Ayrılık çoğu zaman acı bir süreç. Fakat bu bir süreç ve siz bitmiş bir ilişkinin yasını tutuyorsunuz henüz. Bu yas döneminde rutinlerinizin değişmesine uyum sağlamak hem psikolojik hem de fiziksel olarak bizi zorlayabiliyor. Sizin de belirttiğiniz gibi eski sevgilinizle iletişime geçseniz de bir şeylerin değişmeyeceğini düşünüyorsanız, onunla mesafenizi korumanız, sizin içinde bulunduğunuz yas sürecinden daha sağlık çıkmanıza yardımcı olur. Belirttiğim gibi aslında bu bir süreç ve uzunluğu herkes için değişse de eninde sonunda bitiyor. Bunun bilincinde olarak bu süreçte hislerimizi reddetmekten kaçınır ve deneyimlerdeki iyi yanları görmeye odaklanırsak aslında biz de bu sürecin içinde büyümüş olgunlaşmış oluyoruz.

Başka bir şeylere odaklanmaya çalış, kafanı meşgul tut. 2 ay henüz erken bi süre ayrıldığınıza göre iyi bir sebep vardı, bunları göz ardı etmemelisin.

Burada kilit bir cümle kurmuşsunuz, ' Onunla konuşsam fark eden bir şey olmucak ' şeklinde. Buradaki cümlenin öneminden başlamak isterim. Şu an içinde bulunduğunuz duygular o kadar yoğun o kadar güçlü ki, sizin günlük hayatınıza devam etmenize izin vermeyecek nitelikte. Çünkü ortada bir paylaşım var, en önemlisi, kendinizi, hayatınızı paylaştınız. Ve her bir deneyimde de, kendinizde barındırdığınız bir duygu, bir düşünce oluştu. Şimdi, sanki o kişiyi özlüyormuşsunuz gibi gelse de, aslında derinine indiğimizde, yukarıda saydıklarım gibi, kendinizi özlediğinizi görebilirsiniz. O kadar güzel deneyimler içinde buldunuz ki kendinizi, bunların her biri özlenmeyi hak edecek anır oldu. Fakat kurduğunuz cümlede, bu özlemi karşıya taşımanın bir önemi olmadığından bahsetmişsiniz. Eğer, geçmişe dönük bir hamlede bulunacak iseniz, bunun kesinlikle bir 'amaca hizmet' ediyor olmanızı isterim. Çünkü, bu kez ilişki şu an en azından bir isme sahipken, bu atılan adım ile belirsizliğin artması ve olumsuzlukların çoğalması çok olası olacaktır. Bu yaşadığınız duyguların ve sürecin çok doğal olduğunu belirtmek isterim. İşte tam bu noktada pes etmezseniz, geliştiğinizi görecekseniz. Duygulardan kaçmayıp günlük hayatınıza tekrar karışmaya çabaladığınızda, gerçekten de bu duygunun şiddetini azaltarak, sizden çekip gittiğine şahit olacaksınız. Ve tam o anda bir özgürleşme ve 'büyüme' başlamış olacak. İleriki hayatınıza ve ilişkilerinize taşıyabileceğiniz eşsiz bir deneyim ve benzersiz bir güç ile donanmış olacaksınız. Bunun için ise, şu an sebat etmeli, akış içinde kalmalı ve bu duygunun görevi bittiğinde gitmesine izin vermelisiniz. Biraz sabır, gelecek çok yakında. Sevgiler

Merhaba. Bir ilişkiden çıktığımızda yoğun duygular hissetmemiz, geride bıraktığımız insanı özlememiz çok doğal bir durumdur. Ortada beraber paylaşılan bir sürü şeyin de yaşanan ayrılıkla beraber hayatımızdan aniden çıkıp gitmesini bekleyemeyiz. Biten ilişkinin ardından ayrılık süreci çok zor geçebilir. İlişkinin süresi, ayrılık şekli, ilişki için yapılan fedakarlıklar, partnerinizin ayrılmadan önce hayatınızdaki yeri gibi bir çok etken bu süreçte önemli rol oynar. Sevilen birisinin kaybı genellikle bizde o kişinin fiziksel yokluğunu çağrıştırsa da yaşadığımız ayrılıklar da sevdiğimiz birinin hayatımızdan çıkmasıyla bizim için bir kayıptır aslında ve beraberinde yas sürecini getirir. Bizler bu acıdan hemen kaçınmak ve kurtulmak istesek de aslında ayrılık sonrasında, ilişki ne kadar sürmüş olursa olsun, ne şekilde bitmiş olursa olsun bu kaybın yasını tutmak gerekir. Yas tutmak ilişkinin bittiğini kabullenmeyi, önemli bir şeyi kaybetmenin getirdiği üzüntüyü yaşamayı, güzel günlere veda etmiş olmaya üzülmeyi ve hayat rutinimizi yeniden inşa etmeyi ifade eder. Hissettikleriniz hiç geçmeyecek, bundan sonra hep böyle olacakmış gibi hissediyor olabilirsiniz. Ancak her zaman bunun böyle kalmayacağını en içten şekilde söyleyebilirim. Tabi ki bu, yaşadığınız her şeyi unutacaksınız anlamına gelmiyor, sadece bir süre sonra böyle hissetmeyeceksiniz. Bu süreçte arkadaşlarınızın, yakınlarınızın size destek olabilmeleri için izin verin. Duygularınızı, hissettiklerinizi onlarla paylaşmaktan çekinmeyin. Sorunlarınızın üstesinden tek başınıza gelmek isteyen bir yapınız olsa dahi yanınızda birilerinin olması, yaşadıklarınızı birileriyle paylaşmak size iyi gelecektir. Kendinizi en iyi siz tanıyorsunuz. Size psikolojik veya fiziksel olarak iyi gelen aktiviteler neyse bunlara odaklanmanızı tavsiye ederim. Bunlar küçük bir yürüyüşe çıkmaktan keyifli bir film izlemeye kadar uzanabilen etkinlikleri kapsayabilir. Duygularınızı belki de bastırmadan dosdoğru sizi bulmasına ve gelip geçmesine izin verirken belki de size en yardımcı olacak nokta eski sevgilinizi size hatırlatan şeylerden kaçınmanız olacaktır. Eğer hala sosyal medya hesaplarından onun neler yaptığını takip ediyor, beraber biriktirdiğiniz hatıralara maruz kalıyorsanız bu yas sürecinizin uzamasına sebebiyet verebilir. Bu nedenle olabildiğince bunlardan kaçınmanız iyi olabilir. Olumlu ya da olumsuz yaşanan bütün olaylara verilen tepkiler kişilerin kişilik özellikleri başta olmak üzere birçok farklı nedenden dolayı değişiklik gösterse de uzun zaman geçmesine ve tüm yaptıklarınıza rağmen ayrılık acısının üstesinden bir türlü gelemiyorsanız ve bu durum hayatınızın pek çok alanında olumsuz etkilenmenize yol açıyorsa profesyonel bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.

Ayrılık sonrasında insanların bir kısmı psikolojik ve fiziksel açıdan zorlayıcı olabilecek süreçlerin üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra kendi hayatına uyum sağlamaya başlar. Ancak ayrılık sürecinin nasıl yaşandığına, kişilik özelliklerine ve kişinin ayrılık süreciyle baş etme stratejilerine bağlı olarak hayata uyum sağlama süresinde kişiler arasında farklılıklar ortaya çıkabilir. Ayrılık sonrası ayrılığa verilen tepkiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bu süreçte kişinin eski partneriyle olan fiziksel mesafesi sürece yönelik değerlendirmesini etkileyebilir. Aynı şehirde olmak, sık sık aynı ortamda bulunmak ayrılık süreciyle baş etme biçimini etkileyebilir. Eski partnerinizle ayrı şehirlerde yaşadığınızı belirtmişsiniz, bu noktada aynı ortamlarda bulunmadığınız ve eski partnerinizi görmediğiniz için zorlu geçen ayrılık sürecinizde kendinize ve hislerinize daha fazla zaman tanıyabilirsiniz. Yaşadığınız üzüntü ve özlem hissiyle baş etmek için alternatif kaynaklarınızı güçlendirmeniz sizin için faydalı olabilir. Örnek vermek gerekirse bu durumla tek başına baş edemediğinizi düşündüğünüz anlarda yakın çevrenizle bu durumu paylaşmanız hissettiğiniz sosyal desteğin artmasıyla sonuçlanabilir. Yalnız başınıza kaldığınız zamanlarda ayrılık süreciyle ilgili olumsuz düşünceleriniz zihninizde sık sık tekrar edebileceği için bu süreçle başa çıkmanızı zorlaşabilir. Bu nedenle sosyal desteklerin varlığı baş etme sürecinde oldukça etkilidir. Öte yandan ayrılık sürecinde yaşadığınız duygulara kulak vermemeniz ve ayrılık sürecini görmezden gelerek bu duyguları yaşamadan hayatınıza devam etmeye çalışmanız bu durumla baş etmenizi güçleştirecektir. Bu nedenle yaşadığınız süreçle baş etme ve ayrılığı kabullenme noktasında üzüntü duygunuzun son derece kıymetli olduğunun farkına varmanız ve bir süre yaşamanız gereken bir duygu olarak değerlendirmeniz sizin için faydalı olabilir. Yaşadığınız durumun zor olduğunu kabullenerek kendinize karşı şefkatli davranmaya çalışmanız ve yaşadığınız deneyimin anlamları üzerine düşünmeniz kişisel farkındalığınıza katkı sağlayacaktır. Ancak bu farkındalık ve kabul, üzüntü duygusunun kalıcı olduğu anlamına gelmez. Üzüntü duygusuyla başa çıkmak için sosyal desteğin yanı sıra düzenli spor ya da egzersiz yapmak, yeni bir hobi edinmek, geçmişte sevilen günlük faaliyetlere zaman ayırmaya çalışmak ve ayırılan zamanı giderek arttırmaya çalışmak günlük hayata yeniden uyum sağlama noktasında faydalı olabilir.