Merhaba,

Askerlik ilişkilerde her iki taraf için zor geçen bir süreçtir. Kişiler istedikleri zaman birbirlerini göremezler, bazı korkular oluşur. Uzaktan ilişki yürütmek çok zorken askerlik dönemi çiftler için iletişimin kısıtlanmasıyla bunu iyice zor bir hale getirebilmektedir. "Dışarı çıkanlar sana bakıyor." gibi işlevsiz düşünceler ortaya çıkabilmektedir. 

Ayrılığın gerçekleşmesi sizde üzücü bir etki yaratmış. "Askerde bekleyip son 1 ay kala böyle olması.." ifadenizden emeklerinizin de boşa gittiğini düşünmeniz normal. 

Ancak askerlik başlı başına erkekler için zor bir süreçken bu süreci kavga ile geçirmek karşı tarafın kapalı bir ortamda düşüncelerini kamçılamış olabilir. Bu noktada karşı tarafın endişelerini anlamanızın ve anlaşılmış hissetmesini sağlamaya çalışmanızın yapılması gerekenler arasında ilk sırada olmalıydı. 

Bu süreçte üstüne gitmeden aranızdaki iletişimin gücüne, karşılıklı ilginin varlığına, güven ilişkisinin varlığına, birlikte zorluklarla baş etme becerilerinizin gücüne vurgu yapmanız ve desteğinizi hissettirmeniz romantik partnerinizin endişelerini azaltılarak ilişkinizi yoluna koyabilir. 

Burada ilişkiye devam etme isteğinizi yeniden gözden geçirmeli ve duygularınızı anlamlandırmalısınız. 

Sevgilerle..

Esasında yazdıklarınızdan gördüğüm kadarı ile, sıkıntınız, erkek arkadaşınızın askerlik sürecinde ayrılık talebi ile gelmesi iken, '' 3 yıl süren bir birlikteliğimiz vardı kavgalar ayrılmalar olsada birbirimize geri dönerdik'' cümlenizden, ''ayrılık'' kavramının, ilişkinizde sıklıkla yer aldığını görmekteyim.

Bu da esasında, sorunların üstesinden gelme noktasında, ''ayrılığın'' bir ''baş etme stratejisi'' olarak, karşılıklı geliştirildiğine düşünmeme neden olmaktadır.

Pek tabii, bu strateji ''yanlış'' olduğundan, süre içerisinde, taraflar yıpranmaktadır.

Şu anda da esasında, bu ayrılığın beklenmesi gibi, barışma safhası da beklenebilir.

Fakat tam bu raddede, bu döngüyü kırmak için, okları kendinize çevirin isterim.

Süre içerisinde gelişen ayrıl - barış döngüsünü kırmak için nelere ihtiyacınız var?

Öyle ki, bu döngüden yorulduğunuzu gördüğümden ve de hala, ilişkinizi sürdürmeyi istediğinizi anladığımdan, bu noktaların somutlaştırılması önemlidir; bu şekilde ne ile mücadele etmeniz gerektiğini bilebilirsiniz.

''İlişkimin bu şekilde devam etmesinin yararları ve zararları nelerdir? 1 sene sonra kendimi bu ilişkide nerede görüyorum? Gördüğüm tablodan memnun değilsem, bugün kendimde ve hayatımda neleri değiştirmem gerek?'' sorularını bir kağıda yazarak cevapladığınızda, uçuşan düşüncelerinizi yakalayarak, kendi ihtiyaçlarınız ve gerçekleriniz ışığında, bir rota belirleyebileceksiniz.

Burada odağın ''siz'' olmasının nedeni ise, bizler yalnızca ''kendi'' davranışlarımız üzerinde hakimiyet kurabileceğimizden, eğer karşı taraf da bir sorun olduğunu fark eder, bunu değiştirmek için bir adım atarsa, ancak bu şekilde karşısı için bir değişimden söz edebiliriz.

Cevaplanan bu sorular ile bir araya geldiğinizde, niyetiniz her ne olursa olsun, ''ben dilini'' kullanarak ifade etmenizi isterim.

Örneğin, ''beni ihmal ediyorsun'' demek yerine, ''seninle konuşmadığımda seni merak ediyorum, özlüyorum'' gibi.

Bu şekilde karşı tarafı da iletişime açık bir hale getirebileceğinizden, bu noktada vereceğiniz ''ortak'' kararın, sizin için en anlamlısı olacağını belirtmek isterim.

Sevgilerimle..