Esasında yazdıklarınızı okuduğumda, var olan ilişkinize ne denli büyük bir kıymet verdiğinizi görebiliyorum.
Öyle ki, olası herhangi bir tehdit, üzülmenize sebep oluyor.
Fakat burada tabloya çok yakın olduğunuzu ve sadece, eskimiş bir bacanın siyah dumanlarını gördüğünüzü söylemek isterim.
Oysa, biraz daha uzaklaşırsanız, tablonun muntazam bir doğa manzarasına ait olduğunu, o bacanın sadece eve ait bir parçası olduğunu göreceksiniz, bütünü değil.
Burada da aslında, ilişkinizin devamlılığını sağlamak isterken, yaptığınız masumane kontroller, karşı tarafı sıkıntıya uğrattığı için, bu hal ilişkiye yansımakta.
Bunun için de asıl sebebin, düşünceleriniz olduğunu söylemek isterim.
Öyle ki, '' o kızı benden daha mı çok beğeniyor, ya ben, bırakıp onlara giderse'' şeklinde düşüncelerin, sizde kaygı yarattığını görmekteyim.
Esasında işler buraya kadar doğalken, buradan sonra davranışlarınızda, kontrolleri ve önlemleri gördükçe, sıkıntı burada başlamaktadır.
Bu yüzden yapmanızı istediğim, bu düşüncelerin aklınızdan sadece geçip gitmelerine izin vermek olacaktır; onlarla mücadele etmek değil.
Buna bir de, kontrol davranışlarınızı bırakmayı eklerseniz, kaygınızın da azaldığını göreceksiniz.
Çünkü hayat, eğer bir sınav sunmak isterse, bunu bizim bütün önlemlerimize rağmen sunar.
Fakat, umut verici olan, bizlerin bu sınavın üstesinden gelebilme gücü olduğudur.
Bu yüzden aslında, düşüncelerin akıp geçmesine izin verip, davranışlarınızda kontrolü bıraktığınızdan emin olursanız, bu sürede bu huzurun ilişkinize de yansıyacağına şahit olacaksınız.
Çünkü, sevdiğiniz insan, hala sizinle ve sizi seviyor...
Bu yüzden kendinizden anı yaşamayı esirgemeyin isterim; gerçek tehdit, zihnimiz...
Sevgilerimle..