Öncelikle mutsuzluk, mutluluk gibi bir duygu olduğundan, normal şartlarda bizi korkutan bir duygu değildir.
Tıpkı aksi gibi, mutluluk gibi yaşanması ve, gerektiği yerde bitirilmesi gereken, hayatın akışına bırakmamız gereken bir duygudur.
Bu anlamda sorun teşkil etmezken, eğer bu mutsuzluk hali, şiddetli ve uzun süren bir şekilde karşımıza çıkarsa, esasında sanılanın aksine sadece mutsuzluk olarak bilinen Depresyon, gerçek bir hastalık olarak karşımıza çıkabilir.
Öyle ki, yaşamdan alınan tat kaybı ve çökkün duygu durum ile karakterize olan depresyon seçeneğini elemek, ya da var ise bir an önce tedavisine başlanması için, bir psikiyatrist hekime gidip, ruhsal muayene olmanız önemlidir.
Çünkü uzun süre tedavisiz kalınan depresyon, beyin tahribatına neden olmaktadır.
Bu anlamda sürece, hali hazırda çıkış noktasını depresyon vakalarından alan, Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimine sahip olan bir psikolog ile, size eziyet veren düşünceleri, duyguları ve davranışlarınızı çalışmanız sonucunda, sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirebilip, kendi kendinizin terapisti olabilir ve de, yaşam kalitenizi arttırabilirsiniz.
Kendi kendine terapi anlamında ise, bu tanının reçetesinin, hareket etmekten geçtiğini belirtmek isterim.
Gün içerisine, 30 dakikalık yapacağınız yürüyüşü eklemeniz, süreci çok daha hızlandıracaktır.
Biraz farkındalık, biraz adım ve de çalışma ile, sürecin üstesinden gelebilirsiniz.
Sevgilerimle..