Yaşamınız boyunca bazı talihsiz ilişkiler yaşadığınızı anlıyorum. Bunlar sadece özel ilişkileriniz değil arkadaşlarınızla olan ilişkileriniz için de geçerli olmuş. Fakat bunlara rağmen esasında, durumun dışarısıyla değil de içerisiyle, yani sizinle ilgili olduğunun da farkındasınız. Bu, bu durumu aşmanız adına çok büyük bir artı. Çünkü bizler ancak ve ancak kendimiz üzerinde hakimiyet kurup kendi davranışlarımızı değiştirebiliriz. Şu an yazdıklarınızdan, bir süreçte olduğunuzu görüyorum. Süreç ise kelime anlamı gereği, başlayan ve biten aralık anlamına geldiğinden, bu dönemin de geçeceğini hatırlatmak sanırım yanlış olmaz. Burada, madem kendinizle olan, içe çekildiğiniz bir dönem içindesiniz, gerek arkadaşlık gerekse sevgililik gibi konularda sizin 'fazla' yaptığınız durumları belirlemenizi isterim. Fazla diyorum çünkü, yapı gereği hep veren ve yapıcı olan taraf olduğunuzu düşünüyorum ki, bu da aslında karşımızdaki insanlar için oldukça tehlikeli. Çünkü bir taraf hep verirse, diğer taraf da doğası gereği hep ister. Tabloya biraz uzaktan bakıp kendinizden değiştirmek istediğiniz alanları düşünmenizi ve bunu bir kağıda yazmanızı isterim. Burada bu isteklerin kendi sınırlarınız ve potansiyeliniz dahilinde olduğuna ve özellikle 'gerçekçi' olduğuna dikkat etmesiniz. Edindiğim ekol gereği, duygu ve düşüncelerinizle uğraşmayı bırakmanızı ve davranışlara odaklanmanızı tavsiye edebilirim. Her bir notunuzu basitten zora doğru, adım adım uygulamaya başladığınızda, önce kendinizde sonra hayatınızda özellikle ilişkisel anlamda oluşan farklılığı göreceksiniz. Bu uygulamayı lütfen hazır olduğunuzda yapın, süreç gereği bitmemiş duygular varsa, önce bu duyguları yaşayın; üzüntü, hayal kırıklığı, kızgınlık.. Bunları sonuna kadar yaşadıktan sonra ne zaman ayağa kalkmak isterseniz, bu uygulamayı deneyimleyin. Sebat ederseniz, başladığınız yerde olmadığınızı göreceksiniz. Sevgiler..

Yaşamınızın herhangi bir bölümünde, çok fazla olumsuz durum veya insanla karşılaştıysanız, her şeyin her zaman olumsuz ve ters gideceğini düşünmeye başlamış olabilirsiniz. Mesele şu ki, yaşam her zaman kötü ve olumsuz değildir. Her zaman bu şekilde çalışmaz. Bu yüzden, ne pahasına olursa olsun, olumsuzluklara boğulmaktan kaçınılmalıdır. Yaşama ve kişilere olumsuz bakış açısı ve tavrı benimsemek öz-saygınızı da olumsuz yönde etkileyecektir. Hayata, yaşananlara ve kişilere olumlu yönlerinden bakmak, olumlu tepkiler vermek ve iyimser eylemlerde bulunmak önemlidir. Bu olumlu tavır, hem pozitif kimyasalların vücudunuzda dolaşmasına neden olacak, hem de zor zamanlarda olumsuz kalmak yerine, olumlu duruşu seçtiğiniz için öz-saygınızı artacaktır. Bu tür hisleri yaşamamak için öncelikle kişinin kendisini sevmeyi öğrenmesi ve hayatının merkezine kendisini koyması gerekir. Kendinizle bolca baş başa vakit geçirmeli ve iç dünyanıza yönelmelisiniz. Kendinizi her halinizle kabul etmeli, barışmalısınız. İşe tek taraflı ilişkilerinizi gözden geçirerek başlayın. Sadece sizin verici olduğunuz ilişkileri eşit hale getirin kabul etmeyenleri bitirin. Sizi koşullu seven, koşullu değer verenler için fedakârlıklarınızı azaltın. Beklentilerinizi yakın çevrenize söylemeye başlayın. Sorunun tekrar etmesi, yaşam kalitenizi bozması ve enerjinizi düşürmesi durumunda mutlaka bir uzmandan destek almanızı tavsiye ederim.

Merhaba. Kötü ilişki deneyimleri, arkadaşlardan yeterli desteği görememe yalnız, kötü, umutsuz hissetmeye sebep olabiliyor bu çok normal ama aynı zamanda da kişiyi çok üzen ve çok yıpratan bir durum, his. Bunu özellikle günümüzde o kadar fazla insan yaşıyor ki. Ama hep bu şekilde kalmıyor tabi ki. Siz belki bir gün başka bir şekilde, başka şeylerle mutlu olacaksınızdır ya da bir gün karşınıza doğru insan, doğru arkadaş çıkacaktır. Ne zaman bilmem mümkün değil. Bunu sizin de bilmeniz mümkün değil. Belki söylediklerim size "Söylemesi kolay" olarak geliyor olabilir ama bu atlatılıyor. Atlatmak için zor olsa da biraz çabalamak gerekiyor. Bir şeylerle meşgul olmak, size keyif verecek şeyler yapmak ya da bulmak, spor yapmak (en basitinden yürüyüş) iyi gelecektir diye düşünüyorum. Şu an hiç geçmeyecekmiş gibi geliyorsa bu çok normal. Tek başına altından kalkamayacağınızı ve arkadaşlarınız tarafından dinlenmediğinizi düşünüyorsanız psikologlar tam olarak bunun için var. Psikoloğa gitmek, derdinizi hiç tanımadığınız birine anlatmak biliyorum ki çok zordur ama çok da iyi gelecektir. Tabi ki sizin kararınız. İyi geceler dilerim. :)