Yazdıklarınızı okuduğumda, ruhsal anlamda zedelenebilir bir süreç içerisinde olduğunuzu anlıyorum.
Öyle ki, ''Çevrenin benden beklentisi çok fazla bilmiyorum belki de bundandır bu kadar stresli olmam'' cümlenizle aslında, siz de sıkıntının asıl kaynağının, ''emeklerimizi boşa çıkarma'' diyen aile, akraba, eş dost olduğunu, biliyorsunuz.
Bu anlamda, ''Aşk hayatıma kimseyi almak istemiyorum. Kimseyle uğraşmak istemiyorum. '' cümlenizdeki isteksizliğinizin öncelikli olarak, yerinde olduğunu belirtmek isterim.
Çünkü süreciniz henüz, kendi hayatınızın sağlığı iken, bir başkasını bu sürece dahil etmek, pek de işlevsel olmayacaktır.
Her zaman, bir psikolojik destek almak için, yaşam kalitesinin bozulmuş olması öncülümüz olduğundan, ''Kendimi başarısız, işe yaramaz , boşlukta hissediyorum. Bazen hiç uyuyamıyorum bazen hiç uyanamıyorum. Bazen çok iştahlı oluyorum bazen hiçbir şey yemek istemiyorum. Öncede zevk aldığım birçok şeyi yaparken zevk aldığımı hissetmiyorum. Sadece yalnız kalmak ve boş boş düşünmek istiyorum kafam çok dolu. Psikolojik olarak kendimi çok yorgun hissediyorum çok dengesiz davranıyorum.'' cümlelerinde saydığınız her bir belirti, artık bir gününüzün, işlevsiz bir hale geldiğinin resmidir.
Bu yüzden de, öncelikle rutin kontrol anlamında, bir psikiyatri hekiminden ruhsal muayene olmanızı ve sonrasında, Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan bir psikolog ile, duygu, düşünce ve davranışlarınızı çalışarak, sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirebileceğinizi belirtmek isterim.
Bu noktada ayrıca, elinizden geleni yapıp bıraktığınızda, sizin için zaten hayatın, en anlamlı şekilde şekilleneceğini, bu süreç içerisinde, sağlığınızın öncelik olduğunu ve, bunu, depresiflik gibi bir durumdan söz ediyorsak da, reçetesi olan, hareket ile, canlandırabileceğimizi belirtmek isterim.
Bu yüzden, bu inanç ve hareket, en basit anlamıyla günlük yarım saat kadar yürüyüşle hayatınızda olmasıyla dahi, anlamlı bir ilerleme gösterdiğinize şahit olacaksınız.
Sevgilerimle..