Öncelikle yazdıklarınızı okuduğumda, size eziyet veren, ''bir erkek neden bu kadar kız takip eder ki
Ve çok kıskanç biriyim bu huyunu nasıl bırakabilirim yardımcı olursanız sevinirim '' cümlelerinizi görmekteyim.
Bu noktada, öncelikli olarak erkek ve kadın beyninde, gerçekten de yapısal farklılıklar olduğundan söz etmek isterim.
Öyle ki, konuşma ve konuşulanı anlayıp geri bildirimde bulunma alanları, kadın beyninde daha büyük bir yer kaplamaktadır.
Olaya bu şekilde fizyolojik açıdan baktığımızda aslında, kızmak yerine devreye bu sebepten, empati girmektedir.
Buna biraz daha, genetik, erken yaşam bağlanma türü, içinde yetişilen çevre özellikleri, mizaç özellikleri ve tecrübeler gibi faktörlerini de eklediğimizde, esasında kadın ve erkek arasındaki bu farklılıklar, meydana gelmektedir.
Bu biraz da aslında, erkeklerin sıkıntı ile baş etme becerisindeki zayıflıktan kaynaklanmaktadır.
Yani, ayrılık sonrası en sağlıklı güçlenme yöntemi, o duyguları yaşamaktan geçmektedir.
Fakat, çoğunluğu erkek olmak üzere bu süreçte kişi sürecin üstesinden gelme aracı olarak hazzı en hızlı şekilde devreye sokma eğilimi içerisindedir.
Alkol almak, karşı cinsle etkileşime geçmek gibi.
Yani burada, acı yerine hazzı devreye sokmaktadır; acı ile baş etmede noksan kaldığından...
Diğer sorunuza cevaben ise, huy olarak söz ettiğiniz kısım aslında bir ''inançtır''
Öyle ki, temelini erken yaşamdan alan bu düşünceler çok daha erken yaşta bakım verenlerle olan ilişkilerinizden zemin almaktadır.
Burada, bir şekilde ''güvensizlikle'' ilgili bir inanç görürsek, bu, kendini yetişkin zaman ilişkilerinde de gösterecektir.
Bu yüzden aslında burada değişim sağlamak için, işte o zamanlara giderek, değerlendirmek, çalışmak ve iyileştirmek gerekmektedir.
Bunun için, Bilişsel Davranışçı Terapi eğitim olan ve şemalarla çalışan bir psikolog ile bir araya gelerek, bu sürecin üstesinden gelebilir, yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz.
Sevgilerimle..