Soru sor

İkili ilişkiler üzerine soru sor, Psikologlardan cevap al!

Smokinli.com'da romantik ilişkiler üzerine soru sorabilir, sorulmuş sorulara tecrübelerinizden yola çıkarak cevap verebilirsiniz.

Soru Sor!

Babaannem çok yaşlı 90 yaşında ve ölmesinden çok korkuyorum ya ölürse diye ödüm kopuyor aynı şekilde kediminde ölmesinden korkuyorum mesela haberlerde kötü bir şey izliyorum ve ya benimde başıma gelirse diye sürekli kafamdan en kötü senaryoyu kurup korkuyorum ya sokakta başıma bir şey gelirse ya eşim beni aldatırsa gibi kötü düşünceler ne önerirsiniz?

0
0

Senin İçin Seçilmiş Sorular

Soruya cevap vererek, soran kişiyle tecrübeni paylaşabilirsin.

Cevap Yaz
3 Cevap

Öncelikle bahsettiklerinizden, kaygı duygusunun, yaygınlaşmış halini görmekteyiz.

Esasında kaygı oldukça işlevsel iken, bu kaygının sizde fazla yaşantılanmasını özetlemek isterim.

Öyle ki, aklınızdan geçen, ''ya sevdiklerim ölürse, ya aldatılırsam'' gibi düşünceler, sizde büyük bir kaygı duygusu uyandırmaktadır.

Bu duygu zaman zaman, bedensel belirti olarak kaslarınızı gerebilir, sizde çarpıntı yapabilir, sıcak basması ya da titreme gibi belirtiler görebiliriz.

İşte bu süreçte, davranışlarınızı, bu kaygılarınızı ''kontrol'' etmeye çevirirseniz, burada sıkıntı pekişecektir.


Bundan dolayı iyileşmeden söz edebilmek adına, bu davranışlarla, döngüyü kırmamız gerekmektedir.


Yani, elbette ki hayatta her şey, ihtimaller dahilindedir.

Bu ihtimaller eğer gerçekleşir ise, bunun için elbette ki, kendimizi korumak adına kaynaklarımızı maksimum olarak kullanacağızdır.


Fakat siz, uzun bir yolculuğa çıktığınızı ve, arabanın bakımdan gelmesine rağmen, her 1 kilometrede bir, arabayı durdurup, yağına, motoruna, benzinize baktığınızı, bunları kontrol ettiğinizi düşünün.


Elbette ki bunlar birer ihtimal, daha nicesi gibi.


Fakat yaşamımız, bu her ihtimali daha olmadan göğüslemek adına, oldukça kısa olduğundan, öncelikle ''ölümün'' kabulü, yükünüzü hafifletecektir.


Sonrasında ise, arabadaki kontrolleri, varacağınız noktaya keyifli bir şekilde varmak adına bırakmak, şifayı getirecektir.


Bu davranışlarınızı bıraktığınızda, bu sıkıntıya sabrettiğiniz an, gerçek huzur ve şifa ile karşılacaksınız.

Bu anlamda her daim gerçekçi bakış açısı, aklınızdan geçenlerin sadece birer cümle, ''düşünce'' olduğu ve, zaten bir sıkıntı söz konusu olduğunda, insanın bunun üstesinden gelmek için bir gücü olduğunu, kendinize hatırlatın isterim.


Bunları uygulamada bir sıkıntı yaşar iseniz de, öncelikle bir psikiyatri hekiminden ruhsal muayene olmanız sonucu, Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan bir psikolog ile, yukarıda özetlediğimiz, duygu, düşünce ve davranışları çalışır iseniz, sağlıklı ve kalıcı baş etme mekanizmaları geliştirebilir, yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz.

Merhaba,


Doğdumuz andan itibaren hayatta kalma isteği ile herkeste ortaya çıkan en temel korkulardan birisidir. Yaşadığımız hayatın bir yerde sonlanacak olma bilinci "ölüm korkusunu" ortaya çıkarmaktadır.


Bu korkuyu herkes belli seviyede yaşasa dahi her konuda olduğu gibi aşırı olduğu durumlarda sıkıntıya yol açabilmektedir. Fakat özellikle anksiyete duygusu yoğun olarak yaşayan kişilerde bu duyguyuda aşırı ve yoğun bir şekilde yaşamak olasıdır.


Sebebinin anlaşılıp çözüm üretilmesi daha kıymetli bir adım olacaktır. Çünkü anksiyete ile ortaya çıkabileceği gibi tam tersi şiddetli kaygının bir sonucu da olabilir.


Şiddetli ölüm korkusu eğer anksiyete sebebi ile ortaya çıkıyorsa, kişinin ne tür bir anksiyeteye sahip olduğu ve bu durumu tetikleyen durumların belirlenmesi de önemlidir. 


Bu düşünceler ortaya çıkmadan önce stresli bir dönem geçirip geçirmediğinizi düşünmenizi istiyorum. Özellikle sevdiğiniz bir kişinin kaybı/ ölümü ile ilgili olabilir. Eğer bir stresli dönemden geçtiyseniz kişiler beyin kimyalarında bozulma taşıyabilir. Bu kimyasal bozulma size “hayattaki hiçbir şeyi kontrol edemeyeceğim” düşüncesiyle ortaya çıkmış ve sonuçta hayatın her alanında kaygıyla giden bu rahatsızlık oluşmuş olabilir.


Bir uzman desteği ile sebebini ilk olarak anlamak çözüm aşamasının en kıymetli adımı olacaktır. Daha sonrasında ise gerekli ilaç ve terapi yöntemleri ile tedavisi sağlanabilir. 


Sevgilerle..

Yaşadığınız durumla ilgili olarak ölüme ve sevdiklerinizin ölümüne yönelik kaygılarınızın var olduğundan ve bu kaygıların sizi fazlasıyla rahatsız ettiğinden bahsetmişsiniz. Zaman zaman pek çok insan ölüm üzerine düşünmeye başladığında sevdiklerinin ölümü ve kendi ölümü üzerine düşünerek kaygı duyabilir. Bu noktada bir kaygı yaşamanız son derece anlaşılır ve normal.


 Ancak hissedilen kaygının kişinin günlük yaşam aktivitelerini kısıtlaması, korumacı bir tutum içerisinde olmasına neden olması, zihninin sürekli olarak ölüm düşüncesiyle meşgul olması bu kaygının işlevsel olmayan bir hal aldığına ve kişiye zarar verdiğine işaret edebilir. 


Bu noktada artan kaygıyla birlikte kişinin savunmacı bir tutum izlemesi, yaşadığı andan keyif almasının önüne geçebilir ve kişinin hayatı anlamsız olarak değerlendirmesine de katkıda bulunabilir.


İçinde bulunduğunuz durumda ölümün insan yaşamının doğal bir süreci olduğunu fark etmeniz, bu durumu kabullenmeniz ve hissettiğiniz kaygının yoğunluğunun azalması adına bu durumla başa çıkmaya yönelik stratejiler geliştirmeye çalışmanız faydalı olabilir. 


Ölüm fikriyle yüzleşmek ve ölüm kaygısının üzerinden gelmek adına kendi hayatınızı anlamlı kıldığını düşündüğünüz amaçlara ve davranışlara zaman ayırmanız faydalı olabilir. 


Bunun yanı sıra ölüm olgusunun kontrol edemeyeceğiniz bir olgu olduğunu fark etmeniz, çevrenizdeki insanların ya da herhangi bir insanın ölümünün kontrolünün sizin dışınızda olduğunu fark etmeniz faydalı olabilir.


Öte yandan bu süreçte hissettiğiniz yoğun kaygıyla baş etmeniz noktasında bireysel çabanızın yetersiz kaldığını düşündüğünüz takdirde ölüm kaygısıyla başa çıkmak adına bir profesyonelden destek almanız faydalı olabilir. 


Aynı zamanda yaşadığınız durumla ilgili olarak Irvin Yalom tarafından yazılan Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek adlı kitabın sizin açınızdan faydalı olabileceği kanaatindeyim.

Cevap yazmak için giriş yapınız.