Esasında bahsettiğiniz yaş aralığı, erinlik dediğimiz kavramın başlamasıyla, yeni bir gelişim süreci ve buna arkadaş çevresinin dahil olmasıyla, büyük bir hacim kaplıyor. Burada artık çocukluk evresinden, yeni bir evreye doğru geçiş yapan bireyimiz, başta kendisi olmak üzere, devamında ailesi, çevresi, kısacası hayatı sorguladığı bir döneme giriyor. Burada da, kendini gösterme, var olduğunu kendine ve çevresine kanıtlama ihtiyacından, bir gruba dahil olma beklentisi de, doğal olarak doğuyor. Esasında, yaş biraz daha ilerlediğinde, bireyimiz biraz daha anlamlı ve büyük denemelere kalkışabilir. Tıpkı küçük bir bebeğin, tüm çekmeceleri açması, gördüğü tüm aralıklara girmesi gibi, neye sahip olduğunu anlamak için tüm özelliklerini tartmaya çalışıyor. Yani bu noktada, ergenlik her ne kadar aileleri korkutsa da, gelişimin aslında bir parçası olmak zorunda olan bir hal alıyor. Bu aşamada, bireyimiz için gerek psikolojik gerekse fiziksel sağlığından dolayı endişeye kapılmanız çok doğal. Öncelikle, bu çocuğumuzun, 'kimlik arayışı' içinde olduğunu ve bu çatışmaların aslında, kendiyle çatışmasının bir yansıması olduğunu kabul etmek önemli. Burada, destekleyici bir tutum sergilemek, çocuğumuzun bu süreci anlamlı bir şekilde tamamlayabilmesine oldukça yardımcı olacaktır. Çünkü çocuğumuz, kimi sevebilir, sevgi nasıl bir şeydir, nasıl arkadaş olunur, nasıl bir insanla sohbet edilir, vakit geçirilir gibi, listenin epey kabarık olduğu, genç yetişkinliğe kendini hazırlama telaşındadır. Burada, çocuğumuzla, bu süreç hakkında konuşmak yararlı olacaktır. Bunun bir dönem olduğunu, arayışlarının ve davranışlarının doğal olduğunu, konu her ne olursa olsun sizinle paylaşabileceğini bilmeli. Buna ek olarak, hayatın her zaman toz pembe ilerlemeyebileceği ihtimali vurgulanarak, her davranışından haberdar olma isteğinizi vurgulayabilirsiniz; bunu da, eğer kendisi zor bir durumda kalacak olursa, nasıl başa çıkabileceğini öğrenebilmesi ve sizden yardım isteyebilmesi adına yapıyor olacaksınız. Bu noktada iyi bir dinleyici ve destekleyici olmak çok önem kazanmakta. Ve aslında her bir davranışınızın sebebini çocuğumuzun anladığından emin olursanız, çocuğumuzda da bir farkındalık yaratmış olacaksınız. Ayrıca burada, ' ben dili' ayrı bir önem kazanmakta, örneğin ' bence bunu yapmalısın ' , yerine ' mesela... olabilir mi?' şeklinde, direktif vermek yerine, çocuğumuzun kendi fikirlerinin ve başa çıkma yönlerinin gelişimini destekleyecek ifadeler oldukça anlamlı. Bütün bunların yanında, bir elinizin görünmez bir şekilde üstünde olup kontrolü sağlamanız ve aslında her seferinde konuşabilmesini sağlıyor olmanızla, çocuğumuz bu süreci sağlıklı bir şekilde geçirebilecektir. Sevgiler

Okula ne kadar sıklıkla gitmek istemediği önemli. Bu durum ne kadar sız tekrarlanıyordu? Çok sık tekrarlanıyorsa kardeşinizin okula gitmek istememesinin bir sebebi olabileceğini düşünüyorum. Çocuğun okulda yaşamış olduğu bir problem ya da derslerle ilgili bir sıkıntısı olabilir. Canlı derslere katılım sağlamaya itiraz ediyor mu? Canlı derslere katılım sağlamakta sorun yaşamıyorsa sıkıntı arkadaşlarıyla ya da öğretmenleriyle ilgili olabilir. Problemin kaynağını anlamak için kardeşinizin öğretmenleriyle görüşmenin fayda sağlayabileceğini düşünüyorum. Öğretmenleriyle görüşmek fayda sağlamazsa bir çocuk-ergen psikoloğuna danışmanız fayda sağlayacaktır. Kardeşinizin yeni yeni ergenlik dönemine giriyor. Ergenlikle birlikte karşı cinsle olan romantik ilişkilerin kuruluyor olması beklenen bir durumdur. Ergenlerin karşı cinsle ilişki kurmasının sebebi daha çok yakınlık ihtiyacını gidermeye yöneliktir. Yakınlık kurma ihtiyacını hayatımız boyunca hissederiz, bu ihtiyaç ergenlik dönemi ile birlikte karşı cinsten birine karşı güven hissetme yakın ilişki kurma ve paylaşma ihtiyacına doğru evrilir. Bu sürece kızlar erkeklerden daha erken girdiği için kendilerinden yaşça büyük erkeklerle ilişki kurmak isteyebilirler. Ergenlik dönemi duygusal olarak inişli çıkışlı bir dönemdir. Bu dönemde duygular yoğun bir şekilde deneyimlenir. Duyguların yoğun bir şekilde deneyimleniyor oluşu duyguların ve hayallerin uçlarda yaşanmasına sebep olabilir. Kardeşinizin erkek arkadaşıyla yaşadığı tartışmalar sonucu ağlaması sizi telaşlandırmasın. Kardeşiniz aslında yaşının getirdiği olağan tepkileri veriyor. Ergenlerin bedenlerinde birtakım fizyolojik ve hormonal değişiklikler olur. Bu değişiklikler sonucu, karşı cinsle bakışma, el ele tutuşma, öpüşme gibi davranışlar görülebiliyor. Kaygılarınızı anlıyorum ancak bu durum gelişimin bir parçasıdır. Bu dönemde önemli olan çocuğa doğru bir şekilde rehberlik yapabilmektir. Çocuğun cinsellik ve mahremiyet ile ilgili neyin doğru neyin yanlış olduğunu sizden öğrenebiliyor olması çok önemli. Çünkü çocuklar bu konuları merak eder ve kendileri öğrenmeye çalışır. Bu öğrenme çabası çocuğun arkadaşlarından ya da internet üzerinden yanlış bilgiler edinmesine sebep olabilir. Bu konulara dikkat etmenizi öneririm. Görüşmeleri konusunda çok kısıtlayıcı davranmanız gizli saklı hareket etmesine sebep olabilir. Belli sınırlar içerisinde görüşmelerine izin vermeyi düşünebilirsiniz. Bu sınırlar gittiği yerden haberdar olmak, belli saat sınırlaması getirip öncesinde anlaşmak ya da telefon arandığında açılmasına dair küçük anlaşmaları içerebilir. Ergene karşı ne aşırı baskıcı olunmalı ne de çok serbest davranılmalıdır. ve ebeveynler ergenlerin özel hayatlarına saygı göstermelidir. Gösterilen saygı çocuğun bir problem yaşadığında ebeveynlerinden yardım istemeye daha açık olmasını sağlar. Saygı gösterilmesi demek elbette kontrolü tamamen elden bırakmak anlamına gelmemelidir. Çocuğa fark ettirmeden ilişkinin takip edilmesi iyi bir seçenek olabilir.