Tam olarak hangi anlarda bu duyguları yaşadığınızı düşünün. Nasıl tavırla yaklaştığında, ne yaptığında böyle hissediyorsunuz veya bir şey yapmasına gerek kalmadan mı bu duygu içerisine giriyorsunuz netleştirin ve o anları kaydedin. Daha sonra kendinize bu durumun normal olup olmadığını sorun. Daha sonra onun sevdiğiniz beğendiğiniz hallerine odaklanın hangi durumlarda bu duyguyu yaşadığınıza bakın. Her iki durumun kritiğini yaptıktan sonra duygularınızın mı karşı tarafı çekici ve sevecen hale getirdiğine yoksa çevrenizdekilerin takdirinin mi sizin için çekici ve sevecen hale getirdiğine bakın. Yaşadığınız sorunun kaynağını görmenize yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.

Nişanlanmadan önce de böyle bir his var mıydı? Nişanlından bahsetmişsin ama yazıyı okurken onu sevdiğini hissetmedim:) takdir edilmesi, başkaları tarafından sevilen biri olması dışında kendin için bir şey yazmamışsın. Sevgi dolu ve mutlu hissetmen bana göre onun ilgisi ve iyi insan olmasından kaynaklı. Onu sevmiyor olabilirsin belki. Sevgisini seviyorsundur.ilgisini seviyorsundur. Takdir edilmesini seviyorsundur :) insan sevdiği insanın yanında böyle hissetmez. Hiç böyle bir olaya denk gelmedim. Tutku çekim hissetmen gerekiyor. O çekim kendiliğinden oluyor. Bunu tatmadığın insanla birlikte olmak zor olacaktır. İyi düşün derim. Nişanlanmadan önce bölemiydi değil miydi ne kadar zamandır birliktesiniz bilmiyorum ama çok ciddi bir şekilde düşünüp bunu çözmen gerekiyor. Tutku en önemli şey.mutsuz olursun

Karşınızdaki kişiden beklentileriniz başkayken yüz yüze geldiğinizde beklentilerinizi karşılayamıyor olabilirsiniz. Şu şekilde saygı, sevgi, iletişim yönünden kuvvetli bir birliktelik olabilir. Ancak aradığınız tutkuyu yakalayamamış olabilirsiniz. Ancak unutmayın ki temeli sağlam olan bir ilişki ise zamanla bazı şeyleri birlikte değiştirebilirsiniz. Siz saygı ve sevgi çerçevesi içinde bir ilişki mi yoksa tutkulu bir ilişki mi istiyorsunuz karar vermelisiniz.

Nişanlınızla mesajlaşırken fiziksel olarak karşınızda olmadığı için onu idealize ediyor, görüştüğünüzde kafanızdaki imgelerle nişanlınızın olduğu kişinin eşleşmediğini fark edip strese giriyor olabilirsiniz. Bir yandan da nişanlınızla aranızda en azından sizin açınızdan bir fiziksel çekim oluşmuyor ve bu kişiyle evlenecek olmanız da sizi strese sokuyor, acaba doğru mu yapıyorum diye kendinizi sorguluyor olabilirsiniz. Ancak bu durum bir noktada evliliğe hazır olup olmadığınızla da alakalı olabilir. Hisler tabii ki çok önemli, hislerinizi göz ardı etmeyin. Bir yandan da sezgiler ile akıl arasındaki orta yolu da bulmak gerekir. Anlattığınız durumun ne kadarı nişanlınızdan, ne kadarı sizin içsel hesaplaşmalarınızdan kaynaklanıyor, iyi düşünüp analiz etmeniz faydanıza olacaktır.

Kendi içimizde hep tutku dolu bir aşk içerisinde olmak isteriz. Esasında bu oldukça tehlikeli bir durumdur.. Evlilik gibi uzun soluklu ilişkiler için, ölçülü duygular hissediyor olmak en sağlıklısıdır. Diğer türlüsü zaten geçici bir durumdur esasında da biraz hormonlarla alakalıdır.. Bu durumun nedenini kendi içinizde sorgulamanızı isterim. Dokunmak bile içimden gelmiyor derken cinsellikten mi aşık olma halinden mi bahsediyorsunuz? Evlilik öncesinde bu tarz gel gitlerin olması çok doğal olduğundan, bu geçici bir durum mu yoksa uzun süreli mi bunu netleştirmek gerek. Ve hala devam ediyor ise nedeni netleştirilmeli. Bunu da kendinize zaman içinde sorarak anlayabilirsiniz..