Öncelikle bu yaş grubunda ve, stres verici yaşamların varlığında, '' Hayatımda her bir sorun üst üste geliyor artık hiç bişeyin düzeleceğine inanmıyorum. Yaşım 30 a geliyor ve ben hala elle tutulur bişey, bir birikim yapamadım“ cümlesini kuran bir kişi için, olası depresyon tanısının varlığının ihtimal olduğunu söylemek isterim.

Öyle ki, depresyon, hayattan tat alamama ve çökkün duygu durum ile başlayan, eğer tedavi edilmezse, sonunda beynin tahribanın gerçekleşeceği ve ''demans'' riskini ortaya çıkarabilen bir hastalıktır.

Buna ek olarak depresyon, bilişsel bakış açısıyla esasında, düşüncelerdeki yıkıcılığın kendisini mutsuzluk olarak göstermesi ve kişinin hareketini sınırlandırması olarak görülür.

Burada eğer, sevgiliniz bu örüntüye devam ederse, bu tablonun varlığından söz etmek mümkün olur.

Bu yüzden aslında, '' ben destek olmak yerine üzerine gittiğim '' cümlenizde, hem karşı tarafa beslediğiniz sevginin karşılığını görmek istediğinizi, hem de bu isteğin ifadesi için yanlış bir yol seçtiğinizi fark ettiğinizi görüyorum.
Fakat hiçbir şey için geç değil.

Şu an sevdiğiniz bir kişinin psikolojik ve fizyolojik sağlığından söz ettiğiniz için, bu süre içerisinde empatik ve destekleyici yaklaşımınızın rolü oldukça önemli olacaktır.

Şu an için, ilişkinizle alakalı sorunlara virgül koyarak, sevgilinizi dengeye çektiğinizden emin olmanızı isterim ki, sağlığın ışığında asıl var olan sorunlar çözülebilsin.

Bunun için, sevgilinizi öncelikle bir psikiyatride ruhsal muayeneden geçmesi ve  bir Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan psikolog ile de düşünce ve davranışlarını çalışması yönünde yönlendirin isterim.

Böylece, içinde bulunduğu durumun üstesinden gelebilecek ve bunu kendi kendinin terapisti olarak yapabilecektir.
Bu sürecin başından sonuna kadar, her anlamda cesaret verici tavrınızla da aslında, bir sevgili olarak üstünüze düşeni yaptığınızı söylemiş olmak isterim.

Önce sağlık, sonrasında ilişkinizin gerçek problemleri üzerinde durarak, biraz iletişiminizi kuvvetlendirerek, sıkıntınızın üstesinden gelebileceğinize inanıyorum.

Sevgiler..

Partnerinizin işiyle ilgili sıkıntılar yaşadığı bir süreçte olduğundan bahsetmişsiniz. Kişi kendisi açısından zorlayıcı bir süreçteyken sürecin zorluğuyla birlikte kendisine dair düşünceleri gerçekdışı bir hal alabilir ve yetersiz olduğu hissine kapılabilir. Böyle bir süreçte partnerinizin de kendisine ve kariyerine dair “yetersizlik” hissi yaşaması son derece normal.  

Aynı zamanda partnerinizin işle ilgili problemleri ilişkinize de olumsuz biçimde yansıyabilir. Bu noktada destek olmak yerine üzerine gittiğinizi ve sizinle olan iletişimini azalttığını belirtmişsiniz. Uzak mesafe ilişkisi yaşıyorken bahsettiğiniz durum daha zorlayıcı hale gelebilir. Partnerinizle bu konu üzerine paylaşımda bulunmanız, desteğinizi hissettirmeye çalışmanız ve ilişkinizin faydasını önemsediğini kendisine hissettirmeniz faydalı olabilir. 

Gelişimsel açıdan 30’lu yaşlara yaklaşırken veya 30’lu yaşların başlangıcında kişinin sabit bir hayat kurma isteği, aile ve işine verdiği önem öne çıkabilir. Bu dönemde kişi hayata dair, yaptığı işe dair durumunu değerlendirirken “üretken olduğunu” ve “verimsiz olmadığını” görmek ister. Ortaya çıkan kriz durumları verimsiz olduğuna dair fikirlerin baskın hale gelmesine ve belirginleşmesine ön ayak olabilir. 

Bu dönemde kişi kendi hayatı üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmak ister ve kontrolü kaybettiğini düşünmek kendisini suçlamasıyla, yetersiz bulmasıyla sonuçlanabilir. Bu süreçte partnerinizin kişilik özellikleri de süreci nasıl anlamlandırdığını etkileyen faktörler arasında sayılabilir. Partnerinizin sorunları kendi içinde halletmeye çalışması, desteğe kendini kapatması yaşadığı problemlerin birikmesiyle birlikte yıpratıcı bir hal alabilir. 

Bu noktada partnerinize destek olma çabanız, durumu düzeltmeye dair isteğiniz son derece kıymetli. Ancak verdiğiniz destek partnerinizin bu problemlere çözüm bulması açısından zaman zaman yeterli olmayabilir. Bu nedenle partnerinizin yaşadığı durumla ilgili bir profesyonelden destek almasını sağlamanız ve bu duruma kendisini teşvik etmeniz partnerinizin sorunlarına çözüm araması noktasında ve verdiğiniz desteğin faydalı olduğunu görmeniz noktasında sağlıklı olabilir. 

Merhaba,

Ne kadar sevgi dolu ve düşünceli bir insan olduğunuzu hissedebiliyorum yazdıklarınızdan.

Yaşadığımız bu dönemde, toplumun büyük bir çoğunluğunun tükenmişlik ve çaresizlik duyguları artmış durumda. İşsizlikle beraber gelen gelecek kaygısı daha da umutsuz yapıyor bizleri. Maalesef ki bu durumda somut bir şey yapmanızı önermem mümkün değil. Fakat bu durumu yalnızca erkek arkadaşınızın kendisinin yaşamadığını ve bu durumun onun bir eksikliği ya değersizliği olmadığını hatırlatmak da büyük fayda var.

İnsanların çoğu yalnızca yaşamak için kazanır durumdalar, birikim yapabilmek çok zor olabiliyor. Fakat hal böyle diye hayattan vazgeçmek bizi daha da güçsüzleştirir. Yolumuza devam edebilmek için içsel olarak huzuru ve mutluluğu bulmalıyız. Bunu da yalnızca kişinin kendisi isteyip yapabilir. Sizin bu noktada yapabileceğiniz erkek arkadaşına destek olmak, yanında olduğunuzu hissettirmek ve mutluluğu içine dönerek aramasını sağlamak için motive etmek olabilir.

Mutluluğu sürekli bir yerlerde bir şeylerde arıyoruz oysa mutluluk yalnızca dışarda değil. İçsel sürecimizi unutmuş durumdayız. Bu yüzden de şimdiki anın değerini bilemiyoruz.. 

Bu değerli yolculukta öz şefkati de eksik etmeyin..

Sevgiler..