Soru sor

İkili ilişkiler üzerine soru sor, Psikologlardan cevap al!

Smokinli.com'da romantik ilişkiler üzerine soru sorabilir, sorulmuş sorulara tecrübelerinizden yola çıkarak cevap verebilirsiniz.

Soru Sor!

6 ay önce erkek arkadaşımdan ayrıldım. O günden sonra eskisi gibi olamadim hic. Hicbir seye odaklanamıyorum, surekli dikkatim dağılıyor, birisiyle konusurken dediklerini dinlemiyorum bile. Kafam cok dalgın. Ot gibi aptal gibi hissediyorum kendimi, tum ozguvenimi kaybettim. Başarısız, asosyal, sersem gibi hissediyorum. Psikolojik tedavi gordum ama sonuc alamadim. Geceleri uyuyamiyorum cunku zihnim cok dolu uyanıyorum bas ağrılarıyla uyaniyorum. Kafamın icinde buyuk bir ağırlık var. Surekli kendimi sorguluyorum ve bunun sonucunun bana zarar vermesinden korkuyorum. Uykum gelmiyor az uyusam bile kendimi yorgun uykulu hissedemiyorum. Gozlerim ,beynim sanki fincan fincan kahve icmisim gibi. Kafamin icinde kontrol edemedigim bir sistem dönüyor. Kendimi hicbir yere ait hissedemiyorum. Fiziken olsamda aklım kafam oldugum yerde degil. Bana ne iyi gelecek bilmiyorum, ne yapmak istiyorum bilmiyorum. Hep bir huzursuzluk olumsuzluk surekli kafamda bir seyler kuruyorum. Zaten ilişkimde bu yuzden bitti. Ailem sen hayata küsmüşsün diyor hep. Bir de bir korku olustu üzerimde. Dışarıya çıktığımda dışardaki insanlar cevre beni korkutuyor tedirgin hissediyorum kendimi. Dezavantajlı insanlar görüyorum örneğin evsizler, onlar gibi olursam ilerde diye endiseleniyorum korkuyorum. Üniversiteden mezun olcam iş hayatına girmeye korkuyorum. Yeni bir ortam yeni cevre yeni bir hayat beni cok korkutuyor. Kendimi yalnız ve güvensiz hissediyorum. Ama ailemle yaşıyorum guzel bir ailem var. Biz sana bakarız issiz kalsan çalışmak zorunda degilsin diyorlar. Ama aileme yük olmak evlenip koca eline bakmak istemiyorum. Kafamda o kadar cok olumsuz düşünce geçiyor ki. Iyi hissetmek kitabini okudum onunda bir etkisi olamadi. Keske bunu kontrol edebilecegim bir mekanizma olsa. Kendimi resmen aşağılık böcek gibi bir insan olarak görüyorum. Kendimi hem fiziken hem ruhen güçlü hissedemiyorum

Senin İçin Seçilmiş Sorular

Soruya cevap vererek, soran kişiyle tecrübeni paylaşabilirsin.

Cevap Yaz
2 Cevap

Yazdıklarınızı okuduğum her bir cümlenizde, esasında ruhen ve bedenen çektiğiniz sancıyı görebiliyorum.

Bu noktada, her şey bir kenara, yaşam bahşedilen ve bir benzeri daha olmayan sizin, sağlığınızın, kıymetli olduğunu belirtmek isterim.


Birçok içsel ve dışsal zorlayıcılar ile mücadele ettiğiniz aşikar.

Fakat artık mücadeleniz, kendinizi kazanma noktasında olsun isterim, çünkü bu mümkün.


Bunun için, bundan önce işlevsel olmayan tedavi de dahil olmak üzere, her şeyi ve herkesi, bir süreliğine kenara bırakarak, ilk adımınızın uzman bir psikiyatrist hekim olmasını isterim.

Bu, rutin bir adım olmakla beraber, bahsettiğiniz belirtiler, depresyonu çağrıştırdığından ve de depresyon, bir üzüntü hali değil, gerçek bir rahatsızlık olduğundan, bu ya da benzeri bir tanının alınması, tedavinin de başlaması yönünde, en sağlıklı adım olacaktır.


Bundan sonra ise, çıkışını hali hazırda depresyon vakasından alan Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan bir psikolog ile bir araya gelerek, size eziyet veren düşünceleri, sancılı duyguları ve yıkıcı davranışları çalışmanızı isterim.

Bu iki koldan, yani, medikal tedavi ve terapi ile, çalışacağınız süre sonunda, kendinizi kazanabilir, sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirebilir, kendi kendinizin terapisti olarak, yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz.


Bunun yanında kendi kendine çalışma anlamında ise, yalnızca her gün 30 dakika yürüyün isterim.

Burada döngüyü kırmanın sihri, ''istemiyor olsanız da'' hareket etmekten, yürüyüşe gitmekten geçecektir.

Çünkü her bir gün, diğerini görmek isteyeceğinden, motivasyonunuz sonrasında gelişerek, size kısa ve en doğal yoldan, ruh ve beden sağlığınıza olumlu etkiler gösterecektir.

Bunu yalnızca, tedavinin bir parçası olarak düşünün isterim.


Şu an sadece bir dönemden geçiyorsunuz, yazdığınız her bir cümleniz de tecrübeleriniz, gerçekleriniz.

Fakat biliyoruz ki, bu gerçekler sonsuza dek böyle sürmek zorunda değil, hiç değil.

Bunun üstesinden gelebilecek gücünüz var, yeter ki üstüne düşünmeden, sadece adım atın.

Biraz sabır ve cesaret, gerisi şifa...


Sevgilerimle..

2 Yorum
Gizli Kullanıcı

Gizli Kullanıcı

Yorumumuz için cok tesekkür ederim, ancak suan tedaviyi karşılayacak ekonomik durumum yok bir öğrenci olduğum için. Maddi olarak beni zorlamayacak bir tedavi yöntemi var mıdır önerebileceğiniz 16 Nisan 2021 12:20

Psk.TuanaGökce

Psk.TuanaGökce

Kendi adınıza isteğim, düşünceleriniz her geldiğinde, davranışlarınızla onları pekiştirmemeniz olur. Yani, sıkıntı veren düşünceler aklınıza gelip, size eziyet verdiğinde, tam o andaki ana odaklanmaya çalışın, dikkatinizi çevreye vererek; gördüklerinize, işittiklerinize, aldığınız kokuya, elinizdeki hisse, ağzınızdaki tada. Bu duyu organlarını aynı anda aktif edemeseniz dahi, birkaçını aynı anda kullanmanız, düşüncenin eziyetini azaltacaktır. Bir diğer doğal reçete ise, hareket etmekten geçmektedir. Her gün 30 dakika yürümenizi şiddetle tavsiye ederim; çünkü bu sayede, hem zihin hem de beden sağlığınıza, ilaç niteliğinde bir etki olacaktır. Bundan sonrası için ise, değiştiremeyeceklerinizden, odağınızı çekip, artık var olan şartlarınızı en güzel hale getirmek için, çaba içerisine girmenizi isterim. Sevgilerimle tekrar.. 17 Nisan 2021 20:56

Merhaba,


Öncelikle güzel giden bir birlikteliğin bir şey söylemeden son bulması sizi üzmüş olabilir. Yaşanan beklenmedik ayrılıklar sonucunda tarafların bir boşluk içindeymiş gibi hissetmesi oldukça normal bir durumdur.


Bazen hayatta insanlar en sevdiği aktiviteleri bile yapmak istemez ve bu durum uzun sürebilir. İstemediği olaylar ile birleşince ise durum git gide kötüleşebilir. 


Her zaman insana mutluluklar veren etkinlikler artık zevk vermediğini anladığınız anda böyle bir durum olduğunu fark edebilmektedir. Hiçbir etkinliğin zevk vermediği bu durumun ilerlemesi insanın hayattan aldığı keyfi de düşürecektir.


Moral bozukluğu ve depresyon arasındaki farkı algılamak oldukça zordur. Bu durumda ikisi arasında sıkışıp kalmanıza neden olabilmektedir. Ancak uzun zamanda böyle hissetmek depresyona doğru ilerlemenize sebep olabilmektedir. 


Beynin ödül merkezini etkileyen bu durum haz alma hissiyatınızı da giderek ortadan kaldırabilir. Sizin de söylediğiniz gibi önceden çok sevdiğiniz kitap okuma artık eskisi kadar keyif vermezken çok sevdiğiniz bir alışkanlığı bırakmak ise sizi umutsuzluğa sürükleyebilir. 


Bir uzman desteğine başvurmak ve durumun netleşmesini sağlamak daha sonrasında ise tedavi sürecine başlamak sizin için doğru ve kalıcı bir yol oluşturacaktır.


Sevgilerle..

Cevap yazmak için giriş yapınız.