Öncelikle, size huzursuzluk veren, ''ne yazıcaksın ki diyorum kendi kendime napıcağımı bilmiyorum'' cümlenizi incelediğimizde, ne yapmanız gerektiğini bilip, buna göre hareket ettiğinizi, ''bir daha istememesi gerektiğini keskin bir dille söyledim çocuk kandırırmış gibi bana bişey istemeden önce sevgin ve ilgin değişiyor bunu yapma dedim'' ve ''mesajına cevap vermedim'' cümlenizde görmekteyim.
Yani, esasında ilişkinin ''karşılıklılık'' ilkesine dayandığını, sevginin tek taraflı istekleri karşılayarak yürümediğini ve de en önemlisi, ilişkide ''paylaşmanın'' önemli olduğunu, yazdıklarınızdan çıkarmaktayım; acıyı, tatlıyı, hayatı...
Bu yüzden, bu noktadan sonra biraz inzivaya çekilmenizi isterim.
Öncelikle, kendinize hiç yüklenmenizi istemem çünkü, sevgi bağı geliştirdiğiniz bir ilişkide, elinizden geleni yapmak istediniz.
Elinizden gelenin fazlasını yaptığınızı fark ettiğiniz anda da, her sağlıklı birey gibi, bunun önünü keserek, kendi sağlıklı sınırlarınızı belirlediniz.
Eğer, bu ilişki sağlıklı temeller ile ilerleyecek ise, ki niyetinizin o olduğunu gördüğüm için, bu süreçte siz duygularınızı sindirmek için kendinize zaman verin; eğer karşı taraf gerçekçi bir telafi ile adım atmak isterse de, bunu anlayabileceği zamanı kendisine vermiş olun.
Bu noktadan sonra ise, karşı tarafın yaptıkları ya da yapmadıkları ile, elinizde çok daha somut veriler olacaktır.
Tam da bu kısımda, karar alıp uygulamada cesaretli olmanızı isterim.
Çünkü şifa, burada devreye girecektir.
Sevgilerimle..