Merhaba. İlişkilerde ilginin nasıl gösterileceği, ne yapıldığında ilgi gösterilmiş hissedileceği kişiden kişiye değişen bir durum aslında. Mesela günde üç dört kere aranmak birisi için bir ilgi göstergesi olabilirken başka birisi ilginin farklı şekillerde gösterilmesini isteyebilir. Yani burada önemli olan nokta, partnerinizin nasıl bir ilgiyi kastettiğini anlamaya çalışmak olacaktır. Bunu da direkt partnerinizle konuşarak anlayabilirsiniz. Ayrıca konuşurken siz de kendi rahatsız olduğunuz şeyleri paylaşmalısınız. Mesela bir tartışma olduğunda partnerinizin bir adım atmamasından duyduğunuz rahatsızlığı söylemeniz iyi olabilir. Bunları sakin bir anda sakin bir şekilde konuşup karşılıklı beklentileri karşılayabilecek orta yollar bulmaya çalışmak iyi olacaktır. Tek taraflı çaba göstermek, çaba gösteren kişi yorabilir ve yıpratabilir. Partnerinizin annesinin davranışlarına gelecek olursam: Elbette genellikle çoğu ebeveyn çocuğunun iyiliğini ve mutlu olmasını ister ve bu yüzden de elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışır. Ancak bu noktada şöyle kritik bir durum var ki, ebeveynlerin bu çabası sizin ve partneriniz arasındaki ikili iletişimi sekteye uğratmamalı ya da mümkün olduğunca etkilememelidir. Özellikle ilişkiler ciddi konulara gelmeden (evlilik vs.) çiftlerin ebeveynlerinin ilişkilere, ilişkilerin tartışmalarına dahil olması kişilerin üstüne daha fazla sorumluluk yükleyebilir. Bazı çiftler ailelerin yardım çabalarından faydalanabiliyorlar ancak olumsuz yansıyabilecek yanlarını da göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden partnerinizin ailesi ile iletişimi belli bir seviyede tutmak, belki bunu partnerinizle paylaşmak iyi olabilir. Tabi ki son karar sizin. İyi günler dilerim. :)

Öncelikle ilişkinizde anlaşmazlıklara bağlı olarak tartışmalar yaşamanız çok normal. Bu noktada yaşadığınız anlaşmazlıklar tartışmaya dönüştüğünde tartışmaları ele alış biçiminiz ön plana çıkıyor. İlişkinizin faydasını düşünerek yapıcı bir biçimde tartışma yaşadığınızda bu tartışmanın sonucunda ilişkiniz olumlu anlamda etkilenebilir ve anlaşılmış hissedebilirsiniz. Öte yandan kişisel faydaların öne çıktığı yıkıcı tartışmalarda ise sorunun çözümüne dair bir şeyler eksik kalabileceği gibi ilişkiniz bu tartışmalardan zarar da görebilir. Yıkıcı tartışmalar sessiz bir şekilde de yaşanabilir, bu noktada mevcut problemlerin çözümüne yönelik adım atmamak ve iletişimsizlik yaşamak yıkıcı bir etki gösterebilir. Partnerinizle yaşadığınız problemlerin ardından bir süre iletişimsizlik haline geçiyor olmanız aranızdaki problemin çözülmesine katkı sağlamayacağı gibi çözümü zorlaştırabilir. İlginizi gösterme şekliniz ya da seviyeniz karşı tarafın ilgisini gösterme şekli ve seviyesinden farklı olabileceği gibi karşı tarafın beklentileriyle de uyuşmuyor olabilir ve bu nedenle partneriniz hayal kırıklığı yaşıyor olabilir. İlginizi gösterme noktasında çalışıyor olmanızın bir engel olduğunu partnerinizle paylaşmanız, bu durumu telafi etmek için çabaladığınızı hissettirmeniz ve partnerinize ilgi gösteremediğiniz anlarda dahi kendisinin sizin için değerli olduğunu partnerinizle paylaşmanız faydalı olabilir. Bunun yanı sıra kısıtlı zamanlarınızda mesajla ya da telefonla iletişim kurmak yerine görüntülü görüşmeniz yüz yüze iletişime benzer olduğu için ilginizi göstermenizi kolaylaştırma noktasında fayda sağlayabilir. Öte yandan tartışmalarınızın yalnızca siz ve partnerinizin katılımıyla sürmesi ve sonuçlanması ilişkinizde sınırların belirlenmesi açısından oldukça önemli. Dışarıdan bir müdahalenin gelmesi zaman zaman problemlerin düzelmesini sağlasa da bunu ilişkiyi yaşayan iki kişi olarak siz ve partneriniz deneyimlemelisiniz. Aynı zamanda partnerinizin annesinin her tartışma yaşadığınızda sizin aramanızı istemesi ve bu yönde bir beklentisinin olması zaman içerisinde sizin bu durumdan yorulmanıza, partnerinizin bu duruma bakış açısının, beklentilerinin değişmesine ve ilişkinizdeki dengenin zarar görmesine neden olabilir. Pek tabii sizin de haklı olduğunuz, karşı tarafın adım atmasını beklediğiniz ya da adım atmak istemeyeceğiniz zamanlar olabilir ve buna hakkınız var. Partnerinizle bu konular üzerine fikirlerinizi paylaşmanız, rahatsızlığınızı belirtmeniz fikir alışverişinde bulunarak çözüm arama ve sınırları birlikte belirleme noktasında faydalı olabilir.

Merhaba. Aslında ilişkilerde ilgi karşılıklı birbirine gösterildikçe güzel olan bir durumdur. Her iki tarafında ilgi ve alaka konusunda, yeterli doyumu hissetmesi oldukça önemlidir. Yaşadığınız ilişkide bunun bütün sorumluluğunu sizin üstlendiğinizi ve ilişkinizde partnerini mutlu etmesi gereken tek tarafın siz olmanız gerekirmiş gibi bir rol aldığınızı görmekteyim. Ayrıyeten belirtmek gerekir ki dönem dönem ilişkiler içerisinde problemler yaşamak her ne kadar çok normal kabul edilse de çiftler bu problemlerin üstesinden beraber gelmelidir. Sadece tek bir tarafın çabasını ortaya koyduğu diğer tarafın kendisini iletişime kapattığı bir ilişki uzun vadede tarafları yıpratacaktır. Partnerinizin annesi belki ilişkiniz bozulsun istemediği için müdahale etme ihtiyacı duyuyor. Ancak asıl iletişim kurmanız gereken kişi partnerinizin annesi değil ta kendisi. İçinde bulunduğunuz problemleri ancak beraber çözebilirsiniz. Sizi ayrılın veya yolunuza devam edin şeklinde yönlendirmem doğru olmaz. Buna sizin kendi ihtiyaçlarınız ve beklentileriniz doğrultusunda karar vermeniz gerekir. İyi geceler dilerim.

Öncelikle böyle bir durumda kaygılarınızın olması çok doğal. Uzun bir ilişki sonrası aslında, herkesin geçirdiği yas süresi, birbirinden farklılık göstermektedir. Eğer o ilişki ile alakalı sorular cevaplandı ve duygular yaşandıysa, pek tabii bir ilişkiye başlanabilir. Bunun yanında, ilişkinizin anlamlı olduğunu görmemin yanında, iletişimde bir yıkıcılık sezdiğimi söylemek isterim. Tartışmalar, kavgalar elbette ki ilişkilerin doğasında var. Fakat en önemlisi, kavga etmekten ziyade, bu kavganın nasıl çözüldüğüdür. Eğer, bir öfke kontrolsüzlüğünden dolayı araya biraz zaman giriyorsa, bu kabul edilebilir. Kişinin kendisine ve karşısına zarar vermemesi adına. Fakat bu bir 'beklenti' olursa, haksız bir rekabet olur, çünkü, ilişki 'iki kişiliktir' Buna ek olarak, yaşadığınız ilişkinin aldığı sıfat evlilik dahi olsa, bu ikililiğin her daim hatırlanması en sağlıklı olandır. Bundan rahatsızlık duyduğunuz için, bu düzenin ikinizin arasında olmasının gerekliliğine vurgu yapmanız, anlamlı olacaktır. Size ayrıl ya da barış demek esasında etik olmayacaktır. Bu noktada, örneğin ilişkinize devam ettiğinizi düşünün. 6 ay sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Bu gördüğünüz tablodan memnun musunuz? Bunları kendinize sormanız ve cevap almanız oldukça kıymetli, çünkü size kendi ihtiyacınızın ve beklentinizin cevabını verecek, bu da en sağlıklı adımı atmanızı sağlayacaktır. Bu yüzden, biraz içsel sorgu, sonrasında adım. Sevgiler