Esasında duygu ve mantık gerçekten de birbirinden ayrılan ve var olan iki kavramdır.
Duygu, mantıktan biraz daha önce davranır ve genelde, mantığa göre biraz daha fazla hacim kaplayabilir.
Fakat, duygunun yoğun olduğu bu zamanlarda, örneğin, aşık olunduğunda, duygusal sel baskını dediğimiz bir olay gerçekleşir ve mantık, bir süreliğine devreden çıkar.
Bu yüzdendir ki aslında, radikal bir karar vermeden önce, biraz zamanın geçmesini, duyguların sindirilmesini isteriz.
Bu aşamada verilen karar, duygunun varlığı yanında, hayattaki var olan şartları, gerçekleri ve kapasiteleri gözeteceğinden, aslında kendiniz için uzun vadede en sağlıklı verebileceğiniz karara işaret etmektedir.
Bu savaşı yaşıyorsanız, memnun olun isterim çünkü, sadece duygularınızın peşinden yaprak misali savrulmuyor, gücünüzü, ihtiyaçlarınızı ve gerçeklerinizi göz önüne alabiliyor ve bu doğrultuda bir karar verebilmek için, bu mücadeleyi veriyorsunuz demektir.
Her zaman istediğimiz, bu iki kavramın ortasında buluştuğu, denge halidir.
Sevgilerimle...