Öncelikle babanız için baş sağlığı dilemek isterim, mekanı cennet olsun.
Yazdıklarınızı okuduğumda, gerçekten de farkındalığınızın ne denli yüksek olduğuna şahit oldum.
Öyle ki, esasında var olan ilişkilerinizin girişi, gelişmesi ile ilgili anlamlı fikirleriniz var, sıkıntı, bu ilişkilere bir son yazamamakta.
'' babamla olan ilişkimden ve neticede onu sonsuz şekilde kaybetmiş olmamın verdiği sıkı sıkı tutunma hissinden böyle olduğunu düşünüyorum '' cümleniz gerçekten bu size bazı eziyet veren düşüncelerin, inançların temelinin nereden geldiğini anlamımızı sağlıyor.
Erken yaşamda, ebeveynimizle olan bağlanma türümüz, kendisini genç yetişkinlik döneminde romantik ilişkilerde göstermektedir.
Öyle ki, bağlanma türlerinden olan Kaygılı Bağlanmada, bağlanan kişi muhtaç kişi olarak görülmesine sebep olan, bakım verenin bebeğin ihtiyaçlarına karşı tutarsızlık göstermesiyle, kişi, ihtiyaçlarına karşı bağımlı bir tutum sergilemeyi öğreniyor olabilir.
Yani, ihtiyaçlarının karşılanması ve ilgi görmesi için, hep bir mücadele etmek zorunda kalmıştır ve bu elde ettiği dönüt ise, kolay vazgeçilecek bir dönüt olmadığından, çocukken her ne kadar işimize yarasa da, yaş aldıkça isteklerin, ihtiyaçların ve beklentilerin değişmesiyle, bu kez işimize yaramayan noktaları dahi tutar hale gelebiliriz.
Tıpkı ilişkilerinizde, sonuna kadar gitme isteğinizin var olması gibi.
Esasında, siz, elinizden geleni yaptığınızdan emin olmak istiyorsunuz.
Çünkü burada ayrıca devreye, sizin küçük yaşta edindiğiniz değerler ve kurallar devreye giriyor.
Hal böyle olunca, hem bağlanma, hem de yetişirken değerlerin oluşması, kendisini yetişkin ilişkilerde canlı bir şekilde gösterebiliyor.
Bu anlamda, nedenini bilmek, farkındalık için pek tabii bir sağaltım sağlayacaktır.
Fakat burada çözüme gitmek adına, ''Biraz daha sağlam kalmayı öğrendim terk edilme konusunda ve insanlarla ilişkilerimin bazen bitmesi gerektiğini düşünme konusunda. '' cümlenizin peşinden gitmenizi isterim.
Çünkü, hali hazırda bir kayıp süreciniz var.
Bu kaybı kabullenene kadar, duygularınızı yaşamanız ve başka hiçbir şeyle mücadele etmemeniz, sürecin sağlıklı bir şekilde son bulması için en sağlıklı adımlar olacaktır.
Bu noktadan sonra ise, aslında korktuklarınızla bir araya gelmemek için yaptığınız ''Her zaman sanki bırakıp gitmekten sonra düzeltilebilir bir yan vardır diyerek hareket ettim.'' gibi durumlarla aslında, korkuları daha çok besler hale geldiniz.
Fakat bunun böyle devam etmemesi gerektiğini, asıl korkularınızın bu kaçınmalar olduğunu fark ettikten sonra da, her ne kadar acı çekseniz de, bu acının anlamlı, gerekli ve insani bir acı olduğunu keşfederek bununla yüzleşmeye karar verdiniz.
Bu kararınızda sebat etmenizi isterim.
Çünkü sonunda, pek tabii sizin de duygularınız, istekleriniz, ihtiyaçlarınız, beklentileriniz olabileceğini, esasında bir insan hayatınızdan çıkıyorsa, sizin hayatınızdaki görevinin bitmiş olduğunu ve, eğer bu ilişkiyi bitiren tarafın siz olmanız gerekiyorsa, bunun devamlılığının taraflara daha büyük ve dönülmez yaralar açabileceğini, bu yüzden medeniyetin ve kararlılığın her zaman şifa getireceğini, pek tabii biliyorsunuz.
Bu tarafınızı beslemekten, parlatmaktan vazgeçmeyin; bu tarafınız sayesinde, uzun vadede hayatınızı daha refah yaşayabiliyor olmanız mümkün olacaktır.
Sevgilerimle..