Öncelikli olarak, sizin de yazdıklarınızda söz ettiğiniz gibi, bu şiddetli duygunun yeri esasında ''bugün'' değildir.

Zamanında güven ile ilgili olan imtihanlarınız ve hatta erken yaşamınızda temel güven duygunuz ile olan sürecinizi göz önünde bulundurursak, aslında zihniniz, eğer benzer bir durum görürse, sadece sizi korumaya çalışmaktadır.

Aklınızdan, ''ya aldatılırsan, ya terk edilirsen'' gibi düşünceleri geçirerek, sizde kaygı duygusu yaratmakta, buna istinaden bedeninizde, sıcak basması, gerilme ve belki kalp çarpıntısı gibi belirtiler ortaya çıkarmaktadır.

Şikayetinizin özeti budur.

Ne zaman ki davranışlarınız, erkek arkadaşınızla kavga etmek ya da o ortamdan uzaklaşmak olursa, esasında sıkıntınız da burada pekişecektir.

Bunun yerine, bu düşünce geldiği an, etrafınızdaki seslere, gördüklerinize, ortamdaki kokuya, ağzınızdaki tada, elinizdeki hissiyata, kısacası 5 duyu organınıza odaklanmaya çalışın.

Bu sizi, geçmişin üzüntüsü ve geleceğin kaygısından çıkarıp, ana getirecek olan bir yöntemdir.

Burada ne kadar kalırsanız, sıkıntınız da o kadar azalacaktır.

Çünkü aslında, ilişkinize devam ederek, ''güvenmeme'' seçeneğini direkt olarak elediğinizi farz ettiğimizden, güvenme seçeneğinin yeşermesi için, anda kalmanız gerekmektedir.

Bu tekniği bir süre deneyimlemenizi isterim.

Hayat, bütün kontrollerimize rağmen, eğer bir sınav yapacaksa, bunu yapacaktır.

Bu yüzden, anda kalmak ve sınandığımız zaman, üstesinden gelebilme gücümüzü ortaya çıkarmamız, bu yaşananın da felaket değil, aksine kendimizi büyütecek yegane bir tecrübe olduğunu görmemiz lazımdır.

Şiddette bir azalma ya da dalgalanma olmaz ise de, Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan bir psikolog ile duygu, düşünce ve davranışlarınızı çalışarak, sağlıklı baş etme yöntemleri geliştirebilirsiniz.

Sevgilerimle...