Soru sor

İkili ilişkiler üzerine soru sor, Psikologlardan cevap al!

Smokinli.com'da romantik ilişkiler üzerine soru sorabilir, sorulmuş sorulara tecrübelerinizden yola çıkarak cevap verebilirsiniz.

Soru Sor!

Doğru insan nasıl olur hiç bir fikrim olmadan sizinle sorumu paylaşıyorum.

Sevgilim iyi bir insan, kendisini de seviyorum. Ancak bizimle ilgili önemli tarihleri hep unutuyor, bazen gün boyu iletişim kurmuyor benimle. Sabırla bekliyorum ilk mesajı onun atmasını ancak pek oralı olmuyor.


Bazen beni sırf hobilerim (resim yapıyorum) yüzünden eleştiriyor. Bu da bana acaba yanlış bir insanla mı beraberim diye düşündürtüyor. 

Senin İçin Seçilmiş Sorular

Soruya cevap vererek, soran kişiyle tecrübeni paylaşabilirsin.

Cevap Yaz
6 Cevap

Romantik partnerinizin iyi bir insan olduğunu düşünmeniz romantik ilişkinize yönelik beklentilerinizin yüksek olmasına neden olsa da romantik ilişkinin kalitesini belirleyen birçok değişken olabilir. Bireyler romantik ilişkiye başlamadan önce gerek farkında olarak gerek farkında olmadan karşı taraf ve kendisiyle ilgili özellikleri değerlendirerek bir seçim yaparlar. Karşı tarafla yakınlık ve benzerlik derecesi, karşı tarafa ne kadar aşina olunduğu, karşı taraftan hoşlanma ve bu durumun karşılıklı olması, fiziksel görünüm, kişilik özellikleri gibi birçok durum bu seçimi etkiler. Bu durumlar uygun olduğunda bir seçim yapılsa dahi “o kişiyi” bulduğunu hissetmek bireyler açısından her zaman mümkün olmayabilir. Güven ilişkisinin kurulması, tarafların dürüst olması ve yaptıkları fedakarlıkların karşılıklı olması, yaşanması muhtemel çatışmaların yapıcı biçimde çözümlenmesi, karşılıklı ilgi ve saygı, sağlıklı bir iletişim gibi durumlar ilişkinin kalitesi ve tarafların aldığı doyum üzerinde oldukça etkilidir. Partnerinizin önemli tarihleri unutması, hobilerinize yönelik eleştirel tutumunun olması, sizinle iletişim kurmaması ve beklentilerinize kayıtsız kalması gibi durumlar partnerinizin size olan duyarlılığını yetersiz bulmanıza neden olabilir. Partnerinizin size yönelik duyarlılığını yetersiz bulmanız ise yakınlık geliştirmenize, ihtiyaçlarınıza ve isteklerinize cevap alabildiğinizi hissetmenize engel olabilir. Yakınlığın gelişmemesinin yanı sıra anlaşılmış hissetmemeniz, partnerinize ve ilişkinize yönelik “acaba” ile başlayan şüphelerinizi belirginleştirebilir ve ilişkinizde problemlere temel teşkil edebilir. Bu durumda partnerinizle hissettiklerinizi paylaşmanız, anlaşılmış hissetmediğinizi vurgulamanız, onun bu durumlara yönelik farkındalığını arttırmaya çalışmanız, iletişiminizde eksik olduğunu düşündüğünüz hataları değerlendirmeniz partnerinizin farkındalığının artmasıyla, telafi çabasına girmesiyle ve sizin bu çabayı görmenizle, daha fazla empati yoluyla size anlaşılmış hissettirmesiyle sonuçlanabilir. Bu sonuçlar partneriniz tarafından daha fazla anlaşılmış hissetmenizi, partnerinizin duyarlılığını yüksek olarak değerlendirmenizi mümkün kılacağı için yaşadığınız problemlerin çözümüne katkı sağlayabilir.

Aşk, dünyanın her yerinde farklı tanımlara, biçimlere ve eylemlere sahip olan belki de hiçbir zaman sırrı çözülemeyecek olan bir duygu. Bu noktada gerçek bir ruh eşinin, doğru kişinin tanımını yapabilmek belki de çok zor. Ama yine de yanınızdaki insanla beraber sağlıklı bir ilişki içerisinde olup olmadığınızı anlamanın birkaç yolu var. İnsanın belki de en özgürce yaptığı seçimlerden birisidir eş seçimleri. İlişki kuracağımız kişileri biz seçeriz. Bu seçim sürecinde ihtiyaçlarımız doğrultusunda karar veririz. Kendimiz için doğru insana karar vermenin yolu kendimizi tanımamız ve kendimizi sevmemizden geçer. Aksi takdirde hep birbirine benzer ilişkiler kurarız ve bu bir kısır döngü haline gelebilir. Bu nedenle insanın kendine dair farkındalığını arttırması ve fark ettikleri üzerinde çalışması önemlidir. İlişkiler içerisinde farklılıklar aslında bir renktir diyebiliriz. Her ne kadar beklentilere göre ortaklaşa yollar çizilebilse de esasen karşımızdaki insanı tamamıyla beklenti ve isteklerimize göre şekillendirmemiz ve değiştirmemiz mümkün değildir. Her bireyin kendi ihtiyaçları, kendine has özellikleri ve kendi tercihleri vardır. Bu farklılıklar kabul edilir ve karşılıklı saygı çerçevesinde olumlu bir şekilde ele alınabilirse ilişkinin sağlıklı bir şekilde gelişiminden bahsedebiliriz. İlişkilerdeki temel sorunlardan biri de kişinin anlaşılmadığını hissetmesidir. Bu aslında bir iletişim sorunudur. Bu sorun bazen kişinin kendini tanımamasından bazen de kendi anlatmadan karşısındakinin onu anlamasını beklediğinden ortaya çıkabilir. Siz sorun olarak gördüğünüz durumu ifade etmeden karşı tarafın bunu anlaması mümkün değildir. İyi bir ilişki için ‘‘anlatmak ve anlaşılabilmek’’ oldukça önemlidir. Bu hem ilişkide açık olabilmeyi hem de dinleme becerisine sahip olmayı gerektirir. Bu her iki taraf için de geçerlidir. Paylaşım arttıkça ilişki daha sağlam ve sağlıklı bir şekilde ilerler. Bu noktada partnerinizden beklentilerinizi, ilişki içerisinde rahatsız olduğunuz noktaları onunla açıkça paylaşmanız ve bunlara yönelik beraber hareket edebilmeniz yaşadığınız ilişkiyi daha sağlıklı kılacaktır. Aksi halde ifade edilmemiş duygular birikerek olumsuz bir şekilde patlamaya yol açabilir.

Esasında her insan içerisinde, 'denge' gereği, iyilikleri ve kötülükleri barındırır. Burada önemli olan nokta, hayatınıza aldığınız kişinin, kötü yönlerine ne kadar kabul ve iyi yönlerine ne kadar keyif ile kucak açabiliyorsunuz? Bu hesap da yine sizi, dengeye itecek. Çünkü buna karar verirken, kendi beklenti ve ihtiyaçlarınızdan yola çıkacaksınız. Bir başkası için tahammül edilemez bir durum iken anlattıklarınız, sizin ihtiyacınız olabilir. Buradan yola çıkarak, mükemmeli değil, 'makule' gitmeniz, sizin için gerçekçi bir bakış açısı olacaktır. Genel itibariyle ilişkinizden memnun iseniz, memnuniyetsizliklerinizi dile getirmeniz, tartışsanız dahi en nihayetinde 'ortaklaşa' bir karar vermeniz, sağlıklı ilişkiden bahsedebilmemizi sağlıyor; yanında sevgi, saygı, anlayış ve güveni de barındırıyor ise. İlişki 'iki' kişilik olduğundan, her konuyu 'konuşmanız' ve nihayetinde ortaklıktan bahsedebilmek, yerinde olacaktır. Bütün bunların ışığında, kendi beklentileriniz, ihtiyaçlarınız ve size gelenleri, ne kadar karşılayabildiğinizi düşünmenizi isterim. Pek tabii birbirimizden farklı insanlar olduğumuz için, ilişkiye de farklı özelliklerimizi getireceğizdir. Önemli olan, bu farklılıklar, saygı ile kabul görüyor mu? Radikal bir karar yerine, biraz sorgu ve biraz iletişim gücünüzü arttırmaktan, yarar göreceksinizdir. Sevgiler

İlgisizlik tek anlamıyla bir ilişkide hemen soğutan bir etken diyebilirim. Hobi olarak yaptığın bir şeyle dalga geçmekte çok saçma bir şey. Unutkanlık elbette olabilir fakat sürekli unutuyorsa sana önem vermiyor olabilir. Sürekli senden mesajlar falan bekliyorsa hiç kendisi mesaj atmıyorsa sana karşı ilgisizliği kesin. İlişkini tekrardan gözden geçirmeni önerir ve kararınıda sen ver bu ilişki için. Kendini üzme, herkes herkese saygı göstermek zorunda ilişkide buda benim fikrim.

İyi bir insan olabilir ama sana iyi davranmadıktan sonra bunun bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Hobilerini eleştirmesi ise bence en kötüsü. Sana her şekilde saygı göstermeli, bir ilişkinin ana hususu saygı olmalı. Onu karşına alarak yüz yüze tüm sorunların hakkında konuşmak en doğrusu olacaktır. Konuştuktan sonra biraz süre ver ve onu gözlemle. Baktın hiçbir değişim yok, yollarını ayır. Sevgi bir süre sonra maalesef sorunları çözmüyor.

Merhaba. Doğru insan tanımı kişiden kişiye değişecektir ve aslında doğru insanın kim olduğunu, nasıl olduğunu sizin beklentileriniz belirleyecektir. Mesela nasıl bir partner istiyorsunuz, hayal ediyorsunuz? Şu anki partneriniz hayalinizdeki partnere uyuyor mu? Tabi ki kişiler yüzde yüz bir biçimde beklentilerimize uymayabilirler. Önemli olan beklentilerin uyuşmadığı noktada kişiyle sağlıklı bir iletişim kurulup kurulamadığı ve bir orta yol bulunup bulunamadığıdır. Bazı insanlar için tarihler önemli değildir ve özel günler gereksiz gelir. Bu yüzden de bu konuda daha unutkanlardır. Siz tabi ki bunların hatırlanmasını istiyor olabilirsiniz. Bu sizin için bir değer göstergesi olabilir. Bu kişinin gün boyu iletişim kurmadığını, bazen de partneriniz mesaj atana kadar beklediğinizi söylemişsiniz. Peki bu konularda duyduğunuz rahatsızlığı partnerinizle paylaştınız mı? Bu konuyu partnerinizle konuşmanız, ne hissettiğinizi, ne düşündüğünüzü paylaşmanız iyi olacaktır diye düşünmekteyim. Bunu yaparken de "ben dili" kullanmanız sağlıklı bir iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır. "Seninle konuşmayı seviyorum ve seni özlüyorum. Ancak konuşmadığımızda ya da bana mesaj atmadığında ilişkimizle alakalı bir sorun olduğunu düşünüyorum. Bir sorun varsa benimle paylaşman beni mutlu eder, böylece beraber bir çözüm bulabiliriz." gibi cümleler partnerinizin sizi daha iyi anlamasını sağlayacaktır. Hobileriniz yüzünden partnerinizin sizi eleştirdiğinden bahsetmişsiniz. Bu eleştirilerin içeriği, şiddeti ve sürekliliği oldukça önemli bu konuda. Eğer bu eleştiriler sizi üzüyorsa, sizi "beceriksiz" hissettirmeye yönelikse çoğunlukla, size hobileriniz zaman kaybı gibi hissettiriliyorsa, bu eleştiriler sırf hobileriniz üzerinden değil direkt size yönelik veya başka konularla alakalı da olabiliyorsa dikkatli olmanız da fayda var diye düşünüyorum. Bu kadar yoğun, süreğen ve size, sizin sevdiğiniz şeylere yönelik eleştiriler psikolojik şiddet göstergesi olabilir. Partneriniz bunun farkında olmayabilir. Bu yüzden bu eleştiriler hakkında düşündüklerinizi de "ben dili" ile paylaşmanız iyi olacaktır. Sonrasında bu paylaşımınız doğrultusunda partnerinizin bu eleştirilere devam edip etmediğini gözlemlemelisiniz. Düşünceleriniz, hissettikleriniz, beklentileriniz, gözlemleriniz size bir yol gösterecektir diye düşünmekteyim. İyi günler dilerim. :)

Cevap yazmak için giriş yapınız.