Merhaba,

Sevdiğimiz birinin yaşadığı kötü olaylar sonrasında kendini üzgün hissetmesi bizi oldukça yıpratabilir. Aynı zamanda onun için kaygılanarak yardım etmek istememiz oldukça normaldir. Bu partnerinize verdiğiniz değere göre seviyesini belirlese de her ilişkide yaşanabilecek kötü bir durumdur.

Ancak bahsettiğiniz depresyon durumunun en temel belirtisi her şeye karşı ilgi ve sevgi azalmasıdır. 

Maalesef partnerinizin olduğu gibi sizin de yapacaklarınız kısıtlıdır. Bir sihirli değnek ile tüm sorunları halletmeye çalışırken aslında böyle bir şeyin mümkün olmadığını bilmek gerekir. İnsan böyle durumlarda yalnızca onaylanmak için sorunlarını anlatabilir ya da paylaşabilmek için. Çünkü kendisi de bir an da bitmeyeceğini bilir.

"Bunu düzeltebilirim" inancı ile zihinsel enerjinizi ona yöneltmeniz işlevsiz bir kaygı ve çaba olacaktır. Bu durumda ancak partneriniz kendi istediğinde düşünce tarzını değiştirebilecektir. Burada kendinize yapacağınız telkinler ilişkinizin gidişatını olumlu etkileyecektir. Yanında elinizden geldiğince olmanız bu aşamada yeterli olacaktır. Geri kalanına müdahaleniz boşa küre çekmek olarak adlandırılabilir.

Bu süreçte yine bir uzmandan destek almak ve altından kalkabileceğiniz kadar sorumluluğu üstlenmeniz gerekecektir. 

Fazlasını göğüslemeye çalışmak her şeyi halledebileceğinizi düşünmek sizi de yorucu bir tarafa doğru sürükler. "Psikoloğu" görevine geçmeye çalışmak ya da bu alanda uzmanlar gibi davranmaya çalışmak mümkün değildir. 

Dışsal faktörleri kontrol etmemiz nerede imkansızdır. Kişi kendinden ve kendi davranışlarından sorumludur. Kaynağı siz olmayan durumları değiştirmenizi beklemek çok sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır.

Sevgilerle..

Yazdıklarınızı okuduğumda, ilişkinize verdiğiniz kıymeti görmekteyim.

Esasında karşı tarafın eğer bir Depresyon tanısı var ise, bunun çözümü, sizde değil, ruh sağlığı hizmetindedir.

Çünkü gerçek anlamda Depresyon, sanıldığı gibi bir mutsuzluk hali değil, uzun vadede tedavi edilmezse beyni tahribe kadar giden ciddi bir hastalıktır.

Bu anlamda, karşı tarafın sadece depresif bir süreç geçirdiği, keyifsiz ruh halinin varlığı ile, gerçek bir hastalık olan depresyonun ayırdının yapılması önemlidir.

Bir seçeneğe gitmenin yolu, bir psikiyatri hekiminden ruhsal muayene sonucu ortaya çıkacağından, bu adım gereklidir.

Bunun için, siz karşı tarafın yalnızca sevgilisi, üstüne, uzakta sevgilisi olduğunuzdan, söz ettiğiniz gibi adımlarınız kısıtlıdır ve, bunlar gerçek birer engel olan faktördür.

Burada çözümü, karşı tarafın kendisinin ya da ailesinin desteği ile bu sürece adım atması, sağlıklı ilk adım olacaktır.

Bununla beraber, eğer ailesi ile bir yakınlığınız var ise, bu durumdan ailesini haberdar edebilirsiniz.

Fakat, bu kısmı uzun vadeli dönüş adına iyi tartmanız gerekmektedir.

Bununla beraber, uzaktan yürütülen bir ilişkide esasında iletişimin artması için uyaranın çok olduğu kanalların seçilmesi, yani, mesajlaşmak yerine, görüntülü konuşmak gibi süreçlerin dahil olması, anlamlı olacaktır.

Bu süreçte, sadece desteğinizi hissettirmeniz, yani, istediği an konuşabileceği ve, hareket etmek istediğinde bir partnerinin olmasını bilmesi dahi, iyileştirici bir adımdır.

Ötesi, sizin de gücünüzü aşacağından, bu kez sizi yıpratacaktır.

Bu yüzden, dengenin varlığı ile ilişkinizi sürdürmek adına, karşı tarafın kendi adına karar alması ya da ailesinin bu sürece girmesi, en sağlıklı olanıdır.

Sevgilerimle..

Sizce depresyonu bahanesi olabilir mi? Sizin göremediğiniz bir şey? Demek istediğim aslında ilişkiden uzaklaşmak için kendini kötü gösterme ya da daha fazla ilgi istemesi ona haz veriyor olabilir mi?