Öncelikle, global olarak etkilendiğimiz pandeminin, burada gerek çiftler gerekse bireyler üzerinde etkisini görmekteyiz.
Yani, karşılıklı sevginin var olduğu ilişkinizde esasında sıkıntı, yeni normale adapte olamamamız.
Öyle ki, zamanın artıp, bilindik yapılacakların azaldığı bu dönemde, hem yakın ilişki ihtiyacı artmakta, hem de boş vaktin çoğalması ile, bu yakın ilişkiye ayrılan vaktin de artmasından söz edebiliriz.
Burada aslında, masumene sevginizin ve verdiğiniz ilgiyi görmek istemenizin pek doğal olduğunu belirtmek isterim.
Fakat, esasında insan olarak birçok alana aktarılması gereken enerjimiz, tek bir nesne ya da kişiye aktarıldığında, bu kez hem enerjiyi aktaran kişi kaynaksızlaşır, o kaynağa bir zarar geldiğinde tüm sistemi çöker; hem de enerjiyi alan kişi yorulur, bu enerjiyi taşıyamaz hale gelir.
Burada tam olarak böyle bir tabloya şahitiz.
Yani, karşılıklı alan tanımak adına, sizin bireysel anlamda bir gününüzü, bir önceki gününüze göre nasıl daha anlamlı ve aktif geçirebileceğinizi düşünmeniz, bununla ilgili bir plan yapmanız ve sonrasında bunları eyleme dökmenizle, aslında siz de enerjinizi bu alanlara yönlendirerek kaynaklarınızı çoğaltıp güçlendiriyor ve aynı zamanda kendi ruhunuzu besliyor olacaksınız.
Bu gelişim ise, elbette ki ilişkinize refah olarak yansıyacaktır.
Bu kez, iletişiminiz canlanacak, konuşacak konuların artması ve anların anlamlanmasıyla, aranızdaki bağ kuvvetlenecektir.
Eskisi kadar sık konuşmasanız dahi, var olan anınız en anlamlı şekilde geçtiğinden, tüm açığı en güzel şekilde kapatıyor olacaksınız.
Bu yüzden, biraz öz çalışma, biraz karşılıklı alan ve neticesinde çok daha keyifli bir sevgi paylaşımı...
Sevgilerimle:)