Yazdıklarınızı okuduğumda, kendinizi oldukça işlevsel bir şekilde ifade edebildiğinizi gördüm.
Öyle ki, sevginizin varlığı ve destek çabanız, gerçekten de takdire değer.
Bu yüzden öncelikle biraz depresyon ile ilgili bilgi vermek isterim.
Depresyon, sanılanın aksine bir üzüntü hali değil, gerçek bir hastalıktır.
Öyle ki, tedavi edilmediğinde, birkaç atak şeklinde, yaşamın içinde kendisini gösterebilir.
Ve eğer, bu ataklar, ilkinden itibaren tedavi edilmezse, kişinin beyninde ciddi tahribatlara sebep olur; demans gibi.
Bu yüzden, özellikle de major depresyondan söz ediyor isek, eşinize olabileceğiniz en anlamlı destek noktası, kendisini uzman bir psikiyatri hekimine götürmek olur.
Şu anki şikayetinin gelişimi ve akıbetiyle ilgili olarak, sağlıklı bir ruhsal muayene sonucu, tanısını netleştirirse, eğer major depresyon ise, ilaç + psikoterapi; hafif-orta düzey depresyon ise, yalnızca terapi ile bu sürecin üstesinden gelebilecektir.
Terapi olarak ise, çıkış noktasını hali hazırda depresyondan alan Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi olan, bir psikolog ile çalışması sonucu, sağlıklı baş etme mekanizmaları oluşturabilir, uzun vadede, kendi kendinin terapisti olup, pek tabii yaşam kalitesini arttırabilir.
Bu yüzden, depresyonun derecesinin arttığının en önemli işareti olarak, unutkanlıklar başlamadan, bu süreci en hızlı şekilde devreye sokmanızı isterim.
Kendisine bu yönde, ben dilini kullanarak '' seni seviyorum ve bu tanının sıkıntılarını sonsuza dek yaşamak zorunda olmadığını ve bir çözümü olduğunu biliyorum, seninle beraber bu sürecin üstesinden bir tedavi sürecine girerek gelelim istiyorum'' gibi bir ifadeyle kendinizi anlatırsanız, hem sıkıntınızı yapıcı bir şekilde dile getirmiş, hem de karşı tarafın savunmaya geçmesine fırsat vermeden, iletişime dahil etmiş olacaksınız.
Bu sürede, kendi psikolojik ve bedensel sağlığınızı da, spor, beslenme, uyku, hobi gibi alanlarla beslediğinizden emin olun isterim.
Bu sürecin başı olduğu gibi, inanın sonu da var.
Sevgilerimle