Şu an her şeyin üst üste geldiğini düşündüğünüzden, kendinizi kötü hissetmenizin oldukça doğal olduğunu belirtmek isterim. 
Yazdıklarınızı okurken, alta yaptığınız detaylı yorumlara baktığımda aslında, ''kaygı bozukluğunun'' bir neden değil, sonuç olduğunu gördüm.

Öyle ki, kaygı bozukluğu olarak adlandırılan duruma da, sevgiliniz ile iletişim kuramamanız sonucu, öfke duygusunu ortaya çıkardığınız ve sonrasında da, aranızın açılması durumunda da kaygı duygusunun ağır bastığını görebiliyorum.

 Bu noktada da, okların çevrilmesi gereken yön, salt olarak iletişim probleminiz olur.

Çünkü, bunun varlığını çözerseniz aslında, gösterdiğiniz tepkilerin de seyri değişecektir.

 Uzaktan yürütülen ilişkilerde aslında özlem, ilişkiyi dinç tutan bir kavram olurken, bu özlemin bir şekilde giderilmemesi de, iletişimde kendini yıkıcı olarak göstermekte.

Burada aslında, kendinize ve karşı tarafa biraz zaman verin isterim.

Kavgalarınız genelde, hangi konular üzerinde oluyor?

Bunu belirlemeniz anlamlı, çünkü gerçek bir sorun mu yoksa, aklınızdaki size eziyet veren düşüncelerin öylesine mi dolaşıp durduğunu anlıyor olacaksınız.

 Bu noktada, bulduklarınızı, ''hayaletler'' ve ''gerçekler'' olarak ayırmanızı isterim.

Aslında altı dolu olmayan düşünceleri, bir kenara koyun, onlarla mücadele etmeyin.

Hayatta bir şekilde ilerleyebilmek adına, her zaman gerçeklere tutunmak gerektiğinden, elinizdeki gerçekler için, nasıl bir çözüm yolu izlemeniz gerektiğini, karşılıklı olarak düşünün isterim.

 Bunun sonunda, ilişkinize ekleyeceğiniz ''ben dilinin'' varlığı kıymetli.

Yaşadığınız bir sıkıntıyı '' hep böyle yapıyorsun, yapma'' gibi bir ifade yerine ''sana değer veriyorum ve böyle olduğu zamanlarda kendimi üzgün hissediyorum, bunun için neler yapabiliriz?'' gibi bir ifadeyle yaklaşırsanız, hem sıkıntınızı yapıcı bir şekilde ifade etmiş olacaksınız, hem de karşı taraf suçlanmadığından, çözüme ortak olacak.

 Peki, öfkeyi yaşarken bunu nasıl hayata geçireceksiniz?

Eğer bu öfke, yıkıcı bir şekilde kendinize ve çevreye zarar verecek bir şekilde yaşanıyor ise, öncelikle o anda, yalnız kalmanız önemli.

Bunu, tam o anda, stres topu gibi araçlardan faydalanarak, kasma ve gevşetme hareketlerini gerçekleştirmeniz sonucu, geçici de olsa, anlık bir yarar göreceksinizdir.

Kalıcı çözüm ise, yukarıdaki iletişim kaynağından yararlanmanızı isterim.

 Buna ek olarak, gün içerisinde, kendi gününüzü daha anlamlı geçirdiğinizden emin olmanızı isterim, ki, enerjinizin tamamı aslında sevgilinize aktarılmak yerine, örneğin, iş hayatınıza, aile yaşantınıza, arkadaşlarınıza, spor yaparken spora ya da sevdiğiniz bir etkinliği gerçekleştirirken buna, aktarılabilsin.

 Biraz farkındalıklı çalışma ile, hem iletişim problemlerinizi çözebileceğinizi, bu sayede de öfkenizin ve kaygınızın işlevsel bir hale geleceğine inanmaktayım.

Bunu ayrıca kendi kendinize uygulamak için, '' İyi Hissetmek - Burns'' kitabından da faydalanabilirsiniz.

Biraz çaba ve çalışma ile, sevginizin tadını çıkarmanız mümkün...

Sevgiler :)

Öfke duygusunun ikili ilişkilerinizde problem yaşamanıza neden olması, kontrol altına alınması gerektiğine işaret ediyor olabilir. Karşınızdaki insana oldukça değer veriyorsunuz ve aranızdaki bağın öfke nedeniyle zayıflaması sonucu onu kaybetmek istemiyorsunuz. Aslında bulunduğunuz noktada öfkeli davranışlar nedeniyle hata yapmanıza ve buna bağlı olarak romantik partnerinizi kırmanıza yönelik kaygılarınız olabileceği düşüncesindeyim. Bu noktada öfkenizi kontrol altına aldığınızda ikili ilişkilerinizde tartışmalarınızın sıklığı azalabilir.

İlk olarak öfke duygusunun neden ortaya çıktığına dair değerlendirme yapmanız, durumun nedenlerini daha iyi anlamanıza dolayısıyla çözüme dair daha fazla fikir sahibi olmanıza katkıda bulunabilir. Öfke duygunuzun açığa çıktığı durumların ne olduğuyla ilgili geçmişe dair değerlendirmeler yapmanız, bu konuda çevrenizden geribildirim almanız farkındalığınızı geliştirmenize katkıda bulunabilir. 

Öfke duygunuzu düzenleme noktasında ise öfkelendiğiniz bir durumu hayal ederek geçmişe dair duygunuzu nasıl düzenleyebileceğinizin değerlendirmesini yapmakla işe başlayabilirsiniz. Örneğin geçmişte kız arkadaşınızın sizi öfkelendirecek bir cümle kullandığını ve öfkenizi kontrol edip tepkinizi kontrol edemediğinizi düşünelim. Bu noktada partnerinizin niyetine dair olumsuz değerlendirmeniz ya da durumu partnerinizin kişiliğine atfetmeniz öfke duygusunun oluşmasına katkı sağlıyor olabilir. Partnerinizin neden bu cümleyi kullanmış olabileceğine dair değerlendirme yapmaya çalışmanız, size karşı böyle bir cümle kullanmasının sebebinin sizinle alakasız olabileceği ihtimalini değerlendirmeniz öfkenizin açığa çıkmasını engelleyebilir. Bu noktada “Bu aralar stresli olduğu için böyle söylemiş olabilir” şeklinde değerlendirme yapmanızla “Beni öfkelendirmek için böyle söyledi, bilerek yaptı” şeklinde değerlendirme yapmanız arasında öfkenin ortaya çıkması bağlamında farklılıklar söz konusu olabilir. 

Öfke yaratabilecek duruma dair değerlendirmeniz öfkenin açığa çıkmasının önüne geçebilecekken öfke duygusu açığa çıktıktan sonra tepkinizi bastırmanız olumsuz duygunuzu arttırabilir ve bu etkili bir duygu düzenleme yöntemi olmayabilir. Örneğin partnerinizin size söylediği cümleden sonra hissettiğiniz öfkeyle birlikte dişlerinizi sıkmanız öfkenizi arttırabilir. Bu noktada öfkeniz üzerinde kontrol sahibi olduğunuz noktanın tepki/duygu ortaya çıkmadan önceki değerlendirme olduğuna vurgu yapmakta fayda var, bu nedenle değerlendirmenizi değiştirmeye çalışmanız bu konuda daha başarılı olmanızla sonuçlanabilir. Bireysel çabanızın yetersiz olduğunu düşündüğünüz noktada ise bir profesyonelden destek almanız öfke kontrolünü detaylarıyla öğrenmeniz noktasında fayda sağlayabilir.

Merhabalar, 

Öfke problemleri, kaygı bozuklukları ciddi durumlardır ve psikolojik destek gerekebilir. Ancak günlük hayatınızda kendinizi kontrol etmek adına bazı yollar izleyebilir, faydası olmadığı takdirde profesyonel destek alabilirsiniz.

Bu yöntemlerden nefes egzersizleri, mindfulness teknikleri o anki duygu düzenlemenizde yardımcı olabilir. Aynı zamanda çatışma çözme becerileri hakkında araştırmalar yapabilir, bu teknikleri kendinize uygulamayı deneyebilirsiniz. 

Duygu düzenleme adına kendinize duygu listesi çıkarabilirsiniz. Gün içerisinde hissettiğiniz duygularınızı bir not defterine yazıp, bu duygulanımınızın altında yatan sebepleri belirtip, belki de aralarında bir bağlantı olup olmadığını anlayabilirsiniz. Kendi öfke tetikleyicilerinizi belirleyebilir, zaman geçtikçe bu tetikleyicilerin farkına varabilir ve öfkelenmeden öfkeleneceğinizi anlayarak bunun önüne geçebilirsiniz. 

Öfke bazen ikincil duygu olarak karşımıza çıkar. Kültürümüzün de verdiği etkiyi göz önünde bulundurursak bazı durumlarda üzüntümüzü öfke olarak karşımızdakine yansıtabiliriz. Genel olarak diğer duyguları öfkeyle karşılaştırabiliriz. Gerçekten o an hissettiğiniz duygu öfke mi? Yoksa kırgınlık ya da üzüntü mü? Belki de endişe ya da gerginlik, hatta kaygı. Ancak duygulanım halimizin adını koyamadığımız için bunu davranışa öfke olarak geçirebiliriz. 

İnternetten duygu listelerine göz atmanızı öneririm. Belki onu ekran fotoğrafı yapabilir, duvarınıza asabilirsiniz. Kendi duygularınızı tanımayı öğrendikçe öfke probleminize katkı sağlayacağı görüşündeyim. İlerleyen zamanlarında da tüm bunları iletişim becerilerinizle birleştirerek kız arkadaşınıza kendinizi doğru ifade ederek onun gönlünü daha çok kazanmanız mümkün olabilir. Etkili iletişim becerileri ben dilini kullanmaktan geçer. Yargılayıcı değil, yapıcı konuşmaktır. Karşınızdaki insana onun yanında olduğunu, karşısında olmadığını hissettirebilmektir.

Güven dediğimiz kavram zor kazanılan bir kavramdır. Ancak gereğinden fazla güvensizlik karşımızdaki insanla olan bağlarımızı zedeler. Bu, kişilerin beraber çözümleyebileceği bir durumdur. Karşılıklı ufak fedakarlıklarla taraflar birbirinin güvenini zaman içerisinde kazanabilirler. Bu durum ilişkinizin kendi dinamiği içerisinde gerçekleşecek bir durumdur.

Size kolaylıklar diliyorum, umarım kendi duygularınızı tanımlamada, öfkelendiğinizde bunun önüne geçmede başarılı olursunuz. Kendinizi başarısız hissettiğinizde uzman yardımı almaktan çekinmemenizi öneririm, bu süreçle tek başınıza mücadele etmek zorunda değilsiniz. Sağlıkla kalın :)