Hem sevgilinize hem de kendinize dürüst kalmanızın yolları…

Umarım, bir ilişkinin temelini oluşturan ana etkenlerden birisinin ‘güven’ olduğuna hemfikirizdir. Böyle umsak da ne yazık ki ilişkideki güven hakkında atıp tutmalarımızın neredeyse yarısından çoğu çürük yumurta. Bu çürük yumurtaları, yapılan araştırmalar sayesinde hemencecik anlayabiliyoruz.


Ünlü psikolog Bella DePaulo’nun araştırmalarına göre her 5 kişiden birisi yalancı. Hatta yalanlarımızı sadece komşuya, dosta, bakkala değil; ilişkimizde de düzenli olarak söylüyoruz. Ayrıca, DePaulo’nun araştırmasına göre sevgililik döneminde 3 lafımızdan biri yalanken evlilikte 10 lafımızdan biri yalan oluyor. Araştırmada bu yalanlar, kategorileşiyor. Herkesin aşina olduğu ‘beyaz’ yalanları, sevdiklerimize çok çok az söylüyoruz. Fakat ciddi riskler taşıyan, güven zedeleyecek yalanlarımızı sevdiklerimizin %64’üne söylüyoruz. Sayıların doğruluğunu da araştırmacı John Gottman’ın dünyanın dört bir yanından ünlü çiftlerle yaptığı görüşmelerdeki en büyük sorunlardan birisinin bu riskli yalanlar olmasıyla görüyoruz.


Sizce yalanlarınızı bıkmadan usanmadan söylemeye devam ederken sevgilinizin size güvenmesini sağlayabilir misiniz? Tabii ki sağlayamazsınız. Dürüstlük, sağlıklı bir ilişkinin ana noktalarındandır. İlişkinize zarar verebilecek unsurları engellemekle kalmaz, hayal aleminden çıkıp gerçeklerle bir ilişki yürütmenizi sağlar. Her ne kadar herkesin farklı bir hayat algısı olsa da bu farklılıklarımızı en içten halimizle sevdiklerimizle paylaşarak birbirimizi daha iyi anlayabiliriz.


Güven vermenin yanı sıra güven dolu bir ortamda olabilmek için neler yapabiliriz? İnsanlarla ve özellikle sevdiklerimizle doğru bilgi alışverişini nasıl sağlayabiliriz?


Smokinli okuyucuları için 5 ana şartı sunuyoruz:


1.Kendinizi iyi tanıyın.


Başkalarına dürüst olabilmek için öncelikle kendimize karşı dürüst olmalıyız ve kendimizi tanımalıyız. Çevremizde olup bitenler hakkında cidden ne düşündüğümüzü ve neler hissettiğimizi anlayabilmeliyiz. Küçüklüğümüzden itibaren ailemizin ve çevremizin bize dayattığı birçok tabular vardır. Onlara göre diğer yaşıtlarımız çoktan evlenmiş diye belli bir yaşta evlenmemiz ya da onların hoşuna gitmeyen bir insanı sırf onlar hoşnutsuz diye reddetmemiz gerekir.


İsteklerimizi ve kişiliğimizi tam anlamıyla yansıtmayan, toplumun karakterimize dayattığı düşüncelerden en kısa sürede uzaklaşmalıyız. İçimizden tehlikede olduğumuza dair bir ses geliyorsa durup bu düşüncenin kaynağını bir sorgulamalıyız ve ardından cidden isteklerimiz doğrultusunda olacak davranışlarımızı belirlemeliyiz. Böylelikle hem kendimize hem de çevremizdekilere karşı tamamen dürüst oluruz. Bunları öneriyoruz çünkü çoğumuz başkaları ne der korkusuyla ne düşündüğünü söylemek yerine karşısındaki insanın duymak istediklerini söylemeyi tercih ediyor. Bu tavrı sadece çevresinde değil, ilişkisinde de gösteriyor. Böylelikle birçok soruna yol açılıyor. Bu yüzden sorunların önüne geçmek adına, ilişkilerimizde daha dürüst ve ne istediğimizi bilerek hareket etmeliyiz.


2. Sözlerinizle yaptıklarınızı uyumlu olsun.


İlişkiler genel bir rutine binince eski heyecanını kaybedebiliyor. Mesela içinizden geldiği için sevginizi belli edip beraber vakit geçirirken, bir süre sonra sırf alıştığınız için bunları yapabiliyorsunuz. Bu alışkanlıkları da sorgusuz sualsiz gerçekleştirince sevgilimize uzak hissettiğimizi ve sevgilimize olan ilgimizin gittikçe azaldığını görmezden geliyoruz. Fakat yaşadıysanız bilirsiniz, içinizde neyden kaynaklandığını bilemediğiniz bir sıkıntı oluyor. Bu da saçma sebepler yüzünden çıkan kavgalarla ilişkimize yansıyor. Ne yazık ki, seviyor gibi davranmaya çalışırken düşüncelerimiz aynı doğrultuda olmuyor.


İç dünyamızda bu tür çelişkilerin farkına vardığımız anda harekete geçmemiz gerekir. Sözlerimizin davranışlarımız ile uyum içinde olmasına dikkat etmeliyiz.. Sevdiğimizi söylüyorsak dışarıdan birisinin buna onay vereceği şekilde göstermeliyiz. Sevgilimizle kaliteli iletişim kurduğumuz ve zaman geçirdiğimiz buluşmaları daha da artırmalıyız. Bunların esnasında, hareketlerimizle de değer verdiğimizi belli etmeliyiz. Bakın, en önemli kısım hareketlerinizdir. Başta da dediğimiz gibi; uyum içerisinde olmalısınız. Daha gözlerin içine bakamazken veya kafası bir yerde dediğimiz sevgi sözcükleri, hissettiremedikten sonra bir işe yaramayacaktır.


3. İçinizden geldiği gibi davranın. Samimi olun.


İlişkimizde her şey hay haylarla veya sessiz kalarak geçiştirilecek diye bir şey mümkün değil. Fakat aynı zamanda, içinizden geleni söyleyerek kırıcı veya kaba olmanız da söz konusu olamaz. Ne yazık ki, soğumamıza sebep olan sevgilimizin kötü eğilimlerini ve zaaflarını bir şekilde kabullenmeliyiz. Ama nasıl kabullenmeliyiz? Sevgilimizle rahatsız olduğumuz kısmı öncesinde açık açık konuşmak şartıyla kabullenmeliyiz. Aksi takdirde istemeden de olsa kusurlarını gözümüzde daha da abartarak alaycı tavır takınabiliriz.


Demek istediğimiz; onu sürekli eleştiri yağmuruna tutmak veya saldırıya hazır beklemek yerine sevgilimize nasıl hissettiğimizi ve düşündüğümüzü güzel bir biçimde ifade etmeliyiz. ‘’Sürekli çalışıyorsun. Seni özlüyorum, ’’ veya ‘’Her şeyi kontrol etmeye çalışınca ister istemez biraz uzaklaşmak istiyorum senden,’’ diyebilirsiniz. Bu tür cümleler ilk dendiğinde biraz rahatsız edici algılanabilir fakat bu cümleleri samimiyetle ve bir şeylerin iyi gitmesi için söylediğiniz çok geç olmadan anlaşılır.


4. Eleştirilere açık olun.


Nasıl sevgilimize açık ve dürüst oluyorsak, aynı şekilde bize davranılınca oyunbozanlık yapmamalıyız. Onların bakış açısından olayları dinlemeye istekli olmalıyız. Sevgiliniz sizin hangi yönlerinizi keşfetti ve size karşı hisleri nasıl gelişti? Bu esnada küçük detaylarda kaybolmak yerine sevgilimizin anlatmaya çalıştığı ana konuya odaklanmalıyız. Ayrıca sürekli laf arasına girmemek, abartılı tepkiler vermemek veya savunma halinde olmamak da çok önemli. Çünkü karşıyı zor duruma düşüren tepkiler vererek sevgilinizi ileride düşündüklerini söylemekten çekinmeye ve hatta size yaranmak için yalan söylemesine itersiniz. Sağlıklı bir ilişki yaşamak adına sevgilinizin kendini ifade edebilmede ve dürüst olmakta rahat hissediyor olması özel bir ayrıntıdır.


5. Sevgilinizin farklı bir insan olduğunun farkına varın.


Sevgilinizle ne kadar bağlı bir ilişkiniz olursa olsun ortada iki ayrı beyin olduğunu göz ardı etmeyin. Sevgilimizin sırf bizimle aynı şekilde düşünmemesi, onların yalancı olduğu anlamına gelmez. Farklı bakış açılarının ve ortada iki insan olduğu anlamına gelir. Bu gerçeğin farkına varırsak, inanın ki anlaşmazlıkları daha kolay çözebiliriz. Korkusuzca birbirinize dürüst olmanız ile ilişkinizin nasılsanız öyle olduğunuz için sürdüğünden emin olursunuz. Hangi ilişki olursa olsun, olmadığımız birisi gibi davranmaya veya bir kalıba sığmaya çalışmak bizim için çekilmez olur. Karşımızdakine en içten desteğimizi ancak ve ancak olduğumuz kişileri tam yansıtarak ve görerek sağlayabiliriz.


Bu güvenilir bilgi alışverişiniz ve bazen rahatsız edici olsa bile doğruluğunuzla ilişkinizdeki güveni sapasağlam hale getirebilirsiniz. Açıkça ve güzelce düşüncelerin tartışıldığı bir atmosfer, ne kadar zor gözükse de bizi bir o kadar özgürleştirir. İlişkinizde özgürleşirsiniz. Farklılıklara rağmen birbirini seven iki insanın var olduğu bir ilişkide buluverirsiniz kendinizi. Böylece ilişkinizin herhangi bir zorunluluktan değil de gerçek sevgi sayesinde var olduğundan emin olursunuz.


Sizi biraz korkutmuş olabiliriz. Tamamen dürüst şekilde yaşamak, hayatınızı güllük gülistanlık yapmayacaktır fakat o zor anları atlatabilecek kapasiteye sahipsiniz. Sevgilimizin ilgisinin başka yerlere kaydığını fark edince ona bunu söyleyerek veya güvensiz, korkmuş, öfkeli olduğumuzda bile ‘konuşarak’ çözümler bulabiliriz. Gerçekler üzerine bir hayat yaşamak istedikçe ve gerçeklerle yüzleşebilecek cesaretimiz olduğu müddetçe her türlü durumun üstesinden gelebiliriz. İlişkilerde de bu tutumla nerede neden olduğumuzu tüm açıklığıyla bilmek, daha güvende hissetmemizi sağlar. Çünkü ne isek o olduğumuz için seviliyor ve ‘gerçek’ bir ilişkide ‘gerçek’ duyguları deneyimliyoruzdur.