Merhaba,

Güzel anılarınızı bu derece paylaştığınız bir ilişkiniz olmasının oldukça kıymetli olduğunu belirtmek isterim. Bu nedenle ayrılık sonrası yaşadığınız sürecin zorlayıcı olması oldukça normaldir. 

Bu ayrılık sürecini kabul ederek ve yas sürecini sağlıklı geçirmek yerine eski sevgiliniz ile barışmak istediğinizi görmekteyim. Bu nedenle öncelikle ayrıldıktan sonra barışma sürecinin olumlu ve olumsuz yönlerini bir kağıda yazarak net olarak görmeniz süreç için faydalı olacaktır. 

Daha sonrasında karşılıklı olarak yapıcı bir konuşma barışmak için sizin atacağınız adım olabilir. Karşı taraf kendi düşüncelerinden dolayı bir gariplik hissetmediği müddetçe davranışlarını değiştirmesi de çok mümkün değildir. 

Bahsettiğim gibi burada 'karşılıklılık' çok önemli. Karşılıklı istek ve çaba olursa ancak bir ilişki yeniden düzelebilir. 

Sevgilerle..

Öncelikle bahsettiğiniz her bir, duygusal, düşünsel, fizyolojik belirtinin oldukça ''doğal'' olduğunu belirtmek isterim.

Öyle ki, bir kayıp ardından çıkan tepkiler süresine, ''yas'' dendiğinden ve de yas süresi aslında, 6 ay ile 24 ay arası değişebildiğinden, bu süreç içerisinde ''hala'' olmanızın, bir hastalık değil, aksine, doğal bir süreç olduğunu belirtmek isterim.

Çünkü zihnin, bu kayıp sonrasını doldurması adına süreci anlamlandırmaya, duyguların ise sindirilmeye ihtiyacı var.

'' Erkek arkadaşımla konusmak istiyorum ama beni terk eden istemiyorum sevmiyorum diyen o yazmak istemiyorum.'' cümlenizden de aslında, bu ilişkiye devam etmek istemediğinizi sadece, bu süreci anlamlandırmada güçlük yaşadığınızı anlamaktayım.

Bu süreç aslında adına ''şok'' dediğimiz evre ile, olayı anlayamama ile başlarken, ''inkar'' evresinde, ayrılığın kabullenememesi ile kendini gösterir.

Devamında, ''pazarlık'' süreci gelir ve burada, ''bari arada bir konuşalım'' gibi aslında, karşı tarafı hayatın içinde tutmaya yönelik teklifler kendini gösterebilir.

Bu evrenin de geçmesi ve buradaki beklentilerin karşılanmaması ile doğal bir ''öfke'' dönemi başlar.

Kişi burada, herkesi ve her şeyi, suçlayacaktır.

Nihayetinde bu suçlamaların bir yere varmadığını anlayan kişi adına, ''depresyon'' dediğimiz sürece girerek, mutsuzluk ve hayattan keyif almama ile, kendini gösterecektir.

Yazdıklarınızdan, tam da bu süreç içerisinde olduğunuzu anlamak mümkün.

Fakat, burada depresyon tedavilerinde uyguladığımız, en doğal ilaçlardan biri olan, ''hareket'' etmeyi sürecinize eklemenizi isterim.

Burada döngüyü, ''istemiyor olsanız da'' hareket ederek kırabileceksiniz.

Öyle ki her gün yapacağınız yürüyüş, duygu durumunuza etki ettiği gibi, bedeninize, iştah ve uykunuza da tesir edecektir.

Hattaki sorumluluklarınızı, basitten zora planlayıp, ''sadece adım attığınızdan'' emin olmanızı isterim.

Çünkü, hiçbir şey ile mücadele etmeyip, ''sadece duygularınızı'' bastırmadan ve kaçmadan yaşarsanız, nihayetinde bu evre de sona erip, artık hayata dair ''tasarılar'' bu tasarıların ''karar'' halini alması ve de sonunda, ''dahil olma = kabul '' evresine girerek, bu deneyimin sizi başta acı da olsa sonunun baldan tatlı gelerek büyüttüğünü ve geliştirdiğini göreceksiniz.

Sadece biraz sabır...

Sevgilerimle..