklenilen pek çok rol vardır.. Aynı kişi birçok bireysel, ve toplumsal role sahip olabilmektedir. Kişi evinde çocuk, bir baba, işinde bir çalışan bir inşaatta mühendis olabilir. Her bir  rolün farkı davranış ve sorumlulukları vardır. 


Bazen bu roller kaybedilebilir ve ya terk edilebilir. Tüm bu rol değişimlerini hayatta deneyimlerken herhangi bir role sahip olmamak kişiyi değersiz ve başarısız hissettirebilir. Evlenirken kazanılan eş rolü boşanma da kaybedilir ve evililikte başarısız olma durumu yaratır.  Rol repertuarımızda yer alan rollerimiz ne kadar yaşamsal amaçlarımıza uygunsa o denli uyumlu ve başarılı hissederiz.


Bu aşamada kendinize hayatınızda sahip olduğunuz rolleri yeniden hatırlatmanızı tavsiye ederim. Başarılı olduğunuz alanları tekrar gözden geçirerek değersizlik hissini terk etmeniz sizin için faydalı olacaktır.  Örn. iyi bir babayım, iyi bir mühendisim vb. 


Kendinize inandığınız ve rollerinize sahip çıktığınız bir durumda kişilerin sizi ezmesine de izin vermeyeceksinizdir. 


Sevgilerimle..

Merhaba,


Öncelikle insanın kendisiyle ilgili farkındalığının olması ve böyle çaresiz hissetmesine neden olan şeylerin farkında olması ve bunun için çabalamak istemesi çok kıymetli.


Değersizlik hissi, kendinizi içsel olarak önemsiz görmenize sahip inançlarınızdır diyebiliriz. Genellikle kişiler kendilerini yetersiz, kusurlu ve başarısız olarak görme eğilimdedirler. Kişinin bu inançları sosyal yaşantılarında zorlanmalara da neden olmaktadır.


Değersizlik hissinin altında yatan birçok neden olabilir. Bunun nedenini şuan bizim fark edebilmemiz ve size söylememiz mümkün değildir. Siz kendinize, düşüncelerinize, duygularınıza dışarıdan bakabilirseniz bunun sebebini anlayabilirsiniz.


Öncelikle yapmanız gereken bu değersizlik hissinin farkına varabilmek ve kabul etmek. Bu bir süreçtir, bir değişim sürecidir. Değişim zorlu bir süreçtir ve kolay değildir. Fakat pes etmeden yüksek motivasyonunuzla bu hislerden kurtulmak isterseniz ve eğer devam ederseniz zamanla hissin azaldığını göreceksiniz. Böyle hissettiğiniz zamanda yaptığınız bir takım kaçınma davranışları var ise eğer, bunları önce fark edip daha sonra durdurmakla başlayabilirsiniz. Size kendinizi değersiz hissettiren her şeyden uzak durmak da önemli.


Başarısızlıklarınız size kendinizi değersiz hissettirmesin. Başarılı olmak ve değerli olmak bunları eşleştirmeyin. Siz başarılı olduğunuz için değerli ya da başarısızlıklarınızdan dolayı değersiz değilsiniz. Her zaman başarılı olamazsınız eğer öyle olsaydı başarmanın ve çabalamanın bir anlamı kalmazdı. Unutmayın başarısızlıklarımız bizlere birçok şeyi öğretebilir ve fark ettirebilir. Başarıya bazen başarısızlıklar götürebilir bizleri..


‘ başarılı da olsam başarısız da olsam bu benim değerimi belirlemiyor’ kendinize sık sık söyleyin ve bu süreçte sabırlı, kendinize de şefkatli olun. 


Eğer üstesinden gelemediğiniz bir durum söz konusuysa mutlaka bir profesyonel ile yüz yüze ya da online görüşün isterim.


Sevgiler..

Merhaba. Bireyin sahip olduğu değersizlik duygularının birkaç farklı faktöre bağlı olduğunu söyleyebiliriz.

Bu faktörlerden birisi erken çocukluk yaşantısı, ebeveynle kurulan ilişki olabileceği gibi olumsuz yaşam deneyimleri, bireyin çevresi ile ilişkisi,  depresyon gibi faktörlere bağlı olarak da bu duygunun ortaya çıktığını görebiliriz.

Bu nedenle aslında öncelikle bireyin bu süreci anlamaya çalışması, kendi algılayışı üzerine düşünmesi ve çalışması önemlidir.


Üst üste yaşadığınız başarısızlıklardan ve  de çevrenizdeki saldırgan insanlardan bahsetmişsiniz.

Evet yaşadığımız başarısızlıklardan sonra motivasyonumuzun ve de özgüvenimizin bundan pek de olumlu etkilenmediğini hissedebiliriz. Ancak geçmiş için yapılacak hiçbir şey kalmamışken gelecek hâlâ bizim elimizde değil mi? 

Başınıza gelen olumsuzluklar için kendinizi hatalı görmek yerine başarılarınız kadar başarısızlıkların da birer tecrübe olduğunu kabul ederek, kendinizi acımasızca eleştirmek ve yüklenmek yerine başarısızlıklarınızdan kendinize ders çıkarabileceğiniz noktalara odaklanmanızı isterim. 


Bunun için kendi adınıza aklınızdan geçen olumsuz cümlelerinizi izleyerek bunları yazabilir, bu düşüncelerin ne kadar gerçekçi olduğuna veya ne kadarını çarpıttığınıza dair farkındalık kazanabilirsiniz.


Alıştırmanın başında negatif düşüncelerinizin yoğunluğu fazla olsa bile kendinizi dinledikçe ve düşüncelerinizi somutlaştırdıkça zamanla kendiniz adına daha gerçekçi ve yapıcı eleştiriler kazanabilirsiniz.


Kimi bireyler kendi yetersizlik duyguları ile baş etmek adına çevrelerindeki insanları oldukça olumsuz etkileyebilecek şekilde onlara fazla eleştirel  bir şekilde yaklaşabilir.

Eğer çevrenizde hem olumlu hem olumsuz özelliklerinizi ortaya çıkarmaktan uzak, yıkıcı ve kendinize olan güveninizi zedeleyecek insanlar varsa bu insanlarla iletişiminizi mümkün olduğunca azaltmanızı öeneririm.

Sevgiler

Cevap yazmak için giriş yapınız.