Esasında yazdıklarınızda, asıl sıkıntınızın nedenini ''...falan aklımdan bir sürü şey geçiyor.'' diyerek, düşünceleriniz olduğundan söz etmişsiniz.
Tıpkı sizin de bahsettiğiniz gibi, ilişkiler bitebilir, başlayabilir.
Her başladığımız ilişkide esasında, kendimizi yeniden keşfederek, karşımızdaki kişi ile de bir ömür geçirip geçiremeyeceğimizi görürüz.
Öyle ki aslında, sevgililik ve nişanlılık gibi süreçler, tam olarak da bu amaca hizmet etsin diye vardırlar.
Yani, kısa bir süre yaşam biçilen şu ömrümüzde, hayat arkadaşımızı bulabilmek, eğer bizim için uygun olmadığını da görürsek, vazgeçebilmek gibi bir hakkımız vardır.
Buradan hareketle, başlangıç ya da bitişin doğal olduğunu belirtmekle beraber, eğer ilişkide ortada bir ürün varsa, bu iki tarafın da emeği ile olduğunun, altını çizmek isterim.
Çünkü, adı üstünde ilişki, iki kişiliktir.
Bu yüzden de aslında, karşı taraftan ziyade, sizin her zaman en iyisini yapmak istemenizle alakalı, bu sorunu, ilişkilerinizde genel olarak yaşadığınızı düşünmekteyim.
Fakat bu kuralınız, sizce de çok yorucu ve size haksızlık değil mi?
Mükemmeli yakalıyor olmak, bunu kendinizle görmek istemek çok anlaşılır, fakat, duyguları, düşünceleri ve ihtiyaçları olan bir insan için, oldukça adaletten uzak bir istek...
Bu yüzden, düşüncelerinizle çalışmanız adına, '' İlişkiler - Karaosmanoğlu ve İyi Hissetmek - Burns'' kitabını edinmenizi ve bir öz çalışma sürecinize girmenizi isterim.
Sonunda, geldiğiniz nokta ile başladığınız nokta arasında, anlamlı bir fark olacağını belirtmek isterim.
Sevgilerimle...