Esasında bu sıkıntının temeli için, genetikten tutun, ebeveynle olan ilk bağa, ilk öğrenilen değerlere, oradan kişinin büyüdüğü ortama, kişilik özelliklerine derken, bu birikimin gelişmesi için birçok faktörden söz edebiliriz. Bu bakış açısının değişmesi için esasında, sanırım bir yüz yıl yani bir nesil geçmesi gerek. Bu evrede, bilinçli yetişen çocuklar, büyüyüp bilinçli ebeveyn olduklarında, insanlara saygı duyulması gerektiğini, nazik olunması vurgulandığında, sanırım bu problem de, yavaş yavaş çözülmeye başlayacak. Bu sürede, sizin bu durumdan muzdarip olmanız o kadar doğal ki. Çünkü, ne kendinize ne de bir başkasına zarar vermeden, kendi değerlerinizi, doğrularınızı, beklenti ve isteklerinizi yaşamak istiyorsunuz. Bu noktada da aslında, bu yoldan şaşmamanızı isterim. Çünkü, dışarıdan müdahale eden o kişiler aslında, sizin kadar cesur olup, istekleri doğrultusunda hareket edemediklerinden, bu özgürlük, onlara fazla gelmekte, belki de acıtmasının sebebi bu. Çünkü belki açsak, deşsek, kimlerin içinden neleri gerçekleştirme hayali çıkacak ve bakıldığında, nasıl tersi hayatlar yaşandığını, yaşanmak zorunda olduğunu göreceğiz. Erkek arkadaşınızla olan kısım için de aslında, bu konu yerine başka bir konu da olsa, aslında ilişkinizde 'karşılıklı saygının' en az sevgi kadar önemli olduğunu vurgulamanız önemli. Bu vurguyu da, sözlerle değil de aslında, davranışlarınızla, bu değerinizin hayatınıza yansımasının kararlılığıyla sağlayabilirsiniz. Çünkü, sizi gerçekten seviyor ve hayatında istiyor ise, karşılıklı uyuma gidecektir, başta her çiftin getirdiği farklılıkları karşılıklı, uzun vadede kabul etmesi gibi. Bu yüzden, bu giyim kuşam olmasa, belki de başka bir konu olacaktı, sanırım bunun bir sonu yok. Bundan dolayı, kendinizi, iç sesinizi dinleyin ve ona güvenin. Bu şekilde ona sahip çıkmanız da, sağlıklı bir psikolojik gelişim için, oldukça umut verici. Sizin bu şekilde doğrularınızı yaşamanız umarım, herkese ilham olur. Sebat edin, hayatın tadını çıkarmaya devam edin isterim. Sevgiler