Öncelikle, yaşadıklarınızı gayet iyi bir şekilde özetlediğinizi söylemek isterim.
Öyle ki, şu an size neler olduğunu biliyor, bu oluşlar, sizi hayatınızın sonlandırmasına itse de, yaşamın ''hala'' ve ''her şeye rağmen'' yaşanabilir ve kıymetli olduğunuzu biliyorsunuz.
Var olan düşüncenizi, aile bireylerinizden birine bildirmenizi isterim.
Burada bu düşüncenizin, şiddeti oldukça önemli.
Çünkü sizin hayatınızı, önemsiyoruz ve bu anlamda, 155-112-183 gibi hatlara, bu bilgilendirmede bulunmanız sağlıklı olacaktır.
Böyle zamanlardan, hemen hemen herkesin geçtiğini belirtmek isterim, bu konuda yalnız değilsiniz.
Bazen hayatın renkleri görünemez hale gelir, yaşantılardan.
Ve artık tek renk görmeye başlarız, gri.
Fakat, eğer bakış açımızı değiştirecek, bizi o yaşamda tutacak değerleri bulur, ve onlarla yeniden tanışırsak, bu solan renkler, tekrar canlanmaya başlar.
Bunun için, kendinize bir şans tanımanızı isterim.
Çünkü, sadece yaşadıklarınızın altında, psikolojik sağlamlığınız ezildiğinden, aslında bir itici güç ile, var olan gücünüzü ortaya çıkarabileceğinizi, ve hayatınızın iplerini pek tabii elinize tekrar alabileceğinizi biliyorsunuz.
Siz, bu dünyada ''tek''siniz.
Bu teklik anlamlı, biriciksiniz, sizden başka bir tane daha yok.
Ve bu yedeği olmayan kişinin, annesinin evladını, arkadaşlarının dostunu, neden öldürelim?
Suçu ne?
Bir psikiyatristin ruhsal muayenesi sonucu, size sıkıntı veren şikayetinizi, Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan bir psikolog ile çalışmanız sonucunca, şikayetinizin üstesinden gelebilir, kendi kendinizin terapisti olabilirsiniz.
Bu yüzden, size uzanacak terapötik anlamdaki bu el ile, hayatınızı, düşüncelerinizi, duygularınızı ve davranışlarınızı yeniden yapılandırabilir, yeniden hayatın tadına varabilirsiniz.
Kendinizden bu şansı verin isterim.
Sevgiler...