Öncelikli olarak, ''eşik'' kelimesinin varlığı, burada huzurunuzu zedeleyendir.
Öyle ki, iyi ya da kötü, karar karar olduğundan, bu aşamaya girdiğinizde, sisteminiz sizi güçlendirmek için, zaten çalışmaya başlayacaktır.
Fakat, bu aralık kapının eşiğinde beklemek, ne içeri girebilmek ne de dışarı çıkabilmek, sizi yoracaktır.
Bu yüzden aslında, beslendiğiniz umut, bu kapının çok yakında olmaktan kaynaklanmaktadır.
Bu noktada, karşı tarafın kararı net gibi görünse de, sizinle konuşmayı sürdürmesi, aslında kendisinin de zihninin karışık olduğunu göstermektedir.
Bu zamana kadar, karşı tarafa doğru adımlarınızın olduğunu fakat bunların karşılık bulmadığını okuyorum.
Bu noktada, farklı bir sonuç için, farklı bir adım atmak gereklidir.
Biraz cesaretle, son bir kere niyetinizi ben dili ile, az ve öz bir şekilde yapıp geriye çekilmeniz anlamlı olacaktır.
Siz geriye çekildiğinizde karşı taraf gelirse, ne ala.
Çünkü ilişki, iki kişiliktir...
Eğer, gelmez ise, en azından kapı eşiğinde daha fazla durarak kendinize eziyet etmemiş olacaksınız.
''Sana ve ilişkimize değer veriyorum, bu süreç farkındalığımın artmasını sağladı, sen de yanımda olduğun sürece üstesinden gelebileceğimize inanıyorum, aksi durumda benim de elim kolum bağlı kalıyor'' gibi, kendi cümlelerinizle, niyetinizi ifade edin.
Burada, suçlama ya da sorgulama olmadığından karşı taraf da iletişime açık hale gelecektir.
Vereceğiniz karar her ne olursa olsun, ortak olması önemlidir.
Atacağınız adımın yönünü, buradaki konuşma sonrası belirlemeniz, yapabileceğiniz en sağlıklı süreci kapsamaktadır.
Sevgilerimle...