Merhaba. Birileriyle çok konuşmak istedim. Bu temelde bir iç dökmedir. Ailenin tek çocuğu olarak dunyaya geldim. Şehirde büyüdüğüm için dışarıda arkadaşlarimla oyun oynama durumu hiç olmadı. Lise dönemine geldim aynı şekilde ailem hiçbir şey izin vermedi, arkadaşlar edindiysem hepsi burnumdan geldi ve uzaklaştırıldım veyahut ben uzak kaldım. Çağırdıları hiçbir yere gidemedim, erkek arkadaşım olamadı. Üniversiteye başladım annem benimle birlikte geldi. Ne kadar karşı çıksam da evlatliktan red ile tehdit edildim. Sevgisizlikle başedemeyecek kadar küçüktüm kabul etmek zorunda kaldım. Üniversitede bile eve gec kalacak olsam çok büyük bedeller ödedim. Yıllarca bu olanlara kitap okuyarak ve yazarak tahammül ettim. Kendimi birçok noktada gelişirdim. Yaşıtlarımla kiyas edilemeyecek seviyeye geldim bilişsel olarak. Gel gorelim ki mezuniyetimin ardindan kpss ve kurum sinavlari beni bekliyordu. Nasıl başedilir bilemedim, ilk kez böyle bir ders yogunluğu ile karşilaştim ve ilk yıl başarısız oldum. Bu esnada oteden beridir ne konuşabilecek arkadaşim ne yakın dostum olabildi. Daima içimden kağıtlara okuyuşla anlaşilamayacak kadar ad aktarmalı dil kullandım. Bir şekilde 25 yaşina bastım. Artık sadece evde yaşiyorum dışarı çıkmak istemiyorum. Sadece meslek sahibi olup söz sahibi olabilmek için, hayatim olabilmesi icin ders çalışıyorum ve ne zaman atanabilecegım belli bile degil. Akademik anlamda kariyer yapmak istedigim bölümü de okuyamıyorum derslerimin yükünden. Ev işleri ile geçiyor kalan zamanım. Sesizce yaşiyorum. Her gün artık başedemedigim duygu seliyle aglıyorum, kimseye anlatamiyorum kendim olmak hasretiyle nasıl yandığımı. Ben hayatım nasıl seyir edecek artık bilmiyorum. Yaşamak istiyorum. Korkmadan yürümek, eve geç kalama endişesi olmadan vakit geçirebilmek, çevre sahibi olup paylaşimlarda bulunabilmek, çeşitli sosyal gorevlerde bulunmak istiyorum. Ben ben olmak istiyorum. Hayalimdeki ben o kadar büyüdü ki artık oraya sığmıyor. Şimdi bir işe başlama durumum da yok sınav surecinde iken birlikte götürmek cok zor olur diye. Işe baslasam bile ne sertifikam var ne yabancı dilim ne deneyimim. Alacağim asgari ücretten fazlasi değil. Ayrı yaşamaya yetmez bile. Ben umudum olmasa hala yaşiyor olmazdım. Bir gün hayatımın degişecegine olan inancımlayım. Ama bu duygularimi kontrol edemez oldum. Sanmayın ki bu kadar yıl sessiz kaldim. Her seferinde hakkımi savundum kendimi ifade ettim. Ama her seferinde sindirildim. Şiddet dahil. Onları affediyorum, onlar sevmeyi sadece korumak beslemek büyütmek olarak biliyor. Onlarin algıları öğrendikleri benden tamamen başka. Onlar ailem insan sevmez mi hiç. Onların bildiği tek yol buydu. Ben ne kadar ışık yakmaya çalışırsam başarılı olamadım. Bu hayatı değiştirme kudreti sadece benim içimde biliyorum. Ama göğsümün icindeki kalbimin yanması ve giderek büyümesi dinmiyor. Vücudum tepkiler veriyor, her yönden. Kimi zaman ciddi cilt hastalığı beliriyor birden. Kendimi teskin edip cesitli kremlerle ilaclarla iyi oluyorum. Bazen kalbim cok sıkışıyor uyuyamiyorum ritm bozuklugu oluyor. Meditasyon dinleyip sakinleşip öyle uyuyorum. Ben bu hayatin icinde bir kum tanesiyim ve kaybolmuş hissediyorum. Dunya akmaya devam ediyor. Ne yaşıyor ne de ölebiliyorum. Dediğim gibi. Tamamen dertlesme amaçlıdır yazim. Hayatimdan kimseye bahsetmem çünkü bana acımaya kalkar hor görürler. Tecrübe etmiştim. Sizler de birer insansınız. Beni okuyup dinlediniz sağolun. Belki birkaç cümleniz, bilmiyorum... sevgiyle kalın.