Merhaba,

Öncelikle yaşadığınız durumların içinde yinede yıkıcı tavırlar yerine yapıcı olarak bir çözüm yolu arama çabanızı tebrik ediyorum. 

Öncelikle "tüm evin yükü benim üzerimde." bu toplumun bize öğrettiği yanlış bir dayatma yöntemidir. Kadın olmanız evdeki tüm işleri sizin yapmanız gerektiği anlamına gelmez. Evdeki bireyler ile konuşarak bu yükün azalmasını istediğinizi naif bir ortamda söyleyebilirsiniz. Daha sonrasında evdeki bireylerin becelerine göre bir iş tablosu ortaya konulabilir ve herkes buna uyarak iş yüküzünü azaltabilirsiniz. 

"Annem yok" vurgusuna dikkat çekmek istiyorum. Çocukluk döneminde sağlıklı bağlanma stilleri geliştirememiş yetişkinler genellikle duygusal ilişkilerinde bu tarz durumlar ile karşılaşabilmektedir. Sizin de anneniz ile kuramadığınız bu bağ ne yazık ki ileri yaşantınızda kaybetme korkusu ve takıntılar olarak ortaya çıkmaktadır. 

Unutmayın ki kişilerin davranış ve düşüncelerini değiştiremezsiniz. Eğer erkek arkadaşınız sizi aldatmak isterse okula gitmesine gerek yoktur. Yanınınız da bile yapabilir. Bu tarz durumlar da kişi ancak kendi doğruları ve vicdanı ile hareket eder bunu siz kontrol edemezsiniz. Yani gereksiz kuruntu ancak ilişkide olumsuz davranışların ortaya çıkmasına yol açacaktır. 

Bu aşamada bir uzmandan yardım alarak. bağlanma stillerini daha net bir şekilde anlamak ve düzeltmek gerekir. Yalnızca gereksiz kıskanıyorum soruna küçük bir delikten bakmak gibi olur ve asıl sebepleri göz ardı etmenize neden olacaktır. 

Sevgilerle..

Merhabalar, Anlattıklarınız doğrultusunda evde kendinizi yalnız hissetmenizin , iş yükünüzün artmasının sizi olumsuz anlamda etkilediğini görüyorum. Bu durum sizi strese sokmuş olabilir. 4 yıllık bir süre bir ilişki için çok uzun bir süreç. 4 yıl içinde birbirinizi tanıyabildiğinizi düşünüyorum. Anlattıklarınızdan sevgilinize ne denli yoğun duygular beslediğinizi görebiliyorum. Ancak üniversite liseden daha farklı bir ortam olduğu için ilişkinize dair birtakım şüphelere düşmüşsünüz. Bu durum sizi kaygılandırmış. Yaşadığınız kaygı sizin sakin ve olgun düşünmenize ve davranmanıza engel olmuş olabilir. Düşüncelerinizin sizi olumsuz etkilediğinin farkına varıp yardım almayı düşünmeniz gayet olumlu bir adımdır. Eğer gerçekten bu düşüncelerle başedemiyorsanız bir psikoterapistten yardım almanız düşündüğünüz gibi sağlıklı olabilir. Sevgilerle

Merhaba. Sizi rahatsız eden, sizi etkileyen konularla tek başınıza mücadele edemediğiniz noktada bir uzmanla görüşmeyi düşünmeniz çok güzel bir şey. Bazı önyargılar sebebi ile bunu insanlar yapmak istemeyebiliyorlar ve bu insanların var olan şeylerden daha olumsuz etkilenmesine sebep olabiliyor. 

Güzel giden bir ilişkiniz olduğundan bahsetmişsiniz. Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla partnerinizle lise döneminde ilişkiniz başlamış. Lise ortamı ile üniversite ortamı farklı olabildiğinden dolayı çiftlerde böyle tedirginlikler olabiliyor. Ancak bu noktada önemli olan şey partnerinizin davranışlarının önemli olabileceğini düşünüyorum. Yani bu noktada, partneriniz sizin böyle bir şüpheye düşmenize sebep olacak bir güven problemi yaşatmadıysa partnerinize güvenmemek de bir güven problemi olarak karşınıza çıkabilir. Partnerinizin size karşı tavrında sizce bir değişme var mı? İletişim sıklığınızda belirgin, rahatsız edici bir azalma olduğunu düşünüyor musunuz? Bunlar size net bir fikir sağlayacaktır diye düşünüyorum. 

Aynı zamanda yaşadığınız ve içinde bulunduğunuz bağlamlar ve olaylar da bu düşünceler üzerinde etkili olabilir. Mesela eviniz ile alakalı sorumlulukların çoğunu üstlenmiş durumda olmanın verebileceği yorgunluk, pandemi süreci gibi durumlar düşüncelerinizin daha çok dallanıp budaklanmasına sebep oluyor olabilir. Bundan dolayı kendinize biraz izin vermeniz ve kendinize zaman ayırmanız iyi olabilir. Bunun haricinde partnerinizle bir probleminiz yok ise ilişkinizin güzelleşmesi için neler yapabileceğinize odaklanmak, partnerinize odaklanmak sizi iyi anlamda daha çok motive edebilir diye düşünmekteyim. Eğer bu düşünceleriniz geçmiyorsa ve sizi, ilişkinizi olumsuz etkilemeye başlarsa/ devam ederse bir uzmanla yüz yüze görüşmenizde de fayda var tabi ki. İyi günler dilerim. :)

Şöyle bir şey var bir şeyi ne kadar çok söylersen o kadar Onun aklına getirmis oluyorsun. Bilinç altına yerleştirmiş oluyorsun. Kendini gerçekleştiren kehanet diye birşey var psikoloji de kendi kendine ellerinde bunları gerceklestirirsin. Konuşma böyle ona söyleme sürekli aklına sokarsın