Yazdıklarınızı okuduğumda, esasında yüksek farkındalığınızla, tıpkı denizdeki dalgalar misali, sağlıklı bir hayat yaşama çabanızı görmekteyim.

Çaba diyorum çünkü, gerçekten de dışsal faktörler, bunu engellemek adına, varlıklarını göstermekteler.

Oysa siz, kendi halinizde iken, içsel anlamda, gayet şartlarınızın getirdiğince, serüveninize devam etmektesiniz.

Bu yüzden de aslında, sıkıntının asıl kaynağı olarak, ''hep evdeyim kitap okuyorum ama sonra aklıma insanların düşünceleri geliyor yine moralim bozuluyor, sosyal medyaya bakasım gelmiyor, '' cümlenizin olduğunu belirtmek isterim; sosyal medya.

Esasında insanlar bu mecraya, hep görmek istediklerini paylaştıklarından, bir kere, bizi ''an'dan'' koparan her ne olursa, bunun gerçekliğini ve samimiyetini sorgulamanızı isterim...

Öyle ki geçmişte yaşıyorsak hüzün, gelecekte yaşıyorsak kaygı gelecektir.

Oysa en anlamlı duygular, şu ''andadır''

Bu yüzden, aslında bu mecra ile gördüklerinize istinaden, aklınızdan geçen ''düşüncelerin'' size eziyet verdiğini, kendinizi kötü hissettirerek, davranışlarınızda içe çekilmeyi yaşattığını görmekteyiz.

Oysa, '' evlilik olmasa hayatımız eksik midir, yalnız mı öleceğiz, '' sorunuzun cevabını, bir sonraki sitemli cümlenizde, ''bu kadar basit mi hayat gerçekten,'' diyerek, vermektesiniz...

Bu yüzden, ''öylesine'' ve ''olması gerektiği için'' yapılan evliliklerin en büyük tehlikesini, ''mutsuz çocuklar'' olarak gördüğümüzden, tehlike, sandığımızdan da büyük.

Burada da devreye, ''ihtiyaçlar ve beklentiler'' girmektedir.

Her insan biricik olduğundan, var olan yaşına kadar getirdikleri de, ve getirmeye devam etmek istediklerin de, elbette ki farklı olacaktır.

Burada, bu farklılıklara saygı ile, kişinin kendini tanıması, bu başlıkların anlamlı bir şekilde dolması yönünde, en sağlıklı adımdır.

''Benim kendimden beklentilerim neler? Nasıl bir hayatım olsun istiyorum? Bu hayatı elde etmek için neler yapabilirim? Değiştiremeyeceklerimi nasıl kabul edebilirim? Bundan 30 yıl sonra, keşke dememek için, bugünümü nasıl düzenleyebilirim?'' sorularını bir kağıda yazarak, rahat bir zamanınızda içinizden geldiği gibi cevaplamanızı isterim.

Bu sorular, size kendi gerçeklerinizi ve de ihtiyaçlarınızı sunacağından, bundan sonraki adımlarınızı da, kendinizden beslenerek atabilme cesaretini verecektir.

Sevgilerimle..

Merhaba, 

Öncelikle yaşıtlarınız ile aynı şeyleri yaşayamamaktan dolayı sıkıntılı olduğunuzu görmekteyim. Buna bir çare bulma arayışı içinde çabalarınız olsa dahi ilerleyen süreçte yorgunluk hissi ile bu isteklerinizden de vazgeçtiğiniz zamanların olduğunu görmekteyim. 

25 yaşı bir sınır olarak görmüşsünüz ama bu yaş olayını kişinin kendisi belirlemektedir. Sizin için evlilik zamanı geldiyse bu sizin doğrunuzdur. 25 yaşında insanların evlenmesi gerekir gibi bir kesin kural yoktur. Etrafınızdaki insanların ne dediğinden ziyade kendi isteklerinize odaklanmalısınız. 

Bu noktada işsizlik çoğu gencin ortak noktası. Pandemi süreci ile iyice artan bu durum sizin için iyice zorlayıcı olabilmektedir. Bu süreci kendiniz için avantaja çevirerek pandemi sayesinle online kariyer geliştirme eğitimlerine katılabilirsiniz. 

İnsan doğası gereği olumsuza odaklanmaya meyillidir. Bu nedenle durumunuz anlaşılır olsa dahi nefes ve gevşeme egzersizleri ile sürece devam edebilir. Bir uzmandan destek isteyebilirsiniz. 

Bu süreçte CV”nizi geliştirmek adına yapacağınız her adım içinde bulunduğunuz olumsuz durumu azaltacaktır. Aynı zamanda bir işle uğraşıyor olmak bu kadar zihninizde olumsuz duyguların dönmesine engel olacaktır.

Sevgilerle..