Öncelikle hayata karşı yitirdiğiniz lezzet kaybı ve, çökkün duygu durumu ile, ileride olası bir depresyon yaşamamak adına, ilk adımınızı, uzman bir psikiyatri hekiminden ruhsal muayene olsun isterim.
Burada, olası başka problemleri eleyerek, asıl şikayetiniz üzerinde somutlaşabileceğinizden, bu noktadan sonra çözüm anlamında adım atmak, çok daha kolay ve işlevsel olacaktır.
Fakat, aldığınız tanı her ne olursa olsun, depresif bir durumdan söz ediyorsak, bunun için ilk ve en anlamlı çözüm noktası olan, hareketi mutlaka hayatınıza eklemenizi isterim.
Buradaki kilit nokta ise, istemiyor olsanız dahi hareket etmekten, geçmektedir.
Bunun için, her şey bir kenara, önce size basit gelen günlük görevleri, sadece yapmanızı isterim; her ne kadar istemeseniz, düşünceleriniz önünüze onlarca set çekse de, sadece kalkın ve yapın.
Bu hareket haline, günlük 30 dakikalık yürüyüşü eklemeniz, reçeteniz olacaktır.
Bu yürüyüş sayesinde, uykunuzdan tutun iştahınıza, oradan duygu durumunuza kadar birçok alana dokunabildiğimizden, bedensel sağlığınızın yanında, ruhsal sağlığınıza da anlamlı dokunuşlar yapabileceksiniz.
Bunları bir an önce yapmanız önemli, çünkü Depresyon dediğimiz şey aslında, tedavi edilmezse, beyin tahribatı ile giden bir hastalıktır.
Elbette ki, o raddede de, tedavi anlamında seçenekler ve sonuçlar mevcuttur fakat, önceliğimiz, beyin yapısında herhangi bir tahribe uğramamak olduğundan, günlük yürüyüşü ve ev içerisinde hareket gerektiren eylemleri, istemeseniz de yerine getirmenizi isterim.
Bu evde, kendi kendine terapi anlamında uyabileceğiniz noktalar olmakla beraber, psikiyatri hekiminden sonra, çıkışını hali hazırda depresyon hastalığından alan Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan bir psikolog ile, size eziyet veren düşüncelerinizi ve bu düşüncelerin size getirdiği mutsuzluğu ve de bu mutsuzlukla gelen, davranışlarınıza yansıyan soyutlanmayı, hareketsizliği çalışmanız sonucu, sağlıklı baş etme mekanizmaları geliştirip, yaşam kalitenizi arttırabileceğinizi söylemek isterim.
Süreç içerisinde, ''İyi Hissetmek -Burns'' kitabını da sürece ekler ve okursanız, çok anlamlı bir noktaya erişebileceğinizi söylemek mümkün.
Elbette ki, içsel ve dışsal birçok sebepleriniz var.
Fakat, bu sebeplerin sonucu, bir hastalık olsun istemediğimizden, bu sürecin bir, krizi fırsata çevirme dönemi olarak görürseniz aslında, kendi kaynaklarınızı yeniden besleyerek, siyah baktığınız gözlüğün camını, yeniden beyaza çevirebilirsiniz.
Sevgilerimle...